38.Bölüm"Yeni Çevre"

127 8 0
                                    

hayatımın her adımı gittikçe çıkmaza giriyor ne kadar bir adım öne geçmek istersem hayat buna izin vermiyor çelmeyi takıyor tekrardan başa dönüyoruz ne zaman şans bizden yana olacak bilmiyorum ama bildiğim tek birşey var kağanlarla arama mesafe koymam gerekiyor kendimden önce onları düşünmem gerekiyor onların birer gerçek ailesi vardı nede olsa benimde ailem vardı fakat onların öz gerçek aileleriydi belki benimde şuan bir ailem olabilirdi başım sıkıştığında annemin yanına koşabilirdim birşeye ihtiyaç olduğunda babamın yanına koşabilirdim Fakat yoktu gene içimin acıdığını hissettim mesajlar kısmına girdiğimde Bir şok daha geçirdim
*öncellikle selam bu 1 aydan fazla süredir görüşmüyoruz birazcık uzun bir yazı ama olsun ne olursa olsun beni bu hapishaneye tıkmayı başardınız ama bunun bedeli çok ağır olacak unutma intikam soğuk yenen bir yemektir bakalım hayatının bundan sonrası nasıl olacak yeni bir başlangıca merhaba diyebilirsin Buket demir"
satırları okurken gene biraz korktum Fakat eskisi gibi korkmuyordum kaybedecek birşeyim yoktu artık  kendi evimin kapısını kilitledim aklım kağandaydı Fakat onun iyiliği için ondan uzak durmam gerekiyordu bunu kendisine söylersem kabul etmiceğini biliyordum telefonum çaldı yağmur arıyordu ilkinde açmadım fakat ısrarla çalınca açtım
"alo"dedim
"Buket ne oldu sana nerdesin"
"evdeyim neden"soğuk bir sesle söyledim
"knk kağana niye öyle davrandın"
"canım istedi yağmur oda alınmasın"
"sen iyi değilsin"
"ya tabi kesin öyledir umurumda değil"
"Buket kendine gel lütfen"
"off ben buyum napim hadi bb"

telefonu kapattım fakat söylediklerimin hiçbiri doğu değildi tek amacım onları kendimden uzaklaştırmak bunu kendim için değil onlar için düşünüyorum belki şuan onları kırarsam sonradan daha az üzülürler elimden başka bir şey gelmiyor o an düşündüm serkayı içeri sokmak için herşeyimi verirdim bu yüzden şuan artık birşeyler yapmaya başlamalıyım odama çıktım üzerime mor switimi ve kot pantolonumuda giydim kış bitmesine rağmen dışarısı hâlâ soğuktu çıkarken siyah montumu da aldım spor ayakkabımı giyip kimseye görünmeden evden çıktım yağmur durmuştu kağanların evine baktım perdeler çekilmişti kimse görünmüyordu önceliğim karakola gidip bilgi almam gerek ana caddeye çıkıp taksi durdurdum emniyet müdürlüğüne gidiceğimi söyledim yolumuz biraz uzundu dışarıyı izlemeye başladım öylece dalmıştım alemden aleme geziyordum 
birine değer vermek bazen sevmekten çok daha fazla bir hâle gelir hayatımızdaki insanlara baktığımızda hangisi kötü gününüzde yanınızdaydı ki en yakınım, sevgilim, kardeşim, dostum  her düştüğümde yanımda dediğiniz insan hep ağladığınızda yanınızdamıydı bence değildi işte bu yüzden duygular anlara göre şekillenir insanlar birine karşı beslediği duyguları çok farkı şekilde çok farkı yerlerde gösterirler birini sevdiğinizde aslında bilemezsiniz ki o sevdiğiniz kişinin asıl yüzünün o olmadığını size acı verenin sevdiğiniz kişinin olacağını hangimiz kestirebiliriz ki  zaten bizi en çok sevenler bize en çok zarar verenler değil midir bu hayatta..
sonunda gelmiştik parayı ödeyip karakola doğru yürüdüm  polis telfonumu alıp beni Hakan komiserin odasına doğru götürdü biraz oturdum kapı açıldı kafamı oraya doğru çevirdim elinde iki tane kahve vardı hakan komiser içeri girdi bugün her zamankinden daha enerjikti karışma geçip oturdu"hoşgeldin Buket seni buraya atan nedir"gülümsemeye çalıştım "hoşbuldum sebebini sende biliyorsundur ki serkay kaçmış"kahveyi bana uzattı elime aldım bir yudum alıp bıraktım
"evet konu anlaşıldı ama buraya ne için geldiğini hâlâ anlamadım ne dememi bekliyorsun"acaba ne demeni bekliyorum be adam nasıl oldu merak ediyorum"nasıl kaçtı şuan Ankara'da mı"
sanane der gibi bakıyordu"bunu neden sana soyliyim"derin bir nefes aldım
"tehtid ediliyorum"hakan şaşırmışa benziyordu kaşlarını çattı"nasıl"
elimi cebime attım Fakat telfonumun bende olmadığını anladim"telfonuma mesaj geliyor"odadan çıktı bir süre sonra tekrardan geldi telefonu uzattı şifreyi istedi şifreyi yazdım mesajlar kısmına girip mesajları okudu"Tamam bunlar birer kanıt daha fazla ceza almasını sağlicaktır irtibat halinde olalım"
yani elde var sıfır elime hiçbirşey geçmedi"tamam ben ve ailem tehlikedeyiz o adam dışarda olduğunca bize rahat yok"hakan beklemediğim bir şekilde elini kolumun üstüne koydu"elimden geleni yapıyorum merak etme"hemen ayağa kalktım mesajların  kopyasını aldı telfonumu tekrardan bana uzattı kafamı salladım dışarı çıktım canım eve gitmek istemiyordu Fakat dışarda da pek güvende değildim o sırada telefonum çaldı batı arıyor
"Buket nerdesin"hesap vermek istemiyorum gerçekten çok sıkıldım
"işim vardı Batı"soğuk bir sesle dedim
"evin aşağısındaki kafeye gel"gene Emir veren bir sesle konuşuyordu deli olacam
"şimdi söyle"benim sesim daha soğuktu
"Buket işte bu yüzden 5 dakkaya ordayım acele et"adımlarımı hızlandırdım kafeye biraz uzaktım şansıma taksi falan da geçmiyordu sanki birşey vardı kimse de yoktu dışarda hava da pek kötü değildi yağmur yağdığı için dışarısı harika ötesi kokuyordu yağmur yağışını çok seviyordum yağmur yağdığında kimi insanlar bir sığınak bulup ıslanmamak için saklanır bense tam tersini yapıyorum ruhen olmasada bedenen insanı temizliyordu arkamda bir ses duydum gibime geldi aniden arkama döndüm Fakat kimse yoktu ama sanki bir anlığına serkayı gördüm gibime geldi fakat kağanda da böyle oluyordu halüsinasyon görüyordum sanırım buda onlardan biriydi kendimi topladım hemen uzaktan bir tane taksi geliyordu elimi kaldırdım taksi durdu binip adresi verdim burdan biran önce ayrılmak istiyordum.aklım hâlâ kağanda kalmıştı ben kağana yardım etmek isterken ona daha çok zarar veriyordum biliyorum kağan çok güçlü biri herşeye göğüs gerebilicek bir güce sahip Fakat ben ne kadar öyle olduğumu sansamda öyle değildim sanki her geçen gün kağana benziyordum artık duygu besleniyormuşum gibime geliyor kaostan besleniyormuşum gibime geliyordu ne bilim bir kağanla çok iyi oluyordum bir çok kötü oluyorum saati saatine tutmuyordu benim salaklığım yüzünden onlara Zarar gelmesin diye onları kendimden uzaklaştırıyordum sonunda kafeye gelmiştik batı cam kenarında oturmuş bezgin bir şekilde saatine bakıyordu sanırım sinirlenmişti hemen içeri girdim"selam"batı kaşları alay geçer bir şekilde bana bakıyordu"yolu bulabildin sonunda"birşey demedim oturdun aslında batıya da kötü davranmam gerek ama aralarından en garip olanı da batıydı onun gibi biri olabilmek için herşeyimi verirdim duyguları olsada rahat bir şekilde gizleyebiliyor "evet batı seni dinliyorum"batı birşey demedi iki tane çay sipariş etti elimden geldiğince sorulara soğuk cevap vermem gerekiyordu batı derin bir nefes alıp konuşmaya başladı"sana ne oluyor Buket"evet bu soruyu böyle bam diye sorduğu için çok şaşırdım ama mecburen cevabım onu etkilese bile cevap vermem gerekiyordu"ne oluyor her zamanki ben"
yav he he der gibi bakıyordu"kağana öyle davranman, yağmura telefonda söylediklerin, Şimdi bana verdiğin cevaplar ne oluyor"aslında haklıydı onları kırmaktan çekinmedim ama bunların hepsi onlar için bunu da bilmiyorlar ki"bak batı sana karşı dürüst konuşucam"batı kafasını salladı devam ettim"ben bir hata yaptım hatta bir değil birden fazla"kesinlikle bunu söyledikten sonra bana çok kırılıcaktı"ne gibi bir hata"çayımdan bir yudum alıp devam ettim"en baştan beri sizinle hiç olmamalıydım kağanla sevgili olmam sizin gibi sadist ve katil birileriyle arkadaşlık yapmam büyük bir hataydı hem benim sizinle yaptığım anlaşma belki kağan size anlatmıştır eğer Kağana yardım etmesem ailem ölecekti şuan size yardım ettim sonuç değişti mi soyliyim hayır değişmedi ailem orda yatıyor"batı tek Kelime dahi etmeden beni dinledi hiçbir şekilde Duygu değişimi yaşamadı ilk geldiğim ve şuan ki batı aynı pek etkilenmiş gibi durmuyor her zamanki haliyle cevap verdi"sana soracağım tek şey gerçekten böyle mi düşünüyorsun"batı söylediklerime pek inanmadığı için biraz daha damarına basmam gerekiyordu sonucu kötü olsa bile batının bana zarar vereceğini düşünmüyorum "evet batı aynen böyle  yalan mı peki siz katil değil misiniz serkayın adamlarını vurmadınız mı sen, yağmur, doğu, Burak, kağan evet bende yaptım ama mecburdum artık sizden biri değilim sizi görmek de istemiyorum"
batı alay geçer gibi baktı"bunların hepsi yalan tek derdin serkayın bize bulaşmaması ama sen ne kadar böyle yaparsan yap biz onunla iş birliği içindeydik zarar görmememiz imkansız"
evet bu çocuk niye hep haklı söylediği herşey mantıklı düşünüp söylüyor
bende alay geçer gibi baktım"bak batı size zarar gelip gelmemesi umurumda değil benim ailem öldüğünde hanginiz yardım ettiniz hanginiz çabaladınız sizi sevmem için bir sebep söyle"batı birşey demedi ayağa kalktım"bende öyle düşünmüştüm"batı birşey demedi ayağa kalkıp dışarı çıktım bu söylediklerim hepsi yalandı tek amacım onları korumaktır bu söylediklerime batı ne kadar tepki vermese de içinde bir yerlerde üzüldüğünü biliyorum evin sokağına geldim zaten kafe yakındı kağanlarla karşılıklı oturuyorduk gözlerim evlerine kaydı o sırada kapıları açıldı tek katlıydı zaten yönümü döndürdüm kağandı bu kokusundan anlayabiliyordum bana doğru bir adım attı sonra vazgeçmiş olacak ki geri dönüp başka yöne doğru gitti arkama dönüp baktım kağan hiç arkasına dönmeden gitti üzerini değiştirmişti siyah eşofman ve siyah swit giymişti  dışarısı iyice karanlık olmaya başlamıştı..
saat gece yarısı olmuştu Fakat kimse kapımı Çalıp içeri girmedi batı telefon falan da etmedi hep pencereden dışarı baktım fakat kağanda yoktu hâlâ gelmemişti en azından biri gelebilirdi yada beni mi ölçüyorlar bilmiyorum uyku tutmadı bende kahve yapıp balkona çıktım o sırada kağanların damında sesler geliyordu o yöne doğru baktım kağan dışarı çıkmış yıldızları izliyordu o beni görmesede ben onu görüyordum neyseki eve gelmişti tam arkama döndüm içeri giriceğim sırada kağan sesi çok az geliyordu"biliyorum sen çok büyük bir yalancısın tıpkı Ece gibi sende gittin oysa sen farklısın sanmıştım"bunu yıldızlara bakıp söylüyordu içim acıdı Fakat hepsi onun iyiliği için karşısına birşey olmamış gibi çıkamam ailemi zaten kaybettim onu da kaybetmeye dayanamam.
bazen hayatımıza giren insanların iyi mi kötü mü olduğunu tek seferde anlarız Fakat öyle anlar gelir ki kendimizden çok  güvendiğimiz kişi kalkar düşmanımız olur hem Allah ne der
*Allah der ki kimi benden çok seversen seni ondan alırım.
ve ekler,onsuz yaşayamam deme seni onsuzda yaşatırım.
ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile gün gelir el olur, aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya
olmaz dediğin ne varsa hepsi olur,
düşmem dersin düşersin,
şaşmam dersin şaşarsın,
en garibi de budur ya; öldüm der durur yine de yaşarsın*

Piskopat SevgilimWhere stories live. Discover now