24. B Ö L Ü M

21.7K 633 56
                                    

Saçımı tarayıp nemli bıraktım. En sevdiğim kırmızı elbiseyi giyip makyaj masasına geçtim. Hafif makyajımı yaptıktan sonra aynada kendime baktım. Upuzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutlu hissediyorum kendimi.

Son kez özenle hazırladığım yemek masasını kontrol ettim. Bu gece her şey kusursuz güzel olmalıydı. Saati takip ederken sonunda arabanın sesini duydum heyecanla ayaklanıp kapıya koştum.

Yüzünde yorgunluk vardı ama beni görünce hemen gülümseyip kollarını açtı.

"Hoşgeldin." Deyip boynuna sarıldım.

"Hoşbuldum." Diyip boynumu öptü.

Yemek masasına oturduğumuz da içimdeki heyecandan yemeklere bakamadım bile. Hayatım boyunca hiç böyle huzurlu mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Aşık olduğum adamla.. Bars'la...

Daha fazla dayanamayıp diğer sandalyeden testi ve ultrason fotoğrafını elime aldım.

"Bars sana bir şey söylemem gerek." Dedim. Sıcak basmıştı. Bars masanın üstüne ki elimi tutarak

"Fark ettim. Bir şeyler var sende. Söyle bakalım." Dedi. Sahte bir öfkeyle

"Artık kumanda sürekli bende olacak anlaşalım." Dedim. Bars kısa kahkahasından sonra

"Bak sen. Sana neden torpil geçiyoruz?"

"Çünkü sen televizyonu tek izliyorsun. Ama bundan sonra biz izleyeceğiz." Deyip testi ve resmi verdim.

Merakla Bars'ı izlemeye başladım. İlk dakikalar teste baktıktan sonra ayağa fırladı. Kendi etrafında dönüp resme bakıyordu. Onunla birlikte bende ayağa kalkıp kolunu tuttum.

"B-bu ben b-ben şimdi." Dedi heyecanla. Elimi yanağına götürüp okşadım.

"Baba oluyorsun sevgilim. En çok sana yakışacak." Dedim. Bars gülümseyerek bana baktı. Belime sarılıp defalarca dudağımdan alnımdan burnumdan öpmeye başladı. Sonra irkilip

"Nasıl yapalım şimdi? Ne zaman gelir bebek. Odası! Odasını hazırlayalım." Deyip elimi tuttu.

Yemek masası öyle kaldı ama koca salonda Bars'la kahkahalarımız yankılanıyordu...

"Acil 0- negatif kana ihtiyaç var. Ameliyathaneyi de hazırlayın."

Ben hala ambulansın içinde kanlar içinde ki Verda'ya bakıyordum. Kendi bebeğini öldüren bir baba olarak tek yaptığım Verda için ambulans çağırmak olmuştu.

"Beyefendi ambulansı boşaltın." Diyen adama döndüm. Başımı aşağı yukarı sallayarak Verda'yı taşıdıkları sedyeye koştum.

Verda kanlar içindeydi. Herkes bir şeyler söylüyor koşuşturuyordu.

"Siz burada durun beyefendi." Dedi hemşire. Ameliyathanenin önünde durdum. Ellerimde ve gömleğim de kan vardı. Verda'nın kanı ya da bebeğimin kanı. Gözlerimi kapatıp yutkundum.


"Eğer böyle dikilmeye devam edeceksen öldürürüm karını!" Diyerek sertçe namluyu şakağına dayadı Mert. Verda'da korku vardı.

Ona bakmak istemiyorum bakmamalıyım. Sanki korkusuz özgüvenli zırhım kayboluyor herkesten her şeyden korkan birine dönüyorum.

Ama Bars güçlü olmak zorunda esip gürlemek zorunda. Yoksa tek başına kalır kendiyle kalır kimse ona yardım etmez.

"Neden hala duruyorsun!" Diye bağırdı Ceren. Öfkeyle ona baktım.

Bazen aşık olduğun kişiden nefret edersin ama ona beslediğin duygulardan utanmak... Bambaşka.

"Öldür şu bebeği! Sen baba olacak biri misin!"

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin