20.Bölüm"Başarı"

316 12 0
                                    

Kağan bir bana birde kolundaki elime bakıyordu elini sert bir şekilde benden kurtardı niye böyle yapıyor konuştu
"Seni uyarmıştım sakın bana birdaha dokunma diye  hatırladın mı"evet hatırlıyordum ama bu umurumda değil
"Kağan ben sana öyle demek istemedim"
Aslında tam olarak söylemek istediğim şey buydu fakat pişman olmuştum
"Sen tam olarak bunu istedin prenses sonra.."diyip sustu"sonra ne"dedim
"Sonra bensiz yapamadın bana karşı yoksa ilgi mi besliyorsun"iyice zıvanadan çıktı bu herif ben resmen ona soylediklerim için pişman oluyorum o gelmis karşımda nasıl dalga geçerim diye resmen çaba gösteriyor dengesiz
"Kağan bu ego fazla değil mi sence"
Artık geri adım atmicaktım hep o benim kalbimi kırdı bu sefer sıra bendeydi onu hep Altan aldım fakat bunlarda fazlaydı
"Niye öyle değil mi yoksa benden hoşlanmadığını mi idea ediceksin" artık iyice sinirlerim gerildi ona hak ettiği gibi davranmam gerketigini kendime defalarca kez söyledim o beni üzüyorsa bende onu üzücem başka çare yok sesim gıcık çıksın istiyordum onu sinir etsin benden böyle şeyler duymak onu üzsün istiyordum yapmaya kararlıydım
"Sen kendini çok yakışıklı falan sanıyorsun ama öyle değilsin baksana hayatına buraklardan başka kimse yok neden herkes senden korkuyor etrafına korku salmaktan başka bir şey yaptığın yok Sana tavsiyem hemen bu huyundan kurtulman yoksa ilerde tek başına ölüp gidiceksin KAĞAN ÖZTÜRK "bunları söylediğime hiç pişman olmadım ona gerçekleri birinin söylemesi gerekiyordu bu ben oldum belki sonucu kötü olacak ama kağan belki düzelir diye düşündüm fakat yanıldım her zamanki gibi kağanın gözlerinde ilk saniyeler acı bir Duygu vardı buna yemin ederim ama sonra karardı bakışları sert bir hal aldı intikam istiyor gibiydi benden ondan herkesten
"sen kimsin ki bana tavsiye veriyorsun önce git kime yürüdüğün belli olsun böyle karkektersizlik görmedim ben herkese aynı anda hangisi tutarsa diye ama beni baştan ele ben sana bakmam BUKET DEMİR"aynı sinirle söyledi her tartışmada bana bunları söylüyordu oysa ki kimseyle böyle bir düşünceye kapılmadım sadece kendisine kapıldım salak bunu anlıyor ama bununla dalga geçiyor ne olursa olsun onu bir daha umursamicam ne pahasına olursa olsun.
"Sen bunlarla avunmaya devam et"
Dedim ne diceğini beklemedim başımı dikleştirdim burakların olduğu masaya doğru ilerledim kağanda yanıma gelmişti doğu ve yağmurun arasına geçtim gözlerim etrafta gezindi fıratı gördüm sarışın uzun boylu kağan gibi gür saçları vardı fakat Fırat sarışındı planı uygulamaya geçmemiz lazımdı onlardan çabuk kurtulmak istiyordum yağmur"dikkat et Buket"dedi yanlarından ayrıldım bu sefer Fırat'ın beni görmesini sağlamam gerekiyordu dikkat çekmek istemiyordum bu yüzden köşede bekledim Fırat barmenin yanına gitti bar taburesine oturup içki aldı bu iyi bir fırsattı bende yanına gittim onu görmezden geldim umarım sesimden tanır diye dua ettim "bir tane kokteyl alabilir miyim"dedim.dediğim anda Fırat bana döndü"Buket nasılsın" bu iyi birşey an azından onu takip ettiğimi düşünmesini engellerdi"iyim sen nasılsın Fırat"dedim sesim neşeli çıkmıştı
"Seni gördüm daha iyi oldum sana içki ısmarlamak isterim"dedi içki içmek istemiyordum sonra neler oluyor biliyoruz "hayır teşekürler ben içki almiyim ama meyve kokteyli olabilir"dedim yüzünü buruşturdu
"Buraya meyve kokteyli içmeye mi geliyorsun "işte şimdi yandım ben ne dicektim bu sırada hiç beklemediğim bir kişi yağmur barmen kılığına girmiş "evet ne istemiştiniz"dedi göz kırptım beni kurtardı nede olsa.yaklaşık bir saat boyunca sohbet ettik fıratla sarhoş olmuştu odaya gitmemizi önerdi mecburen kabul ettim son bir içki içmek istedi bu uyku ilacını içkiye katmam için son fırsattı ama nasıl diye düşündüm o sırada ayağa kalktım Fırat yüzünü bana çevirdi içkisi önde kalmıştı elimi hiç istemesem de boynuna doladım ve sarıldım bu sırada içkisine ilacı kattım işe yaradı hemen ondan uzaklaştım
"Ne oldu iyidik öyle"dedi pis herif ağzının ortasına bir tane yapıştırmamak için kendimi zor tuttum
"Buna başka yerde devam edelim ne dersin"dedim kendimden nefret ettim ona böyle birşey nasıl söyledim diye kağandan bir kez daha nefret ettiğimi dille getirdim kısık sesle güldü ruh hastası herif içkisini tek yudumda bitirdi Beraber bardan çıktık kağanlar ortada yoktu yağmur ise mecburen barmen olarak başka biriyle ilgileniyordu sanırım onun da başı beldaydı sarhoş bir adam onunla sürekli konuşmaya çalışıyordu resmen imdat diye bağırıyordu ona gittiğimizi haber veremedim Bardan çıktığımızda Arabayı ben kullanacaktım bu manyağın sürüp beni hastanelik etmesini istemiyordum sonuçta yolu Zar zor tarif etti umarım arabada uyumaz diye geçirdim içimden bu sırada telfonum titriyordu arayanı görmedim telfonumu yüz üstü koltuğa atmıştım bakıp dikkat çekmek istemedim  telefon kapanır kapanmaz ardı ardına bildirim gelmeye başladı onlara da bakmadım bir otelin önüne geldik arabanın anahtarını vale verdim beraber odaya girer girmez Fırat'ı yatağa yatırdım en azından işim kolaylaşır diye düşündüm Fırat Yatağa uzanır uzanmaz uykuya daldı hemen bir kâğıt buldum üzerine yazmaya başladım"uyuya kaldın benimde sabah erkenden gitmem gerekiyordu bu gece çok güzeldi tekrarlayalım"yazdım odaya göz gezdirdim acaba dosya nerde olabilir diye dolabı karıştırmaya başladım  bir kasa buldum şifreliydi ne olabilir ne olabilir o sıra aklım kağana gitti kesin şifreyi biliyordur Telefonumu elime aldım bizimkiler boş durmamış

Piskopat SevgilimWhere stories live. Discover now