Öykü'den...
Evden erken çıktım,kabir ziyareti yapmam gerekiyordu.
Özür dilemem gereken iki insandan da özrümü diledim.
Ezel'in kardeşi ve annesinden...
Selin ve Canla avm de oturup muhabbet ettikten sonra taksiye binip eve geçtik.
Eve geldiğimizde akşam olmuştu.
Balkonda kahve içiyorduk.
"Ay Öykü canım nasıl tiramisu çekti,anlatamam."
"Gidip alayım istersen?"
"Ben de giderdim ama biliyorsun bugünden beri sağ bacağımda inanılmaz bir ağrı var."
"Tamam tamam ben giderim."
"Siz tarif edin ben giderim."dedi Can.
"Saçmalama Can,hemen şurası zaten."
Pastaneye yürümeye başladım düşüncelerimle beraber.
"Öykü?"diye bağıran sesle her yanım ateş gibi yanmaya başladı.
O Ezel'di.
Hızlı hızlı yürümeye devam ettim.
"Öykü dur!"diye bağırdı.
Yürümeyi bırakıp olduğum yerde durdum.
Derin nefesler aldım.
Acımasız aşık maskemi takıp arkama döndüm.Bana doğru yürümeye başladı.
Ağlamamak için sıktığım çenemle savaş halindeydim.AĞLAMA AĞLAMA AĞLAMA...
Yakınıma geldi,gözlerime baktı.
"Nasılsın?"diye sordu.
YOU ARE READING
..KAYBOLDUM
ActionGözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum. Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum. Ondan sonra zaten bırakmazsınız.