4. B Ö L Ü M

34.9K 956 200
                                    

Sevgili okurlar ilginiz için sizlere çok teşekkür ederim 💕
Sizlere sormak istediğim çok önemli bir sorum var..
Karakterler için multimedya paylaşayım mı? Lütfen cevabınızı belirtiniz.
Teşekkürler...


















Masadaki ölümcül sessizlik birkaç dakika daha sürdü.

"Aşığın ne demek oğlum?" Dedi Ömer ağa.

"İftira mı atıyorsun sen benim oğluma ahlaksız!" Dedi Iraz. Bars aniden sandalyesinden kalkıp yanıma geldi savururak koluma tutup sürüklemeye başladı.

Merdivenleri çıkamıyordum. Süreklendiğim için ayaklarımı burkuyordum. Bir odaya geldik kapıyı sertçe üstümüze kapattı.

"Sen kim olduğunu sanıyorsun? Sen bizi mi dinliyorsun?" Dedi kolumu daha da sıkarak.

"Bırak kolumu." Diyip ittim.

Gücümü tamamen babamdan yediğim dayaklardan alıyorum. Babamın bana ettiği zulmü kimse tekrardan bana gösteremez.

Hızla sağ yanağıma inen tokatla kendimi yerde buldum.

"Verecek lafın yok dimi? Rezilsiniz.. ailecek!" Dedim. Sağ tarafım zonkluyorken ağzıma gelen demirimsi tatla dudağımım patladığını anladım.

Bars yere eğilip saçlarımı kopartırcasına tuttu. Yüzümü tam yüzüne getirdi.

"Seninle evleneceğim Verda. Sana bu hayatı öyle bir zehir edeceğim ki. Ben değil sen kendini öldüreceksin. Ben senin gibisine elimi bile sürmeyeceğim." Deyip iterek saçımı bıraktı.

Kabaca hırkamın ceplerine baktı. Telefonumu alıp sertçe aynaya fırlattı. Aynanın tuzla buz olma sesiyle irkildim.

"Telefon falan yok!" Diye bağırdı.

"Ailemle asla aynı masada oturmayacaksın! Duydun mu!" Diye bağırarak üstüme geldi. Vuracağının korkusuyla kolumu yüzüme doğru getirdim.

Kapının üstünden anahtarı alarak sertçe kapıyı kapatıp üstüme kilitledi.

Gözyaşlarımı durduramıyordum. Ama ağladığım tek şey telefonumdu. Bu perşembe gidecektik ama annemden nasıl haber alacağım paramı nasıl aktaracağım şimdi ben?

Bu düşünce ağlamamı daha da şiddetlendirdi.

Kimse yoktu. Kimsem yoktu. Saatler geçmişti en azından evde olsak annem yanıma gelirdi. Yapayalnız kaldım. İçeriye hapsedildiğim odayı gezmeye başladım.

Sanki oda değildi de küçük bi evdi. Şu an bulunduğum odada iki tane berjer kocaman pencerenin önünde ortasında sehpa vardı. Sola doğru olan kapıyı açtığımda kocaman bir yatak ve duvara eşit boydan boya dolaplar bir de yatağın tam karşısında duran gri renkli koltuk vardı. İçeride ki kapıda da banyo vardı.

Böyle bir odada insan kendini kaybeder.

"Verda!" Koluma dokunulmasıyla irkildim. Karşımda yeşil gözlü güzel yüzlü hamile bir kadın vardı. Nazlı'dan hatırladığım kadarıyla şu an karşımda duran kadın Simay'dı.

"Korkutmak istemedim kusuruma bakma." Dedi.

Hava aydınlanmıştı ben berjerde uyuyakalmıştım. Her yerim tutulmuştu. Dün aynayla birlikte kırılan telefonuma baktım ama aynada telefonda yerinde yoktu.

"Gel hadi abimler babamlar gidiyor kahvaltını yap."

"Ne?"

"Bars abim biraz sinirlenmiş sana belli ki." Dedi.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin