Ezel'den...
Derin derin nefesler alıp ona doğru yürümeye başladım.
Yanına yaklaşınca,"Öykü?"diye seslendim.
Arkasına döndükten sonra ayağa kalktı.
Gözlerindeki yaşları apar topar silmeye çalışıyordu.
"Git!"
"Neden ağlıyorsun?Beni bırakan sensin."
"Git Ezel,git!"
"Senin ağlamaya hakkın yok,bana cevap vereceksin.Neden?!"diye bağırdım.
Onu kollarından tutup sarsmaya başladım.
Ellerimi üzerinden itti.
Cevap vermeden öylece duruyordu."Sana bakınca gördüğüm şeyi,sen de bana baktığında görseydin,mahrum bırakmazdın beni kendinden."
Hiçbir şey demeden ağlamaya başladı.
"Sen bir damla yaş olsan,ben bulut olurum Öykü.Ne olur anlat bana."
"Git daha fazla konuşma.Bitti diyorum!"
"Koca bir boşluk kaplıyor bedenimi,dipsiz bir kuyuya senin ellerinden atılmışlığımı unutamıyorum ben."
"En büyük kesik sen de sanıyorsun.Çünkü kabul et,kanım sana hiç sıçramadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..KAYBOLDUM
ActionGözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum. Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum. Ondan sonra zaten bırakmazsınız.