Piskopat Sevgilim

9.Bölüm"Tüm gün beraber"

Bu kağandı kulağıma eğilmiş birşeyler söylüyordu kısık sesle konuştuğu için pek birşey anlamıyordum birkaç kelime seçebildim içinden:
"Aferin prenses hep böyle uslu ol"
Sinirlendim ya bu ne hakla bana karıştı tam arkama döndüm ağzımı açtım birşey diyeceken hocanın sesini duydum
"Buket yeter artık ya otur yada çık"
Allah'ım bugün herkes ters tarifinden mi uyanmıştı normalde hiçbir şey demezdi bendeki şansa lânet ettim açıklamaya çalışıcaktım***
"Hocam kağan arkadaşımızdan rahatız oluyorum odaklanamıyorum"hoca
"Kağan ne oluyor"kağan rahat bir tavırla cevap vermekle yetindi
"Bilmem"hoca sinirleniyordu
"Buketin söyledileri doğru mu"
"Buket söylüyorsa doğrudur"ama bu çocuk ne yapmaya çalışıyordu hoca aniden bağırınca korktum
"Hemen terk edin dersimi ikinizde burası ilkokul mu kağanı anladım da sen kızım buna nasıl uyarsın"kağan sinirle konuştu
"Buna değil kağan ne yaparsam yaparım çok istiyorsanız. Disipline verin"kağan rahat bir şekilde göz kırpıp sınıftan çıktı bu durumda benimde çıkmam gerek ah kağan senin yüzünden neler yapıyorum diğer derslere girmeye niyetim yoktu çantamı alıp sınıftan çıkmak için hazırlanıyordum yağmura bana baktı
"Kızım napıyorsunuz siz"mahçup oldum
"Ne yapıyoruz"anlamamazlığa vurdum
"Pamuk gibi adama ne yaptınız"hoca bağırmadan sınıftan çıkmam lazım yoksa şurada oturur ağlardım."ben kaçtım"
Diyip çıktım sınıfın arkamızdan birşeyler söylediklerini duydum sanırım yeni gelir gelmez kağanla takılacağımı düşünmüyorlardı ilk gün bana kaba davranın kız adı yasemindi bana kapıyı kapatırken ölümcül bakışlar attı biran korkmadım desem yalan olur sanırım kağandan hoşlanıyordu fakat kağanın şuana kadar kızlarla muhatap olduğunu görmedim değil kızlarla erkeklere bile muhatap dahi olmuyordu korku makinasi gibi biriydi kağan belkide burdakiker tarzı değildir korkutucu derecede yakışıklıydı ve kesin sevgilisi vardır diye geçirdim içimden kağan tam karşımda durmuş bana bakıyordu piskopat konuştum
"İyi oldu mu bak senin yüzünden"
Dediklerimi takmışa benzemiyordu
"Evet iyi oldu hadi gidiyoruz"şaşırdım
"N-nereye"niye kekeledim ben
"Ödev yapmaya performans ödevini"
Onunla tek kalmak istemiyordum o depo aklıma gelince korkmama engel olamadım acaba bana suç ortağımsın diyince ne yaptırıcaktı sanırım hala sıram gelmdiği için birşey istemiyordu onu anlamıyorum arabası lüks ama oturduğu ev geldiği okul çok garip acaba o arabayı nerden almıştı içimden bir ses
Salak mısın kızım yasa dışı işlerden yürütmüştür dedi buna hak verdim
"Yok ben bugün yapmak istemiyorum"
"Buket iki gün kaldı"sinirleniyordu
"Şey gelemem anla işte"derin bir oh çekip sabır diler gibi yukarı baktı
"Prenses yürü"kolumu tuttu
"Ya bırak eve gitmem lazım annemler bekliyor"içindeki ses yav he he sanki annen evde dediğinde kağana konuştu
"Buket annenler evde bile değil kimi kandırıyorsun umarım arkamdan bir iş çevirmiyosundur"bir dakka annemlerin evde olmadığını nerden biliyordu merak ettin sormaya karar verdim
"S-sen nerden biliyorsun"güldü
"Beni hafife alma prenses"göz kırpıp devam etti kolumu bırakmamıştı beni resmen sürükleyerek arabanın içine koydu nereye gidiyoruz bilmiyorum
"Nereye gidiyoruz"yola bakmaya devam etti cevap verdi
"Bilmem nereye gidelim"
"Ya madem bilmiyoruz nereye gidiyoruz"
"Yol bizi nereye götürürse"çok içten konuşmuştu ilk defa böyle samimi konuştu yüz hatları sert değildi
"Anlamdım nasıl yani ayrıca sen sinirli olmadan da konuşabiliyor musun"güldü
"Sen uslu oldukça konuşurum Buket"
Adımı ilk defa ağzından bu kadar nazik ve kibar bir şekilde duydum lânet olsun ağzına çok yaşıyordu
"Sen adımı da öğrenmişsin kağan Öztürk"bu dediğime şaşırdı
"Vay sende soyadımı mi araştırdın"bu ne şimdi ben diyormuyum sen nerden benim ailemi biliyorsun diye
"Şey sınıfta listede var ne araştırması ayrıca senin gibi sadist piskopat birini niye araştırıyım ki senden nefret ediyorum"asla asla nefret etmiyorum
"Dikkat et fazla nefret aşk getirir"ya bu ne diyor resmen beni sinirlendirmek. İçin her yolu deniyor piskopat
"Ha ha ha baya iyi espiriydi fakat tipim değilsin kağan Öztürk"ne tipim değilsin tamda hayalimi süsleyen adam işte bunu kendime saklasam daha doğru olacaktır
Kasıldığını hissettim dişlerini sıkıyordu aniden araba durdu biraz öne savruldum fakat hemen toparlandım kağana döndüm bana doğru eğildi yüzü yüzüme çok yakındı aman tanrım keskin yüz hatları yeni çıkan saklalarıyla insanı resmen büyülüyordu burnu resmen burnuma değiyordu
"Senin tipin kim sarışınlar mi"bu ne ya ben sarışınlardan nefret ederim madem o beni sinir ediyor bende aynı şeyi ona yapacaktım
"Hayır ama sen sarışın seviyorsun herhalde ben esemer seviyorum"güldü
"Biraz önce tipin olmadığımı söyledin şimdide esmer mi seviyorsun garip ha ayrıca ben ve sarışın ne alaka"
"Yasemin ile aranızda yoğun bir ilgi var sanırım gözünü seneden alamıyor"
"Yakışıklı olmak böyle Bir şey herhalde yasemini umursamıyorum ve birdaha bu konuyu sakın açma"ama neden diyesim geldi önce suyuna gitmem lazım
"Sen tam bir ego yığınısın"
"Hem sen beni mi izliyorsun"aha çok kötü yakalanmıştım kahretsin
"Hayır uzaktan salak olmayan herkes anlar yaseminin bakışlarını"
"Bunu umursamıyorum"
"Aranızda ne var "aniden pat diye sordum buna şaşırdı sanırım
"Fazla konuşuyorsun bak dikkat et fazla merak iyi değil " göz kırptı Ya her seferinde resmen eziliyordum en iyi arabadan çıkmaktı geldiğimiz yere bakınca şok oldum lunaparka mi gelmiştik kağandan böyle birşey hiçbirimiz beklemiyorduk kabul edelim baya Bir şaşırdım "hadi bakalım içerde uslu biri ol prenses sakın kimseyle konuşma bir daha uyarmam"niye diye soracaktim ki hızla elimi tutup içeriye girdik evet doğru duydunuz kağan elim tutmus sıcacık elleri vardı resmen içimde kelebekler şenlik veriyordu bir elime bir kağana bakıyordum elimi çekmedim bugünlük anın keyfini çıkarmak daha iyi bir fikir gibi geldi.
Kağanla beraber nerdeyse herşeye bindik çoğuna ben biniyordum kağan ben çocuk değilim binmem diye itiraz ediyordu fakat bunu bile beklemiyordum ne yalan söyleyeyim Beraber bindiklerimize beraber fotoğraf çektik uzaktan bakılınca iki sevgili gibi duruyorduk ne güzel olurdu diye düşündüm artık burda işimiz bitmişti arabaya bindik kimse konuşmadı nereye gidiyoruz diye dahi sormadım elimi cama yasladım düşündüm buraya geldiğimden beri en iyi günümdü kağanla dört saatir lunaparkta çocuk gibi eğlendim araba durdu bir kafeye gelmiştik içeri girdik bunu da çekmek istedim sunum için son sayfaya koyacaktım siparişleri Verdik ikimizde soğuk meyve suyumuzu içerken garsona seslendim kağan şaşırdı fakat birşey demedi garson"buyrun efendim"
"Bizi çeker misiniz rica etsem"güldü
"Tabi efendim"kağan konuştu
"Yeterince çektin bu kadar yeter"
Sesi sert çıktı ama neden bir an ellerini tutum "lütfen kağan son bak"şaşırdı elime baktı tamam der gibi başını salladı garson gittikten sonra bana döndü ilk defa konuşucaktık geldiğimizden beri susuyorduk"sana uslu dur demiştim prenses zorlama beni"
"Ama ben ne yaptım ki"sustu iç çekti
"Sana kimseyle konuşma dedim"
"Ya alt tarafı fotoğraf çek dedim"
"Ne olursa olsun konuşmicaksın"
"Sanane abimmisin sevgilim misin"
"Bilmem daha doğrusu suç ortağımsın"
Aynen öyle suç ortağıyım ne dicekti Buket sevgilim misin dicekti saçmalama. Sustum kağan kalkınca bende kalktım hesabı ödedi beni evin önüne getirdi arabada ona teşekkür etmem gerkti ne oursa olsun çok eğlenmiştim.
"Şey bugün için sağol iyi geldi"gene o belediye çukuru ortaya çıktı
"Ne demek her zaman"dedi başımı salladım "yarın okulda görüşürüz"
"Tabiki görüşücez"bu neydi şimdi her neyse takmadım fazla hemen eve gitmek istiyordum çok yoruldum elimi kapının üstüne koydum açacaken kağanın elini kolumda hissettim ona baktım birşey soylicekti sanırım "evet kağan birşey mi oldu dedim"sustu derin bir nefes aldı
Konuşmaya başladı...