23. GECEYE GÖMÜLEN ANILAR

467 28 60
                                    





Özlediniz mi? Biz geldik!!....Keyifle okuyun. (๑˃̵ᴗ˂̵)ﻭ



"Geçmiş şey, içilmiş şarap gibidir. Geçmişte mutluluk aranır mı?
Fyodor Dostoyevski


🦢


Trauma - NF
Hearing - Sleeping At Last





23. GECEYE GÖMÜLEN ANILAR

Geçmiş, yakanı bırakmamaya karar verdiğinde, ondan kaçıp saklanamazın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Geçmiş, yakanı bırakmamaya karar verdiğinde, ondan kaçıp saklanamazın. Seni daima bulur ve yakalar. Anılarınla dolu zihnin, kendini ne kadar kandırırsan kandır, adeta hiç var olmadığına neredeyse ikna olduğun o geçmişi yeniden gün yüzüne çıkarır. Bu durumda yapacağın tek şey vardır, o anı yeniden yaşamak.

Gözlerimi açtığımda, evimin sakin atmosferindeydim. Rahat yatağımın üzerinde uzanmış, yanı başımda babamın hediye ettiği cam küreye bakıyordum. Pencereyi tıklatan iri bir kaya kartalı, dikkatimi çekmeye çalışıyordu. Her şey olması gerektiği gibi görünse de, içimde bir huzursuzluk vardı. Bu ev, bu oda, hiçbir şey bana gerçek bir aidiyet hissi vermiyordu.

Gözlerimi odayı süzerek dolaştırdığımda, sanki burası benim gerçek yerim değilmiş gibi hissettim. Duvarların üzerindeki tablolar, raflardaki kitaplar, her şey düzenli ve tanıdıktı; ancak ben, bu düzene bir şekilde uymuyordum. Odanın atmosferi, sanki o ana ait olmadığımı fısıldıyordu. Haklıydı, buraya ait değildim.

Babamın hediye ettiği cam küreyi elime aldım. Parmaklarımın arasında soğuk camın dokusunu, gerçeklikle bağımı koparırcasına hissettim. Dışarıdaki kaya kartalı, pencerenin ardında özgürce uçarken, içimde bir sıkışma hissi belirdi. Belki de gerçek benliğim, bu oda ve bu evin dışında, bilinmeyen bir yerde bekliyordu. Şimdi sadece, bu gerçeği bulmam gerekiyordu.

Ayağa kalktığımda üzerimdeki turkuaz rengi saten pijamaları fark ettim. Geceydi. Yataktan doğrulduğumda masa lambamı yaktım ve etrafımı inceledim. Yanı başımda duran kitabı buldum, Emma. 'Zaman her yarayı iyileştirir.' der Jane Austen. Ancak kabuk bağlamayan yaraya ise ne kadar zaman geçse de nafile. O kitabı çok önceden okuduğumu düşünüyordum. Ancak tam tarihi hatırlayamıyordum. Bunun için zihnimi yoklamam gerekirdi, ancak benim bunun için zamanım yoktu. Neden burada olduğumu ve nasıl geri döneceğimi bulmam gerekirdi.

Ayaklarım sessizce hareket ederek odadan ayrıldığımda, kapıdan kafamı çıkararak etrafı kolaçan ettim. Sessizdi. Sakinlik hiç olmadığı kadar huzurlu geliyordu. Ancak huzur, uzun süredir aramızda yoktu ve eminim ki burada bir şeyler oluyordu.

Çıplak ayaklarla basarak annemle babamın odasının önünde durdum. Kapının altından ışık görünmüyordu. Orada olup olmadığını merak etmiştim ancak girmeye cesaret edemedim. Merdivenlerden aşağı inerek, mutfaktaki loş ışığa doğru ilerledim. Ancak yalnızca bahçe ışığının yansımasıydı. Mutfaktan çıktım ve o an bir hareketlilik hissederek etrafımı inceledim. Bir ses geliyordu, ancak o sesin kaynağı hem uzak hem de yakındı adeta.

KAHRAWhere stories live. Discover now