Gözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum.
Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum.
Ondan sonra zaten bırakmazsınız.
Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
••• Aylar saat değerinde geçmişti... Artık okulların başlamasına az kalmıştı. Kahve yaparken bunu düşünüp kendi kendime sinirleniyordum.
Yaz boyunca Ezelle gezdik,bir haftamı da kızlarla Bodrum'da tatil yaparken geçirdim.
Onun haricinde her dakikam nişanlım beyle geçmişti.Eyfel kulesine bile çıkmıştık.
Bir rivayete göre:Eyfel kulesine çıktığın kişi ile kader,yollarınızı ömür boyu ayırmazmış.
Bunu öğrendiğimde orada attığım her adımda bunu diledim.
Kahvemi yapıp balkona geçtim,uzun zaman üstüne tek başımaydım.
Ezel'in işi vardı,bugün hiç yanıma gelmemişti.Gamze,Canla beraber benim memleketimdeydi.
Sanırım benden çok memleketimde kalacaktı.
Selin desen hala Erenle tatildeydi.
Belki de yalnızlığın tadını çıkarmalıyım diye avuttum kendimi.
Yok yok,Ezel'de olsun. Onunla çıkaralım diye kendime cevap verdim.
Sigaramı yaktım,kendi kendime şarkı mırıldanıyordum.
Nişanlım BeyArıyor...
"Alo güzelim ne yapıyorsun?"
"Kahve içiyorum,nişanlım bey ne yapıyor?"
"Babamlayım işte hala gün ışığı."
"Tamam deli oğlan."
"Alırım seni bir iki saate."
"Tamam."
Telefonu kapatıp annemin yaptığı sarmaları ısıtmaya koyuldum.
Onlar hazır olunca yanına kola aldım. Odama geçip bilgisayarımdan Prison Break açmaya karar verdim. Ezel'e söz vermiştim,her bölümü beraber izliyorduk.
Acaba izleyip çaktırmasam mı diye düşündüm.
Hayır,bunu yapamazdım.Spoiler benim adımdı.
Breaking Bad açtım ve kaldığım bölümden izlemeye devam ettim.
Dünyanın en güzel üçüncü aktivitesi:Deliler gibi yemek yerken dizi izlemek.
Birincisi zaten Ezelle beraber olmak. İkincisi de kumsalda Ezelle olmak. Orası benim yerimdi,tabi nişanlım beyle yerimiz demek daha doğru olurdu.
Dizim bitince kahvemi yapıp balkona geçtim.
Her şey o kadar güzel gidiyordu ki,bu beni korkutmaya başlamıştı.
