25. B Ö L Ü M

21.1K 661 43
                                    

Sanki göz kapaklarımda tonlarca ağırlık vardı. Kendimi zorlayıp gözlerimi açtığımda gördüğüm karanlığa inat beyaz tavanla kamaşıp tekrar kapattım. Bedenimde inanılmaz bir ağrı vardı.

Yine gözlerimi açıp etrafa bakındım. Ellerini arkasına bağlayarak pencereden dışarıya bakan Bars'ı gördüm.

Aklıma birden olanlar hucüm etti. Elimi karnıma götürdüm. Daha önce canı gönülden hissetmediğim bebeği şimdi hiç hissetmiyorum. Hareketlerimle Bars bana döndü.

Sadece aldığı nefesi duydum. Yanımdaki sandalyeye oturdu. Ona bakmamaya çalıştım. Başımı sol tarafa yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Nasılsın?" Dedi. Sesi çok yorgun geliyordu. Hiçbir şey demedim. Ve garip olan gerçekten hiçbir şey hissetmiyorum.

Ne ağlamak, ne sinirlenmek..

Gözlerim kapalı uzun süre sustuk. Sonunda kapının sesine gözlerimi açtım. Orta yaşlı doktor önlüklü adam beni muayene etmeye başladı. Ben vurulmuştum. Bunun farkında olmak daha da garip hissettirdi.

"Sonuçlar gayet temiz, durumu da iyi. Öğleye doğru Verda hanımı taburcu edebiliriz." Dedi.

"Teşekkürler." Dedi Bars.

Bana kalsa yıllardır uykusuzum.

"Bir hemşire göndereceğim yanına sende toparlan." Deyip odadan çıktı Bars.

Bars odadan çıkınca doğrulmaya çalıştım. Sanki ilk defa hareket ediyormuşum gibiydim. Kollarımı esnetirken elimi tekrardan karnıma götürdüm. Başlamayan bir hikayenin bitimine baktım. Her hatanın bedeli en günahsızdan çıktı.

Hemşirenin yardımıyla önce serumlardan kurtuldum daha sonra üstümü giydim.

"2 gündür uyuyorsunuz. Yürürken zorlanabilirsiniz." Deyip koluma girdi hemşire. Gerçekten de ayaklarım benim değilmiş gibi bocaladım. Denge tutturup kapıya kadar açınca beni bekleyen Bars'ı gördüm.

Birkaç adım önümde yürüyordu ben de yavaş adımlarımla onu takip ediyordum. Şimdi ne yapacağız? Yine konağa dönüp hiçbir şey olmamış gibi davranacak mıyız? Ben bunu yapabilir miyim ki?

Arabaya bindikten sonra yağmur yağmaya başlanmıştı. Duyduğum tek ses yağmur damlalarının cama çarpmasıydı. Bu sessizlik beni hem korkutuyor hem huzur veriyordu.

Sonunda arabanın durduğu yere baktığımda içimde bi sızı oldu. Defalarca yutkundum. Dağ evine gelmiştik.

Bars beni beklemeden bir kelime etmeden araçtan inip kapıyı açmaya başladı. Sanki patlama noktam bu dağ eviymiş gibi gözlerim dolmaya başladı. Yavaşça kemeri açıp Bars'ı takip etmeye başladım.

Koltuğa otururken Bars'ın karşısındaki koltuğa da ben oturdum. Bacaklarımı karnıma çektim ve başımı geri atıp tavana baktım. Şakaklarımdan yaşlar akıyordu. Anılar beynimi ele geçirmişti.

"Şimdi kim kazandı Verda?" Dedi Bars. Konuşması beni şaşırtmıştı. Başımı kaldırmamıştım ama sorduğu soruyu düşündüm.

Konaktan kaçarken o taksiye binerken o kadar çok kazandığımı düşünmüştüm ki..

"İstediğin gibi oldu mu her şey?" Diye devam etti.

"Ben böyle bir şey istemedim!" Dedim birden. Bars'a bakıyordum olabildiğince öfkeli, umutsuz ve kırgın şekilde. Bars ise bomboş bakıyordu.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin