HUZUR VAKTİ

49 4 0
                                    

Ezel'den...

Elimi yüzümü yıkadım.
Kahvaltıya inerken;bahçeden annemle,babamın sesini duydum.
Hararetli bir tartışma içindeydiler.

Onları dinlemeye karar verdim.

"Eğer oğlumu hayata döndürmezsen,pis işlerine bulaştırırsan ben işte o zaman ölürüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Eğer oğlumu hayata döndürmezsen,pis işlerine bulaştırırsan ben işte o zaman ölürüm."dedi annem sinirli olduğu her halinden belli olan bir ses tonuyla.

Konuşmanın öncesini merak etmiştim.

"Ezel'e söylemek zorundasın,senden duyması gerekiyor."diye karşılık verdi babam.

"Ne diyim,oğlum annenden ümidi kes mi diyim?Tek isteğim Ezel'in normal bir hayat yaşaması.
O adamın peşini bıraksın istiyorum.
Sonu hapishane mi olsun benim oğlumun?İşte ben o zaman ölürüm Levent."

"Selma bak,Ezel o adamın peşini bırakmaz,oğlunu tanıyorsun.Sen ona doktorun dediklerini söyle,son radde de olduğunu söyle."

Haykırmak isterken sadece dişlerimi ve yumruğumu sıkıyordum.

Şimdi de annemi mi alacaklar benden?

Hemen odama çıktım,üzerimi değiştim.

Annemin yanına gittim,hiçbir şey olmamış gibi onu öptüm ve evden çıktım.

Arabada adamlarımı aradım.

"Benim eve geçin,geliyorum."

Eve geçtiğimde adamlar toplanmış beni bekliyorlardı.

"Şurada kaç adamsınız,hala o orospu çocuğunun yerini tespit edemiyorsunuz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Şurada kaç adamsınız,hala o orospu çocuğunun yerini tespit edemiyorsunuz.Bugün bu iş bitecek.Görüldüğü yerlerde ikişer olarak pusuda olacaksınız.Ya o adam ölecek ya da siz,kararı verin."

Hepsi başını eğmiş duruyordu.

"Şimdi defolun gidin!"

Kendimi koltuğa attım.

O adam şimdi annemin canını da alacaktı.Kafayı yemiştim yerimde duramıyordum.

Melis'le videolarımızı açtım,gülümseyerek ağladım onlara.

3 saat sonra telefon çaldı.

"Abi apartmana girerken görüldü.Şimdi kalabalık burası,çıktığında arabanın içinde mi halledelim,dairesini bulup mu bitirelim işini?"

"Bütün adamları oraya çağırın,bana da konum atın.Bugün bu iş bitecek,elinizden kaçarsa beni uğraştırmayın kendi kafanıza sıkın."

Oraya gitmeden önce mezarlığa gitmek istedim.
Melis'e kardeşime haber verecektim.

Melis'in yanından ayrıldığımda saat epey geç olmuştu.

Attıkları konuma doğru ilerledim,indiğimde bizden altı araba vardı.
Vip arabaya bindim.

"Sedat sen salak mısın?Amına koyim,bu kadar arabayla niye ilgi çekiyorsunuz?Bütün arabaları başka yerlere çekin.Benim arabam ve bu araba kalacak."

"Tamamdır abi."

Saatlerdir bekliyorduk.
Bu ibnenin evden çıkacağı yoktu.

Ben bir yıldır bekledim yine beklerim dedim kendime.
O kadar öfkeliydim ki,kendi öfkemle yanıyordum.

"Abi gece oldu bu piçin ineceği yok."dedi Serkan yüzünü yere eğerek.

"Kes sesini!"

Telefon çaldı.

"Abi orospu çocuğu çıktı."

"Çaktırmadan alın onu hemen."

İçime bir huzur çöktü.

Arabanın kapısı açıldı.
Oydu.

Onu ayaklarımın altına yatırdılar.
Baygındı.

"Abi su getirsek ayılır mı?"

"Getir Serkan."

Buz gibi suyu yüzüne döktüm,ayılmıyordu.
Üstüne çıktım ve onu yumruklamaya başladım.
Kan kusarak uyandı.

"EZEL!"dedi dehşete düşmüş sesiyle.

"Hayır,Ezel değil Azrail."dedim ve yumruklamaya devam ettim.

O video gözümün önüne geldikçe daha şiddetli vuruyordum.

Yalvarma sesi beni tatmin ediyordu.
Dayak yiye yiye bayıldı.

Silahımı çıkardım belimden,susturucuyu taktım.

İlk ayağına ateş ettim.
Gözlerini açtı,her yerinden kan fışkırıyordu.

Kanları benim üzerimde gezinirken derin bir nefes aldım.

Küçük bir çocuk gibi ağlıyordu.
Eline ateş ettim.

İşkence çeksin istedim.

6 el ateş ettim,en sonunda kafasına sıktım.

"Arabayı açın,ben iniyorum.Siz bunu dediğim yere atıp,eve gelin."

Araba açıldı,bir ses duyduk.

"Abi kız bizi gördü,kaçıyor."

"Hemen yakalayın onu."

..KAYBOLDUMWhere stories live. Discover now