Ezel'den...
Uçaktan indiğimizde hala çok heyecanlıydım.
Hem Öykü'ye kavuşacaktım,hem hayallerime.Bayağı kalabalık bir gruptuk.
Öykü'nün babası iki arabayla bizi karşılaması için oteldeki çalışanlarından yollamıştı.
Hazırlığımızı yaptıktan sonra Öykülerin evine doğru yola çıktık.Dayılarım,teyzelerim,halam...
Hepsi bizim için geldi,uzun zamandır onları görmemiştim.Formalite icabı gözükmek zorundaydılar.Çikolata,çiçek,tatlı,hediye paketleri...
Hepsiyle asansöre bindik.Kapının önüne gelince diğer asansörü de bekledik.Diğerleri de gelince babam kapıyı çaldı.
Heyecanımı ve mutluluğumu kelimelere bile dökemezdim.
Öykü'nün ailesi samimi bir şekilde bizleri karşıladı.
Öykü'ye istediğim gibi sarılamamıştım bile.
Beyaz askılı uzun,altı tül elbisesiyle yine büyüleyici görünüyordu.
İçeri girdiğimizde kalabalık bizi bekliyordu.Selamlaşma sonrası yerlerimize oturduk.
Yemekler gelmişti fakat heyecandan hiçbir şey yiyecek durumda değildim.
Öykü'ye bakmak için bile ayağa kalkamıyordum.
Yine sıkıcı iş muhabbetleri dönüyordu.
Öykü'nün hiç görmediğim akrabalarını görmüştüm.
Şu nefret ettiği amcasının hemen kim olduğunu anlamıştım,adam kendini belli ediyordu.Kahveleri Selin,Gamze,Zeynel servis yaptı.Benim kahvemi özel bir tepsiyle Öykü getirdi.
Kahveyi uzatırken "Üzgünüm."diyerek bana fısıldadı.
Uzaklaşıp beni izlemeye başladı.Herkes bana bakıyordu,geleneği bozmamak gerekiyordu.
"Ee ne kadar seviyorsa kızımızı o kadar içer."dedi çok bilmiş,bay samimiyetsiz amcası.
Kahveyi diklediğim gibi bitirdim.Hem acı,hem çok şekerliydi.
Sıcaktan ve acı karışımı şekerden boğazım yanınca suyu dikledim.
YOU ARE READING
..KAYBOLDUM
ActionGözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum. Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum. Ondan sonra zaten bırakmazsınız.