YANILDIM

8 0 0
                                    

Ezel'den...

Uyandığımda akşam olmuştu.

Gecemi,gündüzümü şaşmışım ben.

Aşağıya inip bir şeyler atıştırdıktan sonra kendimi dışarı attım.

Clube gidip kafa dağıtacaktım.

Arabayı valeye verdim.
Öykü'nün bana sarılıp öptüğü yerden geçince duraksadım.

Öykü'nün bana sarılıp öptüğü yerden geçince duraksadım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mazisi olan sokaklardan geçerken,adımlar yavaşlar.

Sokakta yürürken ağlamamak için kafanı havaya kaldırıp gözlerini hızlı hızlı kırparken omzunda seni durduran bir el olmayışını unutamıyorsun.

Bara geçip içmeye başladım.
Yanımda oturan sarışın kadının bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Çakmağını verir misin?"

Çakmağı uzatıp içmeye devam ettim.

Konuşmaya çalıştığı her halinden belliydi.

"Çok suskunsun."

"Muhabbet etmek belki iyi gelebilir?"

"Sanmıyorum."

Mekandan çıkıp arabama doğru ilerledim.

"Hey!"diye bağırarak yanıma geldi.

"Ne var?"

"Eğlenceye sen de devam etmeye ne dersin?"

Öylece kalmıştım.

Bunu deneyebilirdim.
Bunu başarırsam arkama bir daha asla bakmazdım.

"Atla."

Hiçbir şey demeden arabaya bindi.

Eve girince, "Burası çok güzel."diyerek etrafa bakınmaya başladı.

"Bu fotoğraflardaki kız nerede?"

Onu kucağıma aldım ve odaya çıkardım.

Yatağın üzerine attım.

"Bu kızın fotoğrafları her yerde olmak zorunda mı?"

"Kes sesini artık!"

"Bu ayıcıkla mı uyuyorsun gerçekten?"

Öykü'nün Harry'sini tutmuş sallıyordu.

"Hemen onu bırak!"

"Ne kadar da değerli bir ayıcık."diyerek gülmeye başladı.

Yanıma gelip bana dokundu.

"Hemen siktir git evimden!"

"Bu kadar alınma."

Pantolonumu çıkarmaya çalışıyordu.

"Defol!"

"Sen bir manyaksın!"

Eşyalarını topladı ve odadan çıktı.

Yatağa uzanıp Harry'e sarıldım.

"Yapamadım işte."diye bağırıp yatağı yumruklamaya başladım.

Yaralar yara bantlarıyla kapanmıyormuş Harry.Bir yarayı ancak açan kapatabilirmiş.

"Sen de onu özlüyor musun?"

Bizi alıştırdılar.
Her şeye ve herkese.

Sevginin bitişine,insanın azalışına,her şeye.

Nasıl döner aydınlık karanlığa?

Öyle döndük ve azaldık birbirimize.

Ne kulak görevini biliyor,ne ağız,ne göz,ne de kalp...

Kapı çalmaya başladı,aşağıya inip sinirle kapıyı açtım.
Karşımda Selin'i görünce şaşırdım.

"Buralardaydım,seni görmek istedim."

"İçeri geçsene."

Koltuğa oturup bana bakmaya başladı.

"Ne içersin Selin?"

Sehpanın üzerindeki viskiyi kaldırdı.
Bir bardak alıp yanına geçtim,içmeye başladık.

"Ez..."

"Selin,Öykü sana hiçbir şey dedi mi?Siz yakındınız

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Selin,Öykü sana hiçbir şey dedi mi?Siz yakındınız."

"Malesef hiçbir şey demedi."

"Neden diye sorup kafa patlatmaya hiç gerek yokmuş ya.
Öyle yaptı çünkü onu yapmayı tercih etti,yanlış yapmaktan çekinmedi çünkü önemsemedi.
Bazı şeyler sadece tercih ve değer verme meselesi,hepsi bu.
Birine yüzlerce kez veda edipte bir kere bile ayrılamayabilirmiş."

"Aşkın ta kendisi Ezel."

"Geriye sadece cevabını asla öğrenemeyeceğim sorular,dinlemekten korktuğum şarkılar ve uzun uzun izlediğim fotoğraflar kaldı."

"Eminim Öykü de üzg..."

"Onun gözlerinde bir şey vardı,yarım kalmışlık saklıydı.
Ben onu tamamlamaya çalıştım.O beni eksik bıraktı."

"Çok uzakmışsınız ama sana verdiği hissi bir an bile yanından ayırmamışsın gibi.Ezel sen aşkını en iyi şekilde yaşadın.Ona kilometrelerce uzakken bile hala yakınsın."

"İnsan sevdiği halde sevdiğinden ayrı durmayı hiçbir şeye dahil edemiyor.Bu çaresizliklerin en dibi."

"Ezel her yerde Öykü var,belki de bunları kaldırmalısın."

"Bir anıları eskitemedim,bir de ona düşmüş yüreğimi.
Şimdi sen kaldır at diyorsun.
Kalbimden nasıl atıcam?O benim ilk aşkım,ilk heyecanım,ilk yenilgim.
O benim ışığım."

"Çok acılar çektin biliyorum.Bunu anlamam mümkün değil,bunu da biliyorum.Annen,Melis,Öykü...
Ama Ezel kendine gelmek zorundasın."

"Ben sadece bekliyorum.
Her şey bana geliyor,her şey benden gidiyor ve her şey bu şekilde devam ediyor.
Ben bir adım atamıyorum,ben hiç kıpırdayamıyorum.
Ama çok isterdim ben de koşayım,bir şeylerin arkasında dağ gibi durayım,yapamıyorum Selin.
Nefes alacak gücüm bile kalmadı."

"Ezel sabret,her şey düzelecek."

"Koskoca şehrin hiç gelmediği sokaklarında bile onu görme umuduyla etrafa bakmanın ne hissettirdiğini bilmiyorsun."

"Bilmiyorum,bilmekte istemiyorum.Sevmek bu mu gerçekten?

"Keşke ölçülü sevmenin ilmine sahip olabilseydim.Fazlasıyla seviyor ve mütemadiyen eşikte kalıyorum.
Ne olacak böyle bilmiyorum.
Ben sevgi kimseyi rahatsız etmez,edemez sanıyordum.
Yanıldım..."

Sevmek bile suç olabiliyor.
Onu kalbinin en değerli yerine koyuyorsun.
Ona olan sevginden her şeyi yapıyorsun,yapılan yanlışları görmezden geliyorsun ve yine üzülen sen oluyorsun.

Sevmenin bile yetmediği şeyler oluyor,keşke sevgi herşeyin üstesinden gelebilse.
Sevgi Öykü'nün taşlaşmış kalbinin üstesinden gelebilse...

..KAYBOLDUMWhere stories live. Discover now