19.Bölüm"Görev"

325 12 0
                                    

Dün akşam gözlerimi zar zor kapatıp uykuya dalmıştım sabah güzlerimi bir o kadar rahatsız olmuşçasına açtım yer yatağına alışmak benim için çok Zor olacak gibi gözüküyordu bir hafta nasıl geçicek merak ediyorum doğrusu gözlerimi mutfaktan gelen seslerle açtım çatal kaşık sesleri aynı anda doğunun sesini duydum"lan olum bırak"diyordu gene batıyla kavga ediyorlardır diye düşündüm pek iyi anlaşamıyorlardı birbirinden zıt iki karakterdi onlar doğu batıya göre daha ılımlı ve sakindi batı ise sert ve korumacı biriydi kağanın sesini duydum"oo buket hanım da uyandı"
Gözlerimi deviremeden edemedim bu çocuk niye böyle Allah aşkına ya
"Ne o uyumama da mı karışıyorsun"
"Hayır prenses artık görev zamanı tatil birazdan sona ericek"bir bu eksik
"Off tamam"kalktım yere gözlerimi diktim baktığımda şok oldum resmen harika bir kahvaltı hazırlanmıştı resmen herşey vardı gözlerimi mutfağa kaydı bunları hazırlayanlar doğu ve buraktı. kağandan zaten böyle bir şey beklemiyordum batıdan da beklemiyordum ama batı kurumda yardım ediyordu ayağa kalktım yardım etmek için fakat batı konuştu
"Aa olmaz Buket bugün bizdensin"
Batı dediği için şaşırmıştım artık iyice alıştım onlara görevim bittikten sonra onlardan ayrılmak istemiyordum fakat kağanın dedikleri aklıma gelince yüzüm düştü buna engel olamadım ayağa kalktım elimi yüzümü yıkadım geldiğimde herşey hazırdı kahvaltıya oturduk doğu konuştu
DOĞU:belki senin hazırladığın gibi güzel gözükmüyor ama bizden bukadar
BATI:valla bence güzel oldu aferin size
BURAK:hadi bakim ye yumurta benden
KAĞAN:of ama darladınız yiyin işte
Sinir ya yemin ederim niye bu kadar güzel ortamı bozuyor ki anlamadım bu sefer ben konuştum
"Herşey çok güzel ellerinize sağlık"dedim
Yemek yemeye başladık baya birşey vardı sofrada fakat pek iştahım yoktu ama zorla da olsa birşeyler yemeye başladım yemeğimizi yedik kağan ve batı dışarı çıktı bende sofraya kaldırıyordum Burak ve doğu da bana yardım ettiler ikisi televizyon izlemeye gittiler bende bulaşıkları yıkamaya başladım baya bir bulaşık vardı hepsini yıkadım yorulduğum için kendime kahve yaptım doğu ve Burak için de yaptım içeriye girdiğinde doğu tek vardı yanına gittim oturdum doğu konuşmaya başladı
"Ne o yüzün asık yoksa zehirledin mi"
"Yok be saçmalama sadece yoruldum"
"Bak eğer menemenden zehirlendiysen kağan yaptı ama güzeldi bence"ne yani menemeni kağan mi yapmıştı bunu hiç dile getirmemişti kaşlarımı kaldırdım
"Ne yani kağan mi yaptı"dedim
"Evet.Buket "sustu acaba ne dicekti
"Evet seni dinliyorum"dedim
"Sen kağana fazla takılma sana alışması biraz zaman alacak böyle davranmasının bir sebebi var onun eskiden.."dediği anda kapı açıldı kağanlar gelmişti acaba ne dicekti gerçekten çok merak ediyorum bunu daha önce ona kesinlikle hatırlatacaktım Burak da onların yanına gitmişti yanımıza gelip oturdular batı konuştu"oyun oynayalım mı"bu iyi bir fikir olabilirdi en azından kafam birazda olsa dağılır diye düşündüm herkes onayladı kağan bile onaylamıştı tüm gözler üzerime çevrildi benim birşey dememi bekliyorlardı"tamam"dedim sesimin neşeli çıkması için savaş veriyordum kafamın dağılması için ben ilk konuştum bu sefer
"Ne oynayabiliriz ki"kağan cevap verdi
"Doğruluk ve cesaretlik oynayalım"dedi
Herkes oynayladı burak şişeyi çevirdi kağanla doğuya geldi kağan doğuya en son ne zaman aklıca davrandığını sordu bu nasıl Bir soruydu böyle resmen dalga geçti doğu da güldü aynı mahalle karısı gibi güldü her zaman bebeğim dedi sesi çok iyi çıkmıştı sanki kağan sevgilisiydi bu sefer kağan çevirdi kağanla batıya geldi batı kağana  sordu "doğruluk mu cesaretlik mi" güldü her halinden ne soyliceği belliydi cesaretlik dicekti
"Cesaretlik"dedi kağan batı hiç beklediğim bir şey yapmasını istedi daha doğrusu kimsenin beklemediği birşey
"Şu anda  buketi öp"bu ne lan diyesim geldi kağanla ben saçmalamayın Allah aşkına kağan ölürde bunu yapmaz
"Saçmalama batı"dedi kağan
"Ya hayır saçmalama batı"dedim o an aklıma buraya gelmeden önce ayrıldığım sevgilime geldi Berkay çok iyi biriydi benim mutlu olmam için elinden gelen herşeyi yapardı ve çok kafa dengiydi aynı zamanda da aşırı derecede kıskanç akınla takılıyorlardı hatta kuzenlerdi Berkay uzun boylu hafif kilosu vardı fakat bunun çoğu kastı yeşil gözlü siyah saçlı biriydi fakat onunla buraya gelmeden önce ayrıldığımı söylemiştim onun ailesi de çok iyiydi fakat sosyete hayatına fazla önem veriyorlardı babamın iflas ettiğini öğrendiklerinde hiç aramamışlardı fakat Berkay bizimle çok ilgilenmişti ama onun ailesiyle arasının kötü olmasını istemiyordum o an oyun oynamaktan vazgeçtim gözlerim dolmuştu Berkayla iki yıllık sevgiliydik annemler bile onaylanıyordu ilişkimizi hemen oturduğumuz yerden kalktım bahçedeki salıncağa attım kendimi diğerleri de arkamdan geliyorlardı fakat batı yanıma geldi diğerleri kapının ordan bize bakıyorlardı batı konuştu
"Buket bu kadar üzüleceğini bilmiyordum kusura bakma üzgünüm" onu ilk defa bana karşı bu kadar yumuşak davrandığını gördüm
"Hayır onunla alakası yok sadece"dedim artık göz yaşlarıma engel olamadım batıya sarıldım göz yaşım omzunu ıslatıyordu bana karşılık olarak ellerini saçlarımda gezdirdi
"Sakin ol güzelim biz yanındayız"biraz olsun sakinleşmiştim niçin bu kadar ağladığımı bilmiyordum Berkay için mi zannetmiyorum çünkü Berkayı gerçekten bir duygu beslemiyordum onu gördüğümde midemde kelebekler uçuşmuyordu öyle diyorlar sevince öyle oluyormuş sanırım şuan eski hayatımı özlemiştim batı konuştu
"Ne oldu peki niçin ağladın"ona eski hayatımı özlediğimi söyleyemezdim ne tepki vereceğini bilmiyordum bu yüzden berkaydan bahsetmek istedim diğerleri hala bizi izliyorlardı fakat yanımıza gelmiyorlardı kağan kaşlarını çatmıştı
"Şey sen biran kağana buketi öp diyince sevgilim aklıma geldi"eski demedim tepkisini merak ediyordum
"Ne sevgilisi senin sevgilin mi var"tamda beklediğim gibi oldu gene korumacı
"Yani eski ihanet etmişim hissi geldi"
"Ama eski diyorsun ne alaka"
"Bilmem ama geçti hadi içeri girelim" beraber içeri girdik diğerleri bu olay hiç olmamış gibi davranıyorlardı bir yandan mutlu olmuştum onlarada aynı şeyi anlatmak istemiyordum bugün yapacağımız görev için konuşma yaptık genellikle kağan konuştu biz dinledik arada bana anladın mı der gibi bakıyordu kafamı sallamakla yitiniyordum plan fazla zor değildi fakat bu sefer tanışma falan değildi Fırat'ın odasına girip çekmeceden dosyaları almam gerekiyordu içinde ne var diye sorduğumda hepsi kağana bakıp sustu acaba içinde ne vardı baya bir merak etmiştim kağanlar televizyon odasında oturuyorlardı ben ise üzerimi değiştirmek için killere girdim bavulumu burda bırakmıştım geldiğim gün. burdaki 3 üncü günümüzdü biz bugün plana başlamıştık fakat bu geçen iki gün benim için herşeye rağmen çok güzel geçmişti batı öncellikle alışverişe gitmemiz gerektiğini söylemişti üzerimi birseyler almam gerekiyordu bar için fazla güzel kyafetler getirmemiştim umarım tanıdık kimseyi görmem diye geçirdim zaten bir annemler birde yağmur vardı onun orda olacağını düşünmüyordum artık dışarısı soğumaya başlıyordu sıcaklık her geçen gün düşüyordu üzerime siyah pantolon sarı kapşonlu sweat ve mavi kot ceket aldım beyaz ayakkabılarımla kombinimi tamamladım saçlarımı ise gelişi güzel bıraktım makyaj yapmayı tercih etmedim doğal daha iyi diye düşündüm içeri girdiğimde sadece kağan vardı ben konuşmadan kağan konuştu
"Niye ağladın Buket"sesi o kadar kesin çıkmıştı ki nasıl kaçabilirim bilmiyorum bu yüzden soruyu görmezden geldim
"Diğerleri nerde",diye bildim
"Buket hemen cevap ver"off buyrun
"Kağan konuyu açmasan"dedim
"Neden sevgilini mi özlersin"sesi alaycı bir o kadar da küstah çıkmıştı
"Sevgilim yok hem olsa ne olmasa ne bundan sanane ister özlerim ister ağlarım buna karışma Yeter artık hesap vermek istemiyorum kağan yoruldum" sesim sonlara doğru o kadar aciz çıkmıştı  ve ağlamaklı çıkmıştı ağladım artık yanaklarımdan yaşlar süzüldü
"Tamam sakin ol şaka yaptım"sakin ve sinirli çıkmıştı sesi
"Yapma kağan bana şaka yapma mümkünse...."diyezmedim onu kendimden bile bile uzaklaştıramazdım sustum dışarıdan korna sesi geldi oraya doğru ilerledim kağan kapıda kolumu tutu"peki prenses sen istedin bunu herkes gibi ama sıkıntı yok" ne demek istedi birşey anlamdım kapıdan benden önce çıktı Burak direksiyondaydı fakat kağan geçmek isteyince arkaya geçti bende mecburen öne geçmek zorunda kaldım kağanın yan tarafına geçtim arabayı o kadar hızlı sürüyordu ki heran bir uçurumdan aşağı düşücem gibi geliyordu fakat diğerleri alışık gibiydi herkes kafasını telefona gömmüştü büyük bir alışveriş merkezinin önünde durduk batı ve Burak gelmeyi istemediler bu yüzden bir kafede buluşmak için anlaştık bu arada bir bildirim geldi telfonuma fakat herkese aynı anda gelmişti bu yüzden merakıma yenik düştüm ve elime aldım telefonu watsahaptan gelmişti
*Burak adlı kullanıcı gizli görev adlı grup oluşturdu* buna güldüm gizli görev ne
Batı konuştu"aferin lan kafan çalışmaya başladı"Burak bir küfür savurdu batıya bakarak içeriye doğru yürüdük kağan bir tarafımda doğu ise bir tarafımda içeri girdik birsürü kıyafet denedim aralarından 3 tane seçtik kağan hiç konuşmadan bizi izliyordu doğu soru sorduğunda ise nasıl oldu diye hepsine Kafa sallıyordu elbiselerime uyacak ayakkabılar da aldık makyaj malzemelerim fazla olmadığı için makyaj malzemesi de aldık kafeye doğru gittiğimiz sırada yağmur tam karşımdaydı"Buket ne işin var burda sen akınla beraber değil miydin"yağmur ve akın birçok kez telefonda konuşmuştu hatta baya bir iyi anlaşıyorlardı ona ne soyliceğimi bilmiyordum bir kağana bir doğuya baktım mecburen konuştum
"Yağmur ben sana sonra anlatsam"dedim
"Buket saçmalama hemen anlat yoksa" dediği anda kağan uzun bir aradan sonra İlk defa konuştu ayak üstü yağmura tüm olayları anlattı demkki kağan yağmura güveniyordu anlattığına göre sanırım herkes gibi yağmurda kağandan çekiniyordu kağan son olarak"oldu mu"
Dedi yağmur başına salladı
"Tüm bunlar ne kızım"dedi başımı ne yapim diye salladım başka çarem yoktu kağanın dediklerini yapmak zorundaydım yoksa kağan beni açık açık tehtid etmişti çevrendeki insanlara zarar veririm diye bu sefer doğu konuştu
"Sende aramıza hoşgeldin yenge yani yağmur demek istedim"ne yani yağmuru da mı bu işe bulaştıracaklardı hayır onun bu işe bulaşmasını istemiyordum
"Hayır doğu yağmur bu işe bulaşmicak"
Yağmur konuştu"seni yanlız bırakamam" dedi bir süre konuştuk  yağmurda artık bizim suç ortağımızdı artık 6 kişi olmuştuk en çok Burak'ın tepkisini  merak ediyordum yağmur annesini arayıp benim yanıma Antalya'ya geldiğini söylemişti bir şekilde ikna olmuştu annesi kafeye gittiğimizde burakların olduğu masaya vardığımızda ikiside yağmura şaşırmıştı Burak
"Yağmurun ne işi var burda"dedi.kağan
"Oda bimzle beraber"kaşlarını çattı burak siz ne yapıyorsunuz der gibi
"Kağan ne diyorsun sen"iyice sinirlendi
"Kısa bir süreliğine sonra yağmurda oda gidicek biz gene dördümüz olacağız"
Herşeyi anladım da oda ne benim bir adım var yada lakabım vardı kağan bana prenses derdi gözlerim yandı hep beraber masaya oturduk baştan sona herşeyi yağmura anlatık planı da detaylıca anlatık bu işte o da benim yanımda olacaktı belirli yerde görevi vardı onun da birşeyler içip kafeden ayrıldık kağan hala konuşmuyordu sadece yağmura açıklama yaparken konuşmuştu ben yokmuşum gibi davrandı telefonu çalışmaya başladı
"Alo"dedi sesi görüntüsünün tersine yumuşak çıkmıştı herkes onu dinliyordu
"İşim var bu akşam üzgünüm"bu kimdi şimdi birde üzgünüm diyor salak ya
"Tamam o zaman pazartesi okul çıkışı" bunun kim olduğunu anlamam uzun sürmedi kesin Yasemindi
"Bende yasemin hadi görüşürüz"lan bende ne off buda neyin nesi şimdi kendime lânet ettim ona neden öyle davrandım ki batı konuştu
"Ne o kağan gene yaseminle mi takılıyorsun"tam sormak istediğim soru
Kağan uzun zamandır göstermediği o gamzelerini ortaya çıkardı
"Olamaz mı kız güzel"dedi bu evet demekti kalbimin acıdığını hissettim camdan dışarı izlemeye başladım hiçbirşey düşünmüyordum iki saat sonunda dağ evine gelmiştik arabadan indim yağmur, doğu, batı ve burak arkadan indiler biraz sıkışmışlardı en son kağan indi içeriye girdik saat  1.30 tu
Herkes televizyonun karşısında oturdu doğu konuştu"Burak yağmuru watsahap gurubuna alsana o da bizden"dedi burak hiçbirşey demedi telfonunu çıkardı yağmuru guruba aldı yağmurun telefonuna bildirimi sesi geldi telefonunu açtı güldü kağan ve Burak hariç biz gülmeye başladık bende fazla gülmüyordum açıkçası kafam kağan ve yaseminde kalmıştı bir süre sonra batı televizyondan film seçti kimse yorum yapmadı açıp izledik nerdeyse iki saattir televizyon izliyoruz fakat kimse ağzını açıp tek bir kelime dahi etmiyordu film bitti yağmurla birlikte dışarıya çıktık evden baya bir uzaklaştık uçurumun kenarına gelmiştik her zaman yaptığım gibi yaptım uçurumun bitmesine bir adım kala durdum yağmur konuştu
"Kızım dursana düşüceksin"güldüm
"Yok birşey olmaz sende gel istersen"
dedim gelmeyi reddetti arkamda oturdu yarım  saaten faza bir süredir burdaydık sohbet ediyorduk ne konuştuğumuzu hatırlamıyordum hâlâ ayakta duruyordum gözlerimi kapattım ellerimi iki yana doğru açtım ayağımı kaldırdım öne doğru adım atmak için hamle yapacağım sırada bir el hissettim kolumda "Buket Yeter artık valla düşüceksin diye korkuyorum" yağmurdu oysaki ben kağanı bekliyordum her zaman olduğu gibi beni kurtarsın istiyordum gene yanıldım
"Buket ne oldu iyi misin"başımı olumsuz anlamda salladim iyi değildim
"Hayır değilim sebebinin bilmiyorum"
"Kağan olabilir mi sence"evet oydu
"Bilmiyorum"evet o psikopat yüzünden
Yağmura sarıldım bugün hiç iyi değildi günüm eve gitmek için hazırlandık ki aynı anda telefonlarımıza bildirim geldi
                 *GİZLİ GÖREV*
BURAK:nerdesiniz birşey mi oldu
BURAK:biriniz yazacak mı artık
DOĞU:beni soruyorsan yanındayım
DOĞU:ne vuruyon lan şerefsiz
BATI:zevzeksin aq
BATI: yağmur, Buket nerdesiniz
BUKET: geliyoruz
BURAK: yağmur yanında mı
YAĞMUR: burdayım birşey mi oldu
BURAK: hayır birşey olmadı
başka kimse yazmadı kağan yazmadı acaba aktif değil mi diye merak ettim watsahaba girdim tüm mesajlarımızı görmüştü fakat hiçbirine cevap vermemişti eve vardığımızda akşam saat 9.30 tu içeri girdiğimizde kağan yoktu acaba nereye gitti diye merak ettim fakat sormadım içerde baya bir sohbet ettikten sonra kapı çaldı bakmaya ben gittim kim o diye sormadım direk açtım kağan gelmişti elinde pizza ve kola vardı içeri girdi selam dahi vermedi fakat içeri girince herkese selam verdi beni hala görmezden geliyordu buna çok sinir oluyordum oturup yemeğimizi yedik yağmurla beraber killere girdik üzerime siyah kısa mini bir askılı elbise aldım ayaklarıma siyah bir topuklu ayakkabı aldım saçlarımı yağmurla beraber dağınık bir topuz yaptık şeftali tonlarında biraz abartılı makyaj yaptım ve rujumu bilerek kırmızı seçtim sabah kağan dikkat çekmem gerketigini söylemişti yağmur ise yanına kyafet alamadığı için benden giyindi üzerine kırmızı büstiyer ve siyah kot pantolon alıp üzerine beyaz ceket almıştı büyük iş bende olduğu için yağmur rahat giyinmişti üzerine baya yakışmıştı ama hazırlandıktan sonra içeri girdik hepsi bize bakıyordu kağan ve Burak kaşlarını çatmıştı doğu ve Batı hayranlıkla bize bakıyorlardı doğu ıslık çaldı
"Ooo kızlar ne iş valla düştüm barı yıkmayı mı düşünüyorsunuz anlamdım ki" bu sefer batı konuştu"baya iyi olmuşsunuz" batı kağan gibi kısa konuşmayı seviyordu kağan ve Burak hiçbirşey demediler arabaya doğru ilerledik tekrar eski düzendeki gibi oturduk kağan hala benimle hiç konuşmamıştı arabayı sürdü daha önce geldiğimiz bara tekrardan geldik arabayı açıp aşağı indik yürümeye başlicağımız anda konuştum
"Siz gidin biz kağanla birşey konuşup hemen geliyoruz"ya kağan hayır der giderse ne yapacaktım o zaman diğerleri soru sormadan içeri girdiler kağanla beraber kaldık kağana baktım mavi gözlerinin en derinliklerine  bu sefer ben baktım konuşmaya başladım
"Kağan niye böyle yapıyorsun"dedim
"Napıyorum Buket" dedi
"Beni böyle görmezden geliyorsun niye"
"Senin istediğin de bu değil miydi zaten"
Allah kahretsin ki haklıydı benden Uzak durmasını hatta benimle mümkünse konuşmamasını istemiştim kağan tekrar konuştu"bende öyle düşünüyordum" diyip içeriye doğru yürümeye başladı ona yetişip kolunu tutum "kağan"dedim..

Piskopat SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin