꧁25꧂

85.5K 5.5K 481
                                    



💫Evleneceksin💫

Rojbin, ev kapısını açmakta zorlanırken bir de üstüne ses çıkarmamak için üstün bir çaba sarf ediyordu. Bu ruh halinin üzerine ne annesini ne de çilliyi çekemeyecekti o yüzden sessiz olması gerekiyordu. Saat gece yarısını çoktan geçmişti, ev ahalisinin uyuduğuna emindi ama yinede temkinli davranıyordu. Sönmüş ışıkları yakmadan odasına geçeceği sıra duyduğu tok sesle durmak zorunda kaldı.

Çocukluğundan bu yana aşınası olduğu baston sesi! Aile büyükleri Fehime Tatlıcı, emindi ki şuan da salonun baş köşesinde hasta olmasına rağmen kendinden emin, dimdik bir şekilde duruyordu. Derin bir nefes alıp salona geçen Rojbin elindeki anahtarı koltuğa atarak elektrik düğmesine basıp tüm odayı aydınlattı.

Tam da tahmin ettiği gibi! Baş köşeye kurulan babaannesi kendinden emin bir şekilde gözlerini üzerine dikmişti. Rojbin, onun bakışlarından tek bir şey anlıyordu o da konuşacaklarımız var idi! Üzerinde ki ölü toprağı atamadan kendini koltuğa bırakırken babaannesine doğru döndü.

"Bu yaşına kadar seni en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştım. Belki kırdım, belki canını yaktım ama bunların hepsi senin iyiliğini istediğim içindi."

Rojbin, duyduklarının kendisinde bıraktığı etkiyi görmezden gelirken sesini çıkarmadı. Fehime Tatlıcı'nın anlatacakları varsa kendisininde dinleyecekleri vardı demek! Sahi yıllar olmuştu babaannesi ile böyle karşılıklı sohbet etmeyişi.

"Benim tek istediğim güçlü birer birey olmanızdı. Kimsenin emirlerine boyun eğmemenizdi. Fidan'a ve sana güzel bir hayat sunmak istedim. Bu hayatı devam ettirmekte senin ellerindeydi ama hata yaptığımı anladım, senin için seni yaraladığımı fark edemedim."

"Babaanne-"

"Sözümü kesme yavrum, izin verde devam edeyim. Ben buraya geldiğim ilk gün senin gözünde ki ışığı gördüm. İlk defa mutlu olduğunu gördüm, meğerse sen benimleyken hiç mutlu değilmişsin bunu anladım."

Rojbin, zaten dünden ağlamaya hevesli olduğu için ceşmeleri anında açarken karşısında oturan babaannesinin ellerine tutundu. Zaten daha yeni iyileşmişti, böyle yaparak kendisini daha fazla yıpratsın istemiyordu.

"Ben senin dizinin dibinde mutluyum nenem o nasıl laf öyle, asıl ben hatalıydım. Göremedim senin bizim için çabaladığını."

"Yok kızım benim de hatalarım var, şimdiyse hatalarımı telafi etmek isterim."

Telafiden kastı neydi anlamış değildi Rojbin. Gözlerini babannesinin üzerine dikmiş sakince onu dinlerken gülümsedi ama öyle içten ve samimi gülümsedi ki kalbimde ki tüm yükler uçup gitti.

"Senin içine düşen yangından haberim yok mu sanırsın. Benimle neden dönmek istemediğini çok iyi bilirim ben, sen de tıpkı baban gibisin, gözleriniz bire bir aynı bakar. O da annene aşık olduğunda böyle hüzünlü böyle ümitsizdi. Tıpkı senin gibi o da benden korkardı."

Rojbin, duyduğu sözler ile ellerini babaannesinde çekerken korkuyla yutkundu. Ne yani Fehime Tatlıcı zaten her şeyin farkında mıydı?

"Şimdi söyle de derdine deva bulayım."

"Bir derdim yoktur şükür nenem!"

"Yoktur öyle mi?"

"Öyle!"

Rojbin, babaannesinin bastonunu bir kez yere vurup köşesine çekilmesiyle ne yapacağını anladı. Ne zaman önemli bir karar verse hep böyle yapardı.

DENİZ SUBAYIM Where stories live. Discover now