45. B Ö L Ü M

11.3K 385 48
                                    

Bütün gece Bars'ın başındaydım. Ağlaması sakinleşmesi derken epey geç uyumuştuk. Beni uyandıran ise banyodan gelen su sesleriydi. Gözlerimi ovuşturup yatağı toplarken saate bakmak için telefonumu aldım.

Üstteki mesaj dikkatimi çekti.

'Yarın eski evine gel.'

Mesajı atan Mert'ti. Bir de arsız arsız emrivaki konuşabiliyor ya beni delirtiyor.

"Orospu çocuğu!"

"Kim o?"

Bars'ın sesiyle irkildim. Banyodan yeni çıkmıştı belinde havlu sarılmıştı sadece. Saçlarından düşen damlalar vücuduna inerken sakallarını kesip eski haline dönmüştü. Yutkunup Bars'a baktım.

Bars'ın sorusunu tekrar edince gözlerimi kırpıştırdım. Ne diyeceğim şimdi! Zaten telefon konusunda sürekli beni darlıyor.

"Verda duymadın mı beni?" Deyip bana doğru birkaç adım attı. Panikle

"Babam." Dedim. Bars durup kaşlarını çattı.

"Baban mı?"

"E-evet. Bayadır arayıp benimle görüşmek istediğini söylüyordu."

Bars doğru söylemediğimi anlamış gibi dikkatle yüzümü inceledi.

"Hafta sonu ayarla beraber gidelim o halde." Dedi. Yutkunup bahane bulmaya çalıştım ne kadar çaba sarf etsemde paniklediğim belli oluyordu. Gergin gülümsemeyle

"Babamın aklına sonradan geliyorum birazda o beni beklesin." Dedim. Bars kaşlarını çatıp

"Eskiden daha merhametliydin." Dedi. Daha fazla uzamaması için omuzlarımı dikleştirip

"Hadi üstünü giy. Ben kahvaltıya yardım edeyim." Deyip yatağın kırışan örtüsünü elimle düzeltip gülümsedim. Bars'ın bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım.

Kapıyı kapıtır kapatmaz sırtımı yaslayıp gözlerimi kapattım. Şakaklarım atıyordu. Toparlanıp mutfağa inerken Mert'in söyleyeceklerini düşündüm. Ne diyebilir ki gerçi!

Daha fazla oyalanmadan aşağı indim. Mutfakta herkes gibi bir şeyler ucundan tutarken el birliğiyle sofra hazırlanmıştı. Uzun süre sonra ilk defa kahvaltı yapmak için toplanmıştık. Herkes bir şeyler farklı gibi gösterilmeye çalışsa da herkes hala Ömer ağanın etkisindeydi.

Masadaki yerime oturunca hem kendime hem de Bars'a kahvaltı için servis açtım yine eskisi gibi herkes yerine oturmuştu. Bars ağır adımlarla gelince Iraz ayağa kalktı. Bars'a gururla bakıyordu. Tebessüm ederek Ömer ağanın oturduğu sandalyeyi gösterdi.

"Buyur oğlum." Dedi. Ben Bars'a gösterilen baş köşeye bakarken Dare nene de gururla Bars'a dönmüştü. Bars ise hala duygusuz ifadesiz bakıyordu. Bars ağır bir şekilde başını salladı. Babasının yerine oturup masada ona dikkatle bakanlara göz attı.

"Buyrun. Afiyet olsun." Dedi.

Neden bu yaşananlar bana çok kötü bir şeyin habercisi gibi geliyor? Iraz ile Dare nene o kadar Bars'ın başında bekliyorlar ki.. Bars'ı sakinleştireceklerine daha da kızıştırıyorlar. Ömer ağanın eksikliği çok fazla belli olacak.

Canım sıkkın bir şekilde başımı öne eğip tabağımla oynadım. Dare nene sesini düzeltip

"Gelin!" Diye seslendi. Ona baktığımda bir bana bir Iraz'a bakıyordu.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin