꧁18꧂

89.3K 5.8K 1.1K
                                    

Kaslı refizemizin Amastra'dan bize selamı varmış (Multi) Kendileri diyor ki "Neden henüz en sevdiğim yazarımı wattpad üzeriden takip etmiyorsunuz?"

Ben demiyorum Alparslan yüzbaşı diyor 😂😂

Bir de şu yorum sayılarına bir el atın ya valla içim yazmaya el vermiyor.... En azından bir önceki bölümün yorum sayısını geçsin....


💫Hisler💫

"Öksüz mü?"

"S-senin burada ne işin var?"

Rojbin, şaşkınlıkla sağına soluna bakınırken ağzından çıkan cümlenin saçmalığını tartacak vakti olmamıştı. Bir insan markete neden gelirse o da o yüzden buradaydı ama kendisini duyması hiç hoş olmamıştı. Hem de hiç!

Yıllardır kendisini bir maskenin ardına hapsetmiş olan Rojbin, son bir kaç haftadır her şeyini açığa vurmaya başlamıştı hem de en olmaması gereken kişinin yanında. Neden bütün olumsuzluklar hep onun yanındayken oluyordu, neden en kötü zamanlarında hep o yanındaydı!

"Sana diyorum, beni mi dinliyordun?"

"Kendi kendine konuşan sensin ama suçlu olan ben öyle mi avukat?"

"Her neyse hiç bir şey duymadınız varsayıyorum yüzbaşı, hayırlı akşamlar!"

Rojbin, yüzbaşıya arkasını dönüp tam tersi yönüne gidecekti ki Alparslan elinde ki market arabasını önüne iterek gitmesine engel oldu. Bu adamın insanların önüne araba kırmak gibi bir hobisi vardı anlaşılan, arabanın modeli fark etmeksizin hemde! Rojbin, pes edip arkasında ki adama dönerek bıkkın bir sesle "Ne istiyorsun yüzbaşı?" Deyiverdi, belli ki derdini öğrenmeden ondan kurtulamayacaktı.

"Konuşmak!"

"Yeterince konuşmadık mı?"

"Hayır konuşmadık."

"Ahh! Evet haklısın, konuşmadık! Sen bağırıp durdun bende seni dinlemek zorunda kaldım."

Alparslan beklediği bu çıkış karşısında ses edemezken sıkıntıyla nefesini dışarıya üfleyip elini montumun cebine koyarak telefonunu çıkardı. Sibel'e gerekli bir kaç cümle yazdıktan sonra telefonunu yeniden cebine koyarken avukata "Fidan'da buradaydı değil mi?" Diye sordu.

"Evet burada, neden sordun?"

"O zaman gidelim."

"Nereye?"

"Konuşacağız dedim avukat!"

"Ben hiç bir yere gelmiyorum yüzbaşı."

"Rojbin, konuşacağız dediysem konuşacağız!"

Yüzbaşının adını telaffuz ettiği nadir anlardan birisiydi şuan, aslında Rojbin onun bu emir veren tavırlarını çekecek kadın değildi ama davanın seyri için olan bitenleri ilk elden duyması işine gelirdi. Kardeşini bulabilmek adına etrafına bakınıp dururken kimseyi görmemişti, onu burada bırakıp gidemezdi.

"Ama Fidan-"

"Sibel, Fidan ile birlikte alışverişe devam ediyorlar. Sadece 10 dakika!"

"Tamam."

Rojbin, Alparslan'ın bir kenara bıraktığı dolu market arabasına bakınırken yüzbaşı kendisine öncelik vererek eliyle çıkış kapısını gösterdi. İkili sessiz bir şekilde marketten çıkarlarken sahil yoluna girdiler.

DENİZ SUBAYIM Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ