Ve kazanan...

24.2K 2.7K 537
                                    

Sevgili Vhartlox okurları. Önümüzdeki bölümde birbiri ardına bilmeceler içeren oyunlarla karşılaşacaksınız. Bu oyunlara dahil olun ve siz  olsaydınız o bilmeceleri nasıl çözerdiniz yorumlarda paylaşın. Tahminlerinizle bu bölüm daha bir keyifli geçecektir. 


Serene'nin verdiği hıçkırığa benzer tepkiden bir şeylerin yanlış olduğunu anlamalıydım. Arkasından havadaki basamakları yoklaya yoklaya çıkarken havada uçan çim kütlesine ayağımı bastım ve bir anda sabah havasının canlı ışığı yok oldu. Yerinde salt bir karanlık vardı. Gözlerim açık olmasına rağmen tüm görüşüm gitti. Kör olmuş gibiydim.

Bu durumda benim verdiğim tepki küçük bir "Ayyy." iken daha uyarmama fırsat vermeden toprağa atlayan Freya çığlık attı ve "Gözlerim, gözlerim! Göremiyorum." oldu.

Bu ucuz film repliklerine taş çıkartacak performansı Serene'i hiç etkilememiş görünüyordu. Aksine ruhsuz sesiyle küçük bir kinaye yapmaktan da kaçınmadı. "Evet, hiçbirimiz göremiyoruz ama bu sağır olduğumu anlamına gelmiyor. Yani; birkaç saniye öncesine kadar."

Freya sesindeki panik devam ederken homurdandı. "Aman ne komik."

"Orada neler oluyor?" diye sordu Pitsy anladığım kadarıyla son basamağa gelip atlamamaya karar vermiş bir halde.

"Sanırım geçici olarak kör olduk." dedim durumu en öze indirgeyerek.

"Umarım gerçekten geçicidir." diyerek aramıza gelen Pitsy bir şaşkınlık nidası çıkardı.

Daha aramıza gelmemiş Mila sızlandı. "Iıı, şey. Ben gözlerimi ve görebilmeyi seviyorum aslında. Gelmesem sıkıntı olur mu?"

"Saçmalama Mila. Okulun daha dersler başlamadan bizi kör edeceğini düşünmüyorsun herhalde." dedi Freya daha sakin ama sesinden asla gitmeyen azıcık evhamlı sesiyle.

"Siz biraz çabalayın, bir sıkıntı yoksa ben de arkanızdan gelirim." dedi Mila ısrarla.

"Gerçekten saçmalıyorsun Mila. Bu bir takım oyunu." dedim görmeyen gözlerimi devirerek.

"Neyse boş verin. Yapamayacağını düşünüyorsan büyülü sözü söyler pes edersin." dedi Pitsy ortamı yumuşatmaya çalışırcasına.

"Hayır söyleyemez. Bireysel pes edilmiyor. Tüm takım da onunla birlikte pes etmek zorunda kalır." dedi Serene önemli bir ayrıntıya parmak basarak.

Sıkılmıştım ve zaman kaybetmek istemiyordum. Biz böyle saçma bir şey hakkında tartışırken diğerleri şifreyi çözmeye çalışıyordu. "Tamam, neyse o zaman. Tercih senin Mila. İster gelirsin ister gelmezsin. Biz işimize odaklanalım."

"Evet, evet. Bir an önce görüşümü geri istiyorum. Ne yapmalıyız? Yine bir tür basamak mı arayacağız?" diyen Freya daha ciddileşmişti.

Serene cıkcıkladı. "Sanmıyorum. Kendilerini tekrar etmezler. Burada başka bir şey keşfetmemiz gerek gibi."

"Ama görüşümüzü bizden aldıklarına göre başka duyularımıza mı odaklanmalıyız? Belki bir enerji akışı etrafımızda dolanıyordur. Ya da bir tür ses duymamız lazımdır. Biraz sessiz olup ortamı dinleyelim." diye öneri sundum.

"Mantıklı." diyen Serene ile birlikte dördümüz de olduğumuz yerde durup yakalayabildiğimiz bir şeylere odaklanmaya çalıştık. Yaklaşık bir on dakika böyle dikilsek de hiçbir şey yoktu. Nefes alıp verişimizden başka bir sesin duyulduğu ya da tenimde hissettiğim en ufacık bir esinti bile yoktu.

Birden sessizliği Pitsy bozdu. "Vay canına. Yanlış düşünüyormuşuz. Görüşümüz alındığı için başka duyulara yönelmek yerine asıl görüşe odaklanmak lazımmış. Gözlerimi kapalı tutunca siyah bir boşluk görmek yerine lacivert bir gece görüyorum. Ve burada yıldızlar var. Sanırım ipucu yıldızlarda."

Hekate'nin Kızları - KitapWhere stories live. Discover now