9. B Ö L Ü M

29K 922 367
                                    

Başucumdaki saatin çalmasıyla gözlerimi açtım. Gözlerimin içi yanmaya başladı. Saati kapattıktan sonra burnuma gelen kokuyla yüzümü ekşittim.

Feci bir şekilde alkol kokuyordu. Sol tarafıma döndüğümde yatağın diğer tarafında Bars'ın yattığını gördüm. Panikle doğruldum.

Biz bunla aynı yatakta mı yattık. Üstelik leş gibi alkol kokuyor. Bars'a baktığımda gömleğinin birkaç düğmesinin kopuk olduğunu hatta kaşının patladığını gördüm.

Üzerine eğilip iyice baktım. Sanki fena dayak yemiş gibi. Kim yaptıysa eline sağlık.

Yardımcı olup olmamak arasında gidip geldim. Zaten dün kırk yıllık aşığı gibi karınım ben senin nutukları çektim şimdi bir de önünü arkasını mı toplayayım? Yok yok kalsın.

Üstümü değiştirip kapıyı açtım. Kapı kilitli değildi bunu bile unutacak kadar sarhoştu demek. Aklım dün gece neler olduğuna takılmışken ben mutfağa girdim.

Yine her zamanki hazırlıklar yapılırken bir yandanda yarın gelecek olan misafirler için bir şeyler hazırlanıyordu. Mutfak çok büyüktü yine de herkesin koşuşturması yüzünden sıkışıktı.

"Verda!" Iraz'ın sesiyle ona döndüm. Dönmemle tokat atması bir oldu. Neye uğradığımı şaşırdım.

"Sen oğlumu sinir et diye almadım seni! Abinin namussuzluğu yüzünden buradasın! Bir daha oğlumun canını sık senin canını alırım! Duydun mu?!"

Yüzümü bir daha Iraz'a dönmedim. Yanağım zonkluyordu. Seninde oğlunun da diye saydırmak istedim.

"Aman anne. Gel şöyle tatlılara bak sen." Dedi Nazlı. Ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. Dudaklarımı yalayıp

"Ben sizin kızınızın namussuzluğu yüzünden burdayım."

Fısıltım bir konağı yıkacak güçteydi. Mutfaktan ses çıkmadı herkes olduğu yerde durdu sanki. Yüzümü çevirip Iraz'ın tam gözlerine baktım.

Nazlı'nın zoruyla bir iki adım atmıştı. Üstüme yürürken birkaç kişi önüme siper oldu.

"Verda gözünü seveyim odana geç sen. Anne delirme Allah kitap aşkına." Simay'ın bağırarak dediklerini duymazdan geldim.

"Hele ne oluyor burada!" Dare nenenin sesiyle Iraz durdu.

"Bu kevaşe kızımın namusuna laf attı anne. İzin verin de öldüreyim bunu." Dedi Iraz.

"E sen herkesin namusuna laf atınca ortaya karışık laf atıyoruz sandım." Dedim.

"Gelin!" Deyip bastonunu vurdu yere. Eliyle gel işareti yaptı.

Dare neneyi takip ettim. Avluya çıktığımızda karşımda durdu.

"Çok konuşuyorsun gelin sesin kısılır. Bars'a kaynana herkese dikleniyorsun. Çeki düzen ver kendine. Anan öldü ses etmedim ama sen susan olacaksın. Ha dilsiz ha sen! Anladın mı gelin? Sen üste çıkarsan ölmüşün haberin ola! Erkeğine hele diklenme sakın ha!"

Sessizce onu dinledim. Bu sözlerin yabancısı değildim. Hayatım boyunca abime sustum, babama sustum, kasiyerken beni taciz etmeye çalışan müdüre sustum, garsonken paramı az verdiler sustum. Ben hep sustum.

Annem sus dedi, babam sus dedi, akrabalarım sus dedi...

Şanssızlığım mıydı her yapılana susmak? Hayır!

Susmak tercihimdi. Susmamakta. Ben tercihimi susmamaktan yana kullanacağım. Her zaman.

"Şimdi odana çık. Bars'ın karısı gibi davran. En yakın zamanda da." Deyip sustu. Etrafa bakınıp

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin