46. B Ö L Ü M

11.1K 407 55
                                    

O kadar çok şeye sebep oldum ki toparlayıp Bars'a anlatmam bile bir günümü alacak. Annemin ölümüyle başlamam lazım belki de. Ya da en basit Mert'in birkaç gün sonra beni beklediği yeri söyleyebilirim. Ben kendi kafamdan hangisi daha sakin bir giriş olur diye düşünürken bir şeyler anlatacağımı anlayan Bars sabırsızlıkla gözlerime bakıyordu.

"Sait! Yarım edin!" Simay'ın sesiyle ikimizde sesin geldiği yöne döndük. Simay geceliğiyle avlunun ortasına kadar gelmiş bebeğini sıkı sıkı tutup yardım istiyordu. Bars hızla yanımdan geçip Simay'ın yanına koşarken bende ayak uydurmaya çalıştım.

Her saniye bir sürpriz bu konakta.

"Simay ne oluyor?" Dedi Bars. Simay göz yaşları içinde

"Abi Sait nerede?!" Dedi. Ben Bars'ın önüne geçip

"Bir şey mi oldu?" Deyip elimi bebeğe uzattım.

"Sait'i nöbete yolladım." Dedi Bars. Simay ağlayarak

"Ateşi çok yükseldi. Havale geçiriyor." Dedi. Gerçekten bebek yanıyordu teni bile kıpkırmızı olmuştu.

"Hastaneye gitmesi gerek." Dedim Bars'a dönerek.

"Ben Sait olmadan konaktan çıkarsam çok kızar." Dedi Simay. Hızla ona dönüp şu an ciddi mi diye baktım.

"Bebek havale geçiriyor Sait ne bokmuş!" Dedim. Bars sinirle

"Simay biz götürürüz bebeği. Hadi Verda üstüne bir şey al ben arabada bekliyorum." Dedi. Başımı sallayıp bebeği kucağıma aldım. Montumu giymeden önce bir çarşafı ıslatıp bebeğe sardım.

Arabaya geçtiğimizde Bars hızla kullanırken

"Simay ve bebeğe bir şey olmasın diye Sait yokken dışarı çıkamazlar. Tıpkı diğerleri gibi." Dedi. Anlamsız bakışlarımı Bars'a çevirip kaşlarımı çattım.

"Yani eve hapsetme sevdasından değil ha. Tabii."

"Değil! Çünkü en son hastaneye gidecek olan sen kaçmıştın hatırlar mısın?!"

Bars'la bağıra çağıra kavga ederken bebek ağlıyor o bizi daha da panikletiyor sinirimizi birbirimizden çıkartmaya devam ediyorduk. Lafın altında kalmamak için hızla

"Eğer o konaktakilere ilham olduysam ne mutlu bana- Aa Bars daha hızlı ol kusuyor." Dedim. Panikle bebeğin kafasını yana çevirdim.

Hastaneye geldiğimizde hızla acile yönlendirildik. İğneler, serumlar, tahliller, sonuçlar derken epey yorulmuştuk. Sonunda serum için bir odada beklemeye başladık. Ben bebeğin sağ tarafında Bars sol tarafındaydı. İkimizde sessizce bebeği izliyorduk.

"Ne kadar güzel." Dedim fısıltıyla. Parmak uçlarımla ellerine dokunuyordum.

Bebekleri hep çok sevmişimdir. Hatta kardeşim olsun diye anneme çok ağlardım tabi sonra iyi ki yok diye sevindim ama.. Kendi çocuğuma bakarım derdim. Onunda ölümüne sebep olmuştum.

Bars'la bana baktığımda şu an sanki anne baba gibiydik. İkimizde çok korkmuştuk şimdi sessizce uyuyan bebeği izliyorduk. Bizden çok değerli bir şey çalındı. Bunu her zaman hatırlayıp aynı yerden kanamamız hayatımız boyunca devam edecek belki de. Elimi karnıma götürdüm. İster istemez çenem titredi. Gözlerimi kapatıp başımı yasladım.

Saçımda bir el hissettiğim anda irkildim. Bars bebeğin üzerinden kolunu uzatmış saçımı okşuyordu. Gözlerinde merhamet ve anlayış vardı. Ne için üzüldüğümü biliyor gibiydi. Ben Bars'ı adım sesinden dahi tanır olmuştum sanırım Bars'ın da geri kalır yanı yoktu.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin