꧁19꧂

92.4K 5.5K 706
                                    

💫Geri Dönüş 💫

"Yaptığın bu sorumsuzluğu anlamsız duygularına veriyorum."

"Neye verdiğin beni ilgilendirmiyor Cengiz! Dava artık benim değil ama elim üzerinde olacak."

"Hem davayı bırakacaksın hemde davamda elin olacak öyle mi? Buna izin vermiyorum Rojbin!"

"Senden izin almıyorum, dava halka açık bende davanın pek tabi takipçisi olabilirim. Ayrıca Haluk savcı ile görüşüp gerekli izinleri aldım."

Cengiz sinirle yerinden kalkarken, Rojbin masadaki dosyalarını toplayıp çantasına koydu. Dün Haluk Savcıya olaydan bahsedip davayı devretmişti tabi sadece resmiyette. Davanın resmi olarak tek avukatı Cengiz olacaktı ama kendisi Haluk savcının da desteğiyle el altından davayı sürdürecekti.

Tabi Haluk savcı ilk başta bu uçuk fikrine son derece karşı çıkmıştı ama hem ısrarları hemde onun Yörükoğlu ailesine olan samimiyeti karşısında fikrini ona da kabul ettirebilmişti.

"Hayırlı akşamlar Avukat Cengiz!"

Rojbin, bir cevap beklemeden ofisten çıkarken arkasında sinir krizi geçiren bir adam bıraktığına emindi fakat Cengiz bunu fazlasıyla hak etmişti. Kendisini resmen davaya havadan katarken bunların olacağını düşünmeliydi şimdi hem davanın avukatıydı hem de değildi.

Sonuç olarak artık üzerine gelecek kimse yoktu kafası daha rahattı. Mantıklı bir karar aldığının farkında mutlu bir şekilde ofisten çıkarken bir taşla iki kuş vurduğunu kimse inkar edemezdi.

Lobide aheste aheste yürümekte olan Rojbin, bir anda önüne çıkan Cemile hanım ve koca gülüşüyle aynı şekilde kendisine karşılık verdi.

"Hayırdır Cemile hanım yüzünüzde güller açıyor."

"Yarın akşam sizin hoşgeldin partiniz varya avukat hanım. Uzun zamandır yeni bir avukat gelmediği için hepimiz heyecanlıyız."

"Ne demek istiyorsunuz Cemile hanım. Nasıl uzun zamandır yeni bir avukat gelmiyor."

"Siz henüz bilmiyorsunuz değil mi?"

"Ne dediğinizi anlayamıyorum? Biraz daha açık olur musunuz?"

"Tam dört yıldır kurumumuz hiç yeni bir çalışan alımı yapmadı. Hatta öyle ki bu sizi daha cazip kıldı, her sene yüzlerce yeni cv alıyoruz ama hiç biri kabul görmüyor. Taki size kadar."

Bu gerçekten tuhaftı neden onca kişi arasından kendisi! Mesleğini hiç yapmamış bir kez bile cübbe giymemiş birisini onca başvuru arasından nasıl seçmişlerdi. Aile şirketi miydi buna sebep olan yoksa özgeçmişini bizzat büroya veren yüzbaşımıydı sebep?

Her neyse bunun üzerine düşünmek istemiyordu, düşünmeyecekti de sonuç olarak işe alınmış mıydı, alınmıştı gerisi umrunda bile değildi.

"Anladım Cemile hanım, size partide iyi eğlenceler."

"Ne demek size iyi eğlenceler, kendi partinize gelmeyecek misiniz?"

"Ben pek parti insanı değilimdir, o yüzden gelemeyeceğim hoşçakalın!"

Cemile hanıma fırsat vermeden kendisini dışarıya atan Rojbin, burada ki çalışanları az çok tanımıştı ve bu sözde hoşgeldin partisinin sanıldığı kadar masum olmayacağınada adı kadar emindi. Masada dönecek dedikodulara ve ikram edilen yasaklara ortak olacak ne hali ne de istediği var.

Bindiği otobüs son durağa gelince hızlı bir şekilde kendisini sıkış tepiş olan araçtan dışarıya attı. Evi bir sokak aşağıda olduğu için yürümek zorunda kalırken garip bir his sardı etrafını. Üşüdüğünden olsa gerek ceketini kendisine iyice sararken görüşüne giren ev ile aklına o malum isim geldi.

DENİZ SUBAYIM Where stories live. Discover now