17. B Ö L Ü M

26.2K 710 22
                                    

Kapının pervazında kollarını göğsüne bağlamış küçümseyici bakışlarıyla baştan aşağı bakıyordu bana.

Şu an nasılım, ne düşünüyorum bilmem ama aklımda konaktayken savurduğu tehditler vardı.

Bıkkınlıkla gelip yanıma oturdu. Dümdüz karşıya bakıyordu.

"Bars'ın başı bela da değil mi?" Dedi.

Onun gibi önüme baktım. Hiçbir şey demedim.

"Boyundan büyük işlere karışmış salak. Onu öldürmeden bırakmazlar."

Bu düşünce içimde bir şeyin acımasına sebep oldu. Bars'ın zarar görmesi ölmesi..

"Ellerine ne oldu?" Deyip bana baktı.

Ceren'in sürekli konuşup soru sorması bir yana neden benimle bunları konuştuğunu bile anlamıyorum. Bars'ı zaten öldürmek isteyende Ceren değil miydi?

"Ufak bi mutfak kazası.." Dedim. Aslında artık sus ve git demek isterdim. Ama duygumu yansıtmışım gibi Ceren biraz daha bana dönüp

"Bars'ı ancak ben kurtarırım Verda. Bars için aradan çıkman lazım." Dedi. Bunları o kadar hızlı söylemişti ki anlamam uzun sürdü. Aradan çıkmak mı?

"Ne?"

"Çok basit. Bars tehlikede ve onu ben kurtarırım kendimi bildim bileli bu sektördeyim. Sen yapabilir misin?"

"Neden Bars'ı kurtarmak için ben çaba göstereyim ki? O zaten kendini korur. Benim ona güvenim tam." Dedim. Ceren'in dudağı kıvrıldı.

"Bu insanları birazcık tanıyor olsaydın eşyalarını toplar babanın evine giderdin. Seni kırmak üzmek istemiyorum. Sadece dürüst ol. Bir tehlike var ve onu ben ortadan kaldırırım. Daha önce yaptığım gibi.." Deyip ayağa kalktı.

Daha önce mi? Ama bir çözümü olmalı çözüm benim gitmem mi? Başka bir şeyler düşünebilirim bende kurtarmak için uğraşırım hem Ömer ağa yakında biter dedi niye gideyim ki?

Ben kendi kendime konuşurken Ceren odadan çıkmak üzereydi.

"İyi düşün Verda. Burada oyun oynamıyoruz." Deyip gitti.

Artık öfkelenmek üzülmek değil de aklımı yitiriyor gibi hissediyorum. Ya da aklımı yitirmeyi istiyorum. Pansumanlı avcumu sinirle sıktım.

Hafif kapalı duran kapıyı yumruğumla tam açarak dışarı çıktım. Kanlar içindeki ellerim deli gibi zonkluyor sıktığım için tekrardan kanamaya başlamıştı.

"Yenge. Yenge dur bitti işin?"

Arkamdan koşturarak Volkan gelip bir nefes nefese konuştu. Başımı aşağı yukarı sallayıp

"Bars'ın ofisine gitmeliyim."

Volkan yutkundu. Birkaç saniye boş boş bakıp

"İzin vermezler ama ben ağama sora-"

"İzin istedim mi ben! Bars'a gitmeliyim!" Her kelimem de ayaklarımı yere vuruyor sürekli bağırıyordum. Bana yapılan hep buymuş gibi. Bir şekilde içimdeki sıkıntıyı hatta Ceren'e karşı hissettiğim yenilgiyi atmak istedim.

"Tamam. Yine bi soralım."

"Sorma! Hadi!" Deyip Volkan'ı hafifçe ittim.

Arabaya bindiğimizde Volkan tedirginlik arada sırada 'Ömer ağaya söyleseydik' dese de heyecanla Bars'a olan biteni anlatmak için ellerimde ki sızıları bile umursamıyordum.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin