S.1 Ep.1 "Ne işin var burda?"

4.2K 90 150
                                    

Yeni hikayemize başlıyoruz🥳 Aslında bu eski hikaye. Daha doğrusu eski, bildiğimiz, aşina olduğumuz bir hikaye. Tek farkı; bu yeni hikayemizde, tanıdığımız karekterler birbirleriyle biraz empati yapacaklar😊 Biz de okuyacağız bakalım; eğer Yavuz'un yerinde Bahar, Bahar'ın yerinde Yavuz olsaydı neler yaşanırdı. Yavuz'un yaşadıklarına Bahar'ın, Bahar'ın yaşadıklarına Yavuz'un gözünden şahit olacağız💕

Ben başlarda yazarken biraz yadırgadım bu durumu. Olmayacak bir şey yapıyormuşum gibi geldi. Ama sonra yazdıkça alıştım, hoşuma gitti. Sizlerle de paylaşmak istedim. Umarım sizler de beğenirsiniz♥️ Hikayemizin ilk sezonunun on iki bölümü şimdi yayında. İyi okumalar🤗

Bahar'dan

"Ne işin var burda?"

"Sana vermem gereken bir şey var."

"Neymiş o?"

Şaşkınca bakıyordum karşımdaki adama. O da yüzündeki tuhaf ifadeyle ama dikkatle bakıyordu. Birden avcunu uzatıp açınca, gördüğüm şeyle yüz kaslarım gevşedi. Bir süre baktım avcundaki kolyeme. Ardından usulca uzanıp aldım. Ben hala elimdeki kolyeye bakarken yavaşça devam ettim.

"Ne işi var bunun sende?"

"Hastanede düşürmüşsün."

Başımı kaldırıp baktım. O da hafifçe gülümsedi.

"Bunca yolu bunu vermek için mi geldin?"

"Önemli olduğunu anlatmıştın."

"Kargoya verseydin."

"Kaybolur diye korktum."

Başımı eğip tekrar baktım kolyeye. Derin bir nefes alıp kısık sesle konuştum.

"Ben de kaybettim diye korktum."

"Hı?"

Başımı kaldırıp baktım.

"Çok sağol. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Çok değerliydi benim için."

Dudaklarını birbirine bastırıp kafa salladı.

"Bak, benim gitmem lazım. Gece uçağım var."

"Ne zaman uçağın?"

"Birkaç saat sonra."

"Tamam. Bekle üstümü değiştirip geliyorum."

"Gerek yok. Ben giderim. Yani zahmet etme."

"Sen buraya kadar gelip kolyemi getirmişsin. Ben de sana havaalanına kadar eşlik edeyim izin verirsen?"

Dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi.

"Tamam."

"Hemen geliyorum ben."

Tebessüm edip kafa salladı. Ben de yutkunup geri döndüm. Yavaş adımlarla tabura doğru yürüdüm. Avcumun içinde kolyemi tutuyordum sıkıca. Ozan'dan bana kalan son şeydi bu kolye. Kaybettim sanıp çok üzülmüştüm. Ama meğer hastenede düşürmüşüm. Doktor da buraya kadar getirmiş.

Hızlıca üstümü değiştirip geri döndüm nizamiyeye. Beni görünce ayağa kalkıp gülümsedi.

"Gece gece iş çıkardım sana da."

Gülümseyip elimle yol gösterdim. Birlikte yürüyüp çıktık taburdan.

"Rica ederim. Sen benim için çok büyük bir iyilik yaptın. Kolyemi kaybettim diye çok üzgündüm sabahtan beri. Hastanede düşürdüğümü hiç düşünmemiştim. Buraya kadar zahmet edip getirmişsin. Ben çok teşekkür ederim."

YansımaWhere stories live. Discover now