36.Bölüm"Haber-mezarlık"

161 7 0
                                    

kelepçe takacak kadar önemli olan şey nedir gerçekten çok merak ediyorum umarım benim aleyhime bir şey yoktur sonunda karakola gelmiştik bu karakola daha önce gelmiştim serkay için ifade vermeye gelmiştik o sırada beynim dank etti beni daha sonra çağıra biliceklerini söylemişti komiser tekrar o yerdi
*ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ*
aynı şeyleri tekrar ediyorduk beni tekrar hakan komiser yazan yere götürdü fakat bu sefer kağanlar yoktu sanırım ben tek vardım telefonum çaldı kağandı arayan
açacağım sırada polis"açmayın lütfen telefonu verin çıkarken alırsınız"telefonu verdim polis telefonu kökten kapattı Hakan komiserin odasında oturdum bir süre sonra kapı açıldı hakan komiserdi bu"hoşgeldin Buket öncellikle başın sağolsun beni hatırlıyorsundur"başımı salladım"evet hakan komiser sağolun"
karşımdaki masaya geçip oturdu gayet ciddi bir tavırla"sana sorduğum tüm soruları doğru söyliceksen burda kalıyoruz yoksa seni sorgu odasına almam gerek"gerçekten hayatım boktan ibaret hiçbirşey yolunda gitmiyor birşey doğru gitse diğerleri çıkmaza giriyor şuan evdekileri düşünmek bile istemiyorum"istediğiniz yere geçebiliriz ben zaten doğruyu söylüyorum"artık yalan söylemek konusunda kendimi baya geliştirmiştim artık benden şüphe duymaması gerekiyordu kendinden oldukça emin bir şekilde konuşuyordum
"hmm o zaman başlayalım"başımı salladım tekrardan konuştu
"önce serkayın vurulması,sonra mezuniyet günü aileni serkayın katletmesi artı ailenin patronu olması ne düşünüyorsun"beni acılarımı tazelemek için mi buraya çağırdı bu adam
"bilmiyorum çok karışık ama beni buraya bunun için mi çağırdınız"tek kaşını kaldırdı"nasıl karışık"al işte ne diye karışık dediysem"bakın bu olanlar o adamın ailemin katili olması kafam almıyor daha fazla konuşmak istemiyorum"daha da şüphe çekmeye başladım"Buket serkayı vurdun diye aileni katletti biliyorsun demi"adam o kadar emin konuşuyor ki sanki tüm yaşanan olayları biliyor gibiydi"bakın bu saçmalık ben kimseyi vurmadım istesem de vuramam"yaklaştı bu biraz fazla gibiydi"belki vurucak kadar gözünü karartmış olabilirsin biri için mesele yada sevgilin kağan Öztürk için böyle bir şey yapar mısın"adam her geçen süre zarfında doğrulara yaklaşıyordu benimde sonum geliyor gibiydi daha sakin cevaplar vermem gerekiyor ama nedense beceremiyorum"ben kimse için bunu yapamam zaten yapsaydım o gece ailemi kurtarmak için kağanı yada annesini vururdum"içim cız etti ben kağan için serkayı vurdum Fakat ailem dediğim insanlar için birşey yapmadım
"anladım peki o gittiğiniz bar ne hikmetse kamera kaydı silinmiş yada yok edilmiş ne anlamalıyız bundan"ne diyebilirim biraz düşündüm"bunu bana mı soruyorsunuz ben nereden bilim"sesim alaylı çıkmıştı bu Hakan'ın pek hoşuna gitmedi galiba ayağa kalkıp birine gel işareti yaptı"nezarethaneye alıyoruz bakalım birazdaha dalga konusu düşünsün"şaşırdım"ney nezerethane mi"
bu sefer o dalga geçer gibi Güldü"aynen"
karanlık mahzen gibi bir yere geldik resmen mezarlık gibi yerin altındaydı içeri resmen fırlatır şekilde attı beni kapıdan çıkmadan bana bakıp konuştu
"ne biliyorsan anlat süren az kaldı yoksa mahkemeye sevk ediliceksin"arkasına dönüp gideceği sırada seslendim"Hakan komiser"bunu yüzüne söylemeyi çok istemiştim madem herşey çığrından çıktı bununda içimde kalmasını istemiyorum
hakan demir parmaklıkların oraya elini sabitledi ayağa kalkıp bende elimi sabitledim"elinden geleni ardına koyma benim kaybedecek birşeyim yok"bunu soylemek aslında bu suçlu durumu kabullenmekti aslında"yani herşeyi kabul ediyorsun sen vurdun serkayı o da senin aileni vurdu"kaşlarımı çattım en kötü Bakışlarımı sertleştirdim"ben kabul etmiyorum yapmadığım birşey için suçlanıyorum bu arada vurdu değil öldürdü"arkamı döndüm banka geçip oturdum hakan komiser gitmişti gözlerimi kapattım herşeyi unutmak herşeyden kaçmak istedim biran aklıma o an geldi keşke hep o anda kalsaydım..
*******
Berkay ellerini gözlerimin üstüne koymuş kapatıyordu karanlık oldu heryer biran"ya Berkay ne oluyor"Berkay tülbent gibi birşeyle gözlerimi kapattı
"aşkım söz dinle birşey yok"kendimi Berkaya teslim ettim ona sonsuz güveniyordum Berkay gözlerimi bağladı bir yere kadar yürüdük Berkay gözlerimi açtığında*happy birthhday to you"diye ses yükseldi akın,esin,esra yanıma geldi bana sarıldılar"iyki doğdun güzellik seni çok seviyorum"sarıldım üçüsüne aynı anda benim çocukluk arkadaşım hepsi çok özeledi benden ayrıldılar Berkay karşıma geçip ellerimi tuttu"hayatıma giren en güzel insan seni çok seviyorum iyki benimlesin iyki benimsin doğum günün kutlu olsun"dudaklarımı öptü içerde sesler yükseldi alkış sesleri koptu bu sefer ben konuştum"nice senli senelere aşkım"berkayla ikinci senemiz olmuştu onu çok seviyordum ama onu görünce ne bilim böyle dedikleri gibi içimde kelebekler uçuşmuyordu ama ona güveniyordum değer veriyordum yada ben öyle zannediyorum bilmiyorum akının hediyesi olan kıyafeti giydim Esra'nın olmazsa olmaz makyaj malzemesi yanında olduğu için birazda makyaj yaptım aşağı indiğimde klişe ama *Mustafa Ceceli iyki hayatımdasın*
çalıyordu dans etmeye başladık o gece tüm sevdiklerim yanımdaydı......
******""
gözlerimi sesle açtım"prenses iyi misin"
hayatımda asla yapmam dediğim birşeyi yaptım kağanın sesini tanımadım yada o günün rüyasını gördüğüm için etksinden çıkamadım"Berkay sen mi geldin"gözlerimi açtığımda karşımdaki kişi kağandı o an neler olduğunu anladım Allah kahretsin "kağan özür dilerim ben"dediğim anda kağan arkasına bakmadan gitti arkasından bağırdım Fakat bir işe yaramadı
batı"bu neydi şimdi güzelim oldu mu"batıya sonra diğerlerine baktım
"ben istemsiz bir şekilde oldu rüya şey"
dediğim sırada hakan komiser geldi kapıyı açtı çıkmama için işaret etti fakat şuan bunu pek düşünmedim ağladım
hakan"hadi bakalım bu seferde kurtuldun sevgilin sayesinde sen iyi misin"başımı salladım diğerlerini beklemeden çıktım Fakat önümdeki polis izin vermedi"imza atmanız gerekiyor buyrun"imza işlerini halettik eve geldiğimizde kağan evdedir diye bekledim fakat yoktu salonda kağanın gelmesini bekliyordum fakat saat zaten 11.29 geçiyordu tüm olanları anlattım belki zaman geçer diye tabiki de serkayı vurduğum anı anlatmadım
elif anne"peki kağan nerde neden sizle değil"herkes bana baktı gözlerim üzgün bir hâl aldı"benim yüzümden elif anne ben bilerek yapmadım yemin ederim"
kapı çaldı yağmur gidip kapıyı açtı kağandı yanımıza gelmedi yüzüme bile bakmadı"kağan oğlum gelsene"kağan en sinirli hâliyle bize baktı kendimi anladım da onlar ne yaptı"kalsın beni sakın rahatız etmeyin"elif anne tekrar konuştu
"oğlum sakin ol gel ne oldu çözelim"
kağan bize bir adım atıp durdu bağırdı resmen kükredi"Yeter konuşmayın yakarım s-"dediği anda sustu ne dediğini yeni anlıyor gibiydi odasına çıktı kapıyı bir kapatışı var yerimden sıçradım elif annenin gözleri doldu kalkıp odasına girdi yağmurda evine gitti ben sonra gidicektim eve ben tek kaldım salonda kağanın odasına çıktım Fakat korkuyordum kağanın neler yapacağını az çok biliyordum kapıyı açtım derin bir nefes alıp içeri girdim kağanın gözleri kapalıydı"kağan uyuyor musun"
bekledim fakat ses Yok iyice odaya girdim kapıyı kapattım Kağanın yanına yaklaştım sandalyeyi alıp baş ucuna oturdum ellerini tuttum"kağan sevgilim,ben özür dilerim ben sana yanlışlıkla dedim evet çok büyük bir hata yaptım ama isteyerek olmadı herşeye rağmen belki bana inanmicaksın ama benim ilk aşkım sensin ben kimseyi senin gibi sevmedim sen üzüldüğünde bende üzüldüm yüzün hep gülsün istedim senin için herşeyden vazgeçmişken böyle birşeyin aramıza girmsenine izin verme lütfen kağan bana ,ailene,annene yüzünü asma sen gülünce bizde mutlu oluyoruz biliyor musun gülmek sana çok yakışıyor"eğilip alnını öptüm kağan uyanıktı sanırım ama uyuyor gibiydi kağan oturur pozisyona geçti derin bir nefes alıp"Buket çık odadan bir daha demicem"ayağa kalktım"kağan anlamıyorum böyle bir şey için mi yüz asacan"kağanda ayağa kalkıp kolumu sıktı bağırmamak için kendimi zor tuttum dişlerinin arasından tısladı"ben seni herşeyden, herkesten seviyorum diye sakınim sen beni eski sevgilin Olarak çağır şuan seni"sustu bu sefer ben konuştum"sen ne ha sen ne beni böyle piskopat bir şekilde öldürmek mi istiyorsun kağan sen piskopat değilsin sen acıdan zevk alan biri değilsin"
bu sefer kağan konuştu"evet piskopatım evet acıdan zevk alıyorum evet kötü biriyim evet sadistim bunu mu öğrenmek istiyorsun bak öğrendin"başımı iki yana doğru salladım"kağan sen bu değilsin biliyorum sende beni seviyorsun tamam söyle bu aptallığı nasıl düzeltebilirim"kağan bana bir adım daha yaklaştı"tamam madem beni seviyorsun bunu kanıtla"nasıl yapacam ki ben bunu  ben kağanı gerçekten çok seviyorum kağan ellerimi tutup balkona çıkardı gök yüzüne baktı bende oraya doğru baktım
"kağan ne oluyor"kağan bana dönmeden konuştu"evet beni sevdiğini kanıtla seni bekliyorum"kağana baktım çenesini ellerimle kavrayıp kendime döndürdüm
"kağan bunu nasıl yaparım bilmiyorum ama ben seni bedenen de ruhende seviyorum herşeyinle"kağan biran afalladı"emin misin"kağanın dudaklarını öptüm Beraber kağanın odasına gittik ruhen Kağanın olduğum gibi bedenen de kağanın olmak istedim herşeyi onunla yaşadım ileriki hayatımıda kağanla geçirmek istedim..
sabah kağanın gözlerinin içine bakarak uyandım kağan benden önce uyanmıştı
"günaydın kağan bey"kağan gülümsedi
"günaydın prenses"yataktan kalktım üzerimi giyindim aşağı iniceğim sırada kağan yanıma gelip elimi tuttu"neden bana Berkay dedin"tüm bu olaylardan sonra bana sorduğu soru bu mu yani heleki dün akşamdan sonra inanamıyorum gerçekten"kağan hâlâ bana inanmıyor musun"yüzüm düştü kağan çenemi kaldırdı yüzümüz kesişiyordu"sana demiştim sen benimsin diye ruhende bedenen de değil Berkay piçi tüm dünya gelsin bunu değiştiremez"kağan dudaklarımı öptü
"bu arada ne zaman evlenelim ne dersin"
böyle bir soru gerçekten beklemiyordum nerden çıktı şimdi bu"şey okul var daha ayrıca çok erken"kağan dudaklarını büzdü saçımın telini kulaklarımın arkasına koydu"tamam bari bir yüzük takalım"kağana baktım aslında bu fena bir fikir olmazdı"şimdi yüzük falan uğraşmayalım"kağan cebinden iki tane yüzük çıkardı ellerimi avuçlarının içine alıp yüzüğü taktı birini de kendine taktı"bak oldu bile"kağana baktım şaşırdım"bunlar nerden çıktı"
şaşırmıştım çünkü aniden pat diye böyle bir şey beklemiyordum"zaten böyle bir şey düşünüyordum kısmet bugüneymiş"
güldüm el ele tutuşup aşağı indik da diğerleri de gelmişti Burak"kaçaklar burdaymış"güldüm kağan ve doğunun arası hâlâ iyi değildi doğuya göz kırptım kağan konuştu"anne öncellikle sana bağırdım evet kendimde değildim doğu sanada çıkıştım kusura bakmayın"doğu ayağa kalkıp kağana sarıldı kağanda doğuya sarıldı doğu"valla kalbimi onardın bebeğim bu anı bekliyordum bu arada siz el ele hayırdır"güldüm diğerleri elimize baktığında yüzükleri gördüler aynı anda ayağa kalktılar
DOĞU:lan ben size evliler demiştim
BATI: kardeşim, güzelim hayırlı olsun
BURAK:bu ne hız abi sakin olun
YAĞMUR:oha yüzükler bile takılmış
ELİF ANNE: çocuklar bir fikrimizi sorsaydınız
Kağan annesine bakıp gülümsedi"ne o anne gelin adayını beğenmedin mi"ne yani böyle bir şey olabilir mi gerçekten elif anneye baktım"yok oğlum biz kızımızı senin gibi birine verir miyiz diye düşünüyorum"elif annenin yanına gidip sarıldım yağmurda bize katıldı batıda kağanın yanına gidip ellerini omzuna atıp tokalaştı"sizin kızınız varsa bizimde aslan gibi oğlumuz var"burak ve doğuda geldi hepsi omuz omuza verdiler doğu
"hiç ayrılmadık şimdi de ayrılmadık vayy be ne günlerdi"burak güldü"evet ya doğu ağladığın anı hayatta unutmam"hep beraber güldüler biz olayı bilmiyorduk
yağmur"bizede anlatın bizde bilelim"koltuğa geçip oturduk bugün hayatımın dönüm noktası olabilirdi herşeye rağmen hayatta kalmayı başardık herşeye rağmen mutluyuz hiç pes etmeden bu hayata tutunduk.
çay yapıp içeriye götürdüm yağmurda pastaları tabağa koyup içeri getirdi doğu güldü zevzeklik yapacağı kesindi"Buket kız çaya şeker yerine tuz atıysan söyle de ben en son içim yanlışlıkla bana falan gelir hiç tuz kaldıramam"hep beraber güldük batı konuştu"doğu nasıl ağladın anne anne bana melek gönder"doğuya baktım çay kaşığını batıya fırlattı bu sırada Burak konuştu"durun durun ben anlatacam"doğu"lan siktir git"elif anne"şşş doğu dur bakalım anlat oğlum"
elif annenin bu sevgisini çok seviyordum
Burak"şimdi biz ilkokul üçüncü sınıftık doğu bir kızı seviyordu karne günü açılmaya karar verdi bizde yanında olalım dedik neyse işte hep beraber gidiyoruz kızın yanına doğu kıza açıldı falan kızda diyo ki iki dakika bekle karar verim gelicem bizde kızın gelmesini falan bekledik ne görelim kız abisini getirmiş yanında 6 kişi daha 16 yaşlarında falan abisi ve abisinin arkadaşları tabi bizim kağan ve Batı bey psikopatlar kafa tutular biz bu kızı doğuya alacaz doğu istiyor çocuk güldü kağan hazretleri çocuğa yumruk attı ortalık Çarşamba pazarı oldu hayatımda o kadar dayak yediğimi hatırlamıyorum  en son hepimiz kaçmayı başardık bir baktık doğu yok kızın abisinin yanında konuşuyor çocuk diyo söyle lan hâlâ senayı seviyor musun Bizim doğu bağırıyor anne ben kız mız istemiyorum sen bana Allah çocukları Korur melek gönderir dedin benim meleğim nerde gelsene uyuya mı kaldın ama bir ağlıyor bir ağlıyor neyseki sonradan hocalar geldi o günden sonra boksa yazıldık zaten"Hepimiz doğuya bakıp güldük doğu"ne bakıyonuz aq adı üstünde küçük çocuk"tekrardan güldük elif anne,ben, yağmur kahvaltı hazırlamaya başladık kahvaltıya doğu ve Burakta yardım etti Beraber oturup güzelce yedik bugün annnemleri ziyaret edicektim Kendi evime gidip beyaz switimi ve siyah kot Jean pantolonumu giydim saçlarımı at kuyruğu yapıp evden çıktım kağanla beraber gidicektik kağan beni aşağıda bekliyordu yanına gittim elimi tuttu beraber arabanın olduğu yere doğru ilerledik arabaya bindik arabanın içinde
*Cihan Mürtezaoğlu- bir Beyaz orkide*
çalıyordu ikimizde sustuk mezarlığa gelene kadar hiç konuşmadık yaklaşık yarım saat sonra mezarlığa gelmiştik aşağı indik kağan arkamdan geliyordu arkama baktığımda kağan durdu kağanı Buraya getirmek için çok uğraştım çok dil döktüm sonunda Buraya getirmeyi başardım bundan sonrasınıda gelebilir yanına gidip elini tuttum"kağan hadi"kağan mırıltılar çıkardı"Buket ben yapamam"kağana baktım"kağan yapma senin suçun yok"kağan ellerimi tutup kaldırdı"Buket ben çok can yaktım ama hiçbiri bu kadar beni zorlamadı ben senin ailenin katili"dediği anda ellerimle kağanın ağzını kapattım"kağan Yeter artık katiller şuan içerde sen birşey yapmadın hadi beni hiç mi sevmiyorsun"
kağan elimi tuttu mezarlığa doğru ilerledik neredeyse her cuma buraya geliyorum cuma günü kim mezarlığa giderse aileleri onları görebiliyormuş önümde iki tane mezar vardı kocaman yazılarla yazılmıştı
MELEK DEMİR.              DOĞAN DEMİR.  
ölüm:02.03.2021.            ölüm:02.03.2021
doğum:28.02.1980.         doğum:05.08.1978

iki mezarlık arasında mekik dokudum gözlerimden yaş aktı bir elimi Annemin bir elimi babamın mezarına koydum
"anne baba nasılsınız rahat mısınız bakın size çiçek getirdik bu sefer hiç gelmediğim biriyle geldim biliyorum kağana hiç kızmıyorsunuz ama kağan işte anlamıyor bu arada biz kağanla sözlendik bile ne kadar görmek istiyordunuz bu anı görmeyi bakın sizin yanınıza da geldik söz veriyorum düğünde de gelicem her zamanda gelicem sizi burada kimsesiz bırakmicam"ağladım kağan ellerini omuzuma koyup sıvazladı o da diz   benim yaptığım gibi ellerini bir annemin bir babamın mezarının üstüne koydu
"Sevdiğim prensesimin annesi ve babası hayatımda böyle şeyleri beceremem ama sizden özür dilerim burda olmanızı hiç istemzdim ama elimden birşey gelmedi umarım bizi gördüğünüz yerden bize daha doğrusu bana kızmıyorsunuz sizlerde benim annem ve hiç olmayan babam oldunuz"o anda gök öyle bir gürledi ki aynı zamanda yağmur bardaktan boşalırmışçasına yağıyordu şimşekler çakıyordu kağana sarıldım üzerimiz sırıl sıklam olmuştu kağana baktım acıyla yüzme bakıyordu"Buket bana yardım et dayanamıyorum"kağan bunları ilk kez itiraf ediyordu"tamam sevgilim sana yardım edicem hadi gel şimdi gidelim"kağan ayağa kalkmadı
"kağan hadi ama"kağan yüzme baktı
"Buket ben yoruldum herşeyden herkesten gitmek istiyorum sadece ben olim istiyorum ne seni ne annemi ne kardeşim dediğim insanları hayatıma almak istemiyorum size acı veriyorum size acıdan başka bir şey yaşatmıyorum"
kağan bizi bırakıp gitmek istiyor herşeye rağmen bizimle mücadele etmek yerine herşeyden herkesten kaçamak istiyorum bunu bilmiyordum oysaki kağan hayatımda tanıdığım en güçlü kişiydi kağana ne cevap vereceğimi bilmiyordum...

Piskopat SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin