Ezel'den...
Dün gece sahneye bir anda çıktığımda Öykü'nün gözleri kapalıydı.
Beni gördüğüne şok olmuştu.
Gözlerimin içine nefretle bakmamıştı bu kez.
Öykü'nün ve benim kötü anıları olan evimi eşyaları ile satılığa çıkardım.
Yeni bir ev almıştım ve yarın tamamen oraya taşınmış olacaktım.
Bu gece annemler bana doğum günü partisi hazırladığını söyledi.
Hiç gitmek istemiyordum ama doğum gününün benim olması dışında sıkıntı yoktu.Öykü'süz doğum günü geçirmek istemiyordum.
Yarım saat durur,annemin gönlünü yapar çıkarım diye düşündüm.
Öykü'nün eski sevgilisi hala peşinde miydi?
Düşünmekten kafayı yiyordum.
Selin, 'hiç haberim yok' diyip beni daha da çıldırtıyordu.
◾
Öykü'nün bana aldığı siyah takımımı giyinip evden çıktım.Otele vardığımda ailemin yapmacık aile dostları ve hiç merak etmediğim hediyeler göz önündeydi.
Benimse gözlerim sürekli kapıdaydı.
Bir ümit gelir diye...İçmeye hızlı başladım,sarhoş olmak istiyordum.
Bugün ayık kafayla çekilecek gibi değildi.
Annem yanıma geldiğinde endişeli bir ifadeye büründü.
"Ezel fazla içmiyor musun sence de?"
"İyiyim ben anne."
Sahnedeki jazz müzik yapan grubu dinlerken gerçekten içim kararmıştı.
Hakan yanıma gelince ona olanlardan bahsetmeye başladım.
Öykü'nün sesini duymuştum...
"Alev alev yanıyorum
Buzlarım çözülüyor aşka
Gardım düşüyor,tutamıyorum
Korkuyorum bakışların çarpınca bana..."
◽️Feridun Düzağaç-Alev Alev
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..KAYBOLDUM
ActionGözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum. Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum. Ondan sonra zaten bırakmazsınız.