꧁3꧂

128K 7K 1.6K
                                    

💫Sabah Koşusu💫

Rojbin, emekli hemşire olan Nalan hanımın Fidan'a yaptığı pansuman için teşekkür ettikten sonra evlerine geçmek için izin istemişti. Her ne kadar akşam yemeğine kalmaları için diretselerde Rojbin daha inatçı çıkıp iznini isteyebilmişti. Tabi evlerine geçmeden önce Nalan hanımın oğlu Alparslan bey ile ufak bir sohbet gerçekleştirmişti.

Sokağın ortasından kaybolan bavulları için suç duyurusunda bulunmak isteyen Rojbin, genç adamın bu işle ilgileneceğini söylemesi ile ilk başta karşı gelmişti. Mesleği gereği bir karakola gidip kayıp ihbarında bulunmak onun için çocuk oyuncağıydı ama sonrasın da öğrendiği ayrıntı Rojbin'i düşünmesi için ikna etmişti.

Amasra küçük bir kasaba olduğu için buraya polisler değil de jandarma komutanlığı bakıyordu ve Alparslan beyin söylediğine göre ilçe jandarma komutanlığı kasabanın oldukça dışında ve uzak kalıyordu. Buralara yabancı olması da kendinin aklını bulandırdığı için mahçup bir şekilde Alparslan beyin teklifini kabul eden Rojbin, bir kez daha ona ve ailesine teşekkür ederek kardeşi ile birlikte evin yolunu tutmuştu.

Tabi eve geçmeden önce Nalan hanım sayesinde bir çok kişi ile de kısa bir ön tanışma gerçekleştirmişlerdi. Öğrendikleri ilk detay ise buranın normal bir mahalle olmayışıydı. Burada yaşayanların hemen hemen hepsi asker aileleriydi. Nalan hanımın oğlu Alparslan ve yanındakilerin Deniz Kuvvetlerinde asker olduğunu ögrenmelerinin yanı sıra az evvel ki mahalle sakinlerinin de birer yakınlarının aynı birlikten olduğunu da öğrenmişti.

Öyle ki başta Nalan hanım olmak üzere tüm mahalleli kendilerinin burada ne işi olduğunu anlayamamıştı. Evet burada hep asker aileri kalıyordu lakin burası bir lojman değildi. Uzun yıllardır burada ki evlerin asker ailelerine kiralanması veyahut satılması yıllar içinde kasaba sakinleri tarafından böyle algılanmış ve süregelmişti. Taki Rojbin ve kardeşine kadar, mahalle sakinlerinin şaşkın bakışları altında hiç bir asker yakınları olmadığını dile getiren kız kardeşler bir kez daha babaannelerine söylenerek, onları tuhaf karşılayanlara tatlıca tebessüm etmekte bulmuşlardı çareyi.

Sonuçta onlara paranın gücü bu diyemezdi Rojbin, değil mi?

Where is the Adalet!

*******

Öğlen vakitlerinde, kasabaya adım atar atmaz kavga ile karşılanan Rojbin başlarına daha nelerin geleceğini kestiremiyordu. Kavganın ne üzerine dahi başladığını bile bilmeyen Rojbin, bavullarını kaybederek güzel bir giriş yapmadıklarının üstüne vurgulayarak yeni evlerinin kapısını aralamıştı.

Fidan'ın kutu gibi nitelendirdiği evin eşyalı olmasına sevinen Rojbin, sevincinin fazla uzun sürmeyeceğini evin içine girdikçe anlamıştı. Ev öyle tozlu ve pisti ki sanki birileri burayı bilerek kirletmiş gibiydi. Rojbin'e kalsa babaannesinin burayı bilerek bu halde bıraktığını düşünebilirdi ama iyi tarafı buna inanmak istemiyordu ve Rojbin iyi tarafını dinlemekte ısrarcıydı.

Akşam saatlerine kadar temizlik yapan kızlar sonunda kendilerini buldukları ilk temiz köşeye bıraktılar. Rojbin hayatı boyunca ev temizliği adına hiç bir şey yapmamıştı. Daha doğrusu kimse ona bir evin sorumluluğunu yüklememişti. Rojbin'in bildiği tek iş şirket ve şirkette ki pozisyonuydu. Şimdi ise her gün temizlikten gem vuran annesini en iyi anlayanlardan biri olmuştu. 26 yıllık yaşam mücadelesinde ev temizliğinden daha zorlu bir savaşa girmediğine yemin edebilirdi Rojbin.

"Nalan teyze, temizlik şirketinin numarasını verdiği zaman kabul etmen gerekiyordu. Ölüyorummm!

Rojbin, temizlik boyunca isyan eden kardeşine göz devirirken ayaklarında ki ev terliğini çıkarmak ile meşguldü. Sonunda terliklerden kurtulan Rojbin ayaklarını orta sehpaya doğru uzatıp masaj yaparken kardeşini azarlamayı da unutmadı.

DENİZ SUBAYIM Where stories live. Discover now