S.1 Ep.5 "İki tarafı da keskin bir bıçak"

823 55 50
                                    

Yavuz'dan

Sıkıntıyla dolanıyordum koridorda. Bahar ameliyata gireli bir saat olmuştu. Hala bir haber yoktu. Hepimiz endişeyle bekliyorduk. Sinan birden oturduğu yerden kalkınca ona döndüm. Hızla gelip ameliyathanenin kapısının önünde durdu. Ben de yanına gittim. Başını bana çevirip endişeyle baktı.

"Neden hala bir haber yok? Neden bu kadar uzun sürdü?"

Kolunu tutup sakince konuştum.

"Sinan sakin ol. Bir saat oldu Bahar ameliyata gireli. Normal bu."

"Yavuz, sen giremiyor musun içeri? Ben burda biraz daha habersiz beklersem kafayı yiyeceğim."

"Tamam sakin ol. Ben bir bakacağım."

Sinan derin bir nefes alıp kafa salladı. Ben de ameliyathanenin kapısını açıp içeri girdim. Kenardan bir maske alıp yüzümü kapatarak girdim ameliyathaneye. Sedyede yatan Bahar'ı görünce kaldım olduğum yerde. İçime sebebini bilmediğim müthiş bir korku yayıldı. Onu böyle görmek kötü yaptı beni. Yüreğim sıkıştı sanki.

"Yavuz, sen ne yapıyorsun burda?"

Haldun hocanın sesiyle kendime gelip başımı ona çevirdim.

"Hocam, askerleri Bahar'ın durumunu merak ediyor. Ameliyat nasıl gidiyor diye öğrenmeye geldim."

"Madem geldin yardım et."

Kaşlarımı kaldırıp şaşkınca baktım.

"Ben mi? Hocam ben cerrah değilim ki."

"Bunu ben de biliyorum Yavuz ama yardıma ihtiyacım var. Diğer cerrah da başka bir ameliyatta. Hadi uzatma da gel, tampon yapacaksın sadece."

Yutkunup maskeyi yüzüme taktım. Ardından hızla gidip steril olduktan sonra geri döndüm.

"Çok fazla kanama var. Kanı durduramıyoruz. Şuraya tampon yapmaya devam et. Bu arada bir ünite daha kan lazım."

Hemşire başını sallayıp çıktı. Ben de kanı durdurmak için tampon yapmaya başladım. Ellerim titriyordu. İlk defa bir ameliyata giriyordum ama şu an kendimi tuhaf hissetmemin sebebi bu değildi. İlk defa tanıdığım birini bu halde görüyordum. Yaşam mücadelesi verirken. Bunun duygusal yoğunluğu etkilemişti beni. Derin bir nefes alıp işime odaklanmaya çalıştım. O sadece bir hasta Yavuz. Böyle düşün ve sakin ol.

"Karnındaki kurşunu çıkardık ama omzundaki zorluyor. Sinirlere zarar vermeden halletmemiz lazım."

Başımı kaldırıp Haldun hocaya baktım. Ardından tekrar Bahar'a eğdim başımı. Başımı çevirip yüzüne baktım. Burukça çattım kaşlarımı. Seni böyle görmek güzel değil Bahar. Sevmedim ben bunu. Sen iyi ol da bana yine kaba davran. Yine tersle. Yine burdan göndermeye çalış. Yeter ki iyi ol Bahar. Yutkunup eğdim başımı. Haldun hoca bir gayret uğraşıyordu kurşunu çıkarmak için. O sırada hemşire gelip kanı taktı.

"Hastanın yakınları çok telaşlılar hocam. Yavuz bey geri dönmeyince daha çok telaşlanmışlar. Ama ben her şeyin yolunda olduğunu söyledim."

Hemşireye bakıp kafa salladım.

"İyi yapmışsın Sema."

Sema hemşire de kafa sallayıp işine döndü. O sırada kulağıma gelen metal sesiyle kaldırdım başımı.

"Hah, işte oldu. Kurşunu çıkardık. Şimdi hemen kanı durdurup yarayı dikelim. Hadi Yavuz."

Kafa sallayıp tampon yaptım yaraya. Ardından Haldun hoca dikiş atmaya başladı. Ben de derin derin nefesler alarak bakıyordum. Haldun hoca başını kaldırıp bana baktı.

YansımaWhere stories live. Discover now