NUMARA 12

103.BÖLÜM - Boraus Sedatüsyon

Herkese merhaba uzun bir aradan sonra :)

Arkadaşlar laptopum bozulduğundan beri siteye giriş yapamıyorum. Telefonumdan da giriş yapamadığım için duyuru yapamadım maalesef. Fakat birçok okuyucumla haber göndermeye çalıştım sizlere. Twitter'dan bana gelen tüm soruları da yanıtlamaya çalıştım. Biraz uzun bir ara olsa da kaldığımız yerden devam edeceğim. Anlayışınız için teşekkür ederim. Özleyenler, bekleyenler buyrunuz yeni bölümünüz.

DİP NOT: Şu anda yaz aylarında olsak da hikayede kış ayındayız okuduğunuzda ne oluyor demeyin sonra :)
Medya'daki şarkı bölümde geçen şarkıdır.

Keyifli okumalar dilerim. Seviliyorsunuz :)

"Zeynep sıkıldım. Hava da çok güzel hem.. Lütfen inat etme de gidelim şu spora."

"Kızım hava güzel diye spora mı gidilir?"

Evet bildiniz. Melis yine fazla kilolarından kurtulmak için beni spor salonuna sürüklemeye çalışıyor. Ama yemezler.

"Spor çıkışında sana vişneli turta ısmarlarım." diyor son kozunu da oynadıktan sonra sevimli bir sırıtış yollayarak. Zaten bu şekilde ikna edemediği kimse yok. Engin Amca'yı bile kandırıp bugün cuma olmasına rağmen işten izin almama neden oluyor. "Hadi lütfeeeen.."

"Of Melis ya.."

"Lütfen Zeynep. Duba gibi kaldım doğumdan sonra. Benim bu kiloları acilen vermem lazım artık. Şişko mu olayım ha? Biricik arkadaşının fit olmasını istemez misin?"

İkna yöntemine bak. Rezalet.

"Of tamam be." diyorum yine de ikna olarak. "Ama bu son. Bi dahaki sefere Yağmur'la git sporuna."

Dedi haftaya yine aynı zorlamalarla spor salonuna sürüklenecek olan kız.

"Tamam tamam bakarız." diyor sırıtarak yanağıma bir öpücük kondurup daha sonra da bi koşu hazırlanmaya giderken. Jet hızıyla giyindikten sonra Derin'i yeni bakıcısı Fatma Abla'ya bırakıp evden çıkıyoruz ve soluğu kocacığımın spor salonunda alıyoruz.

Salonun kapısından içeri girer girmez danışmadaki personel gülümseyerek koştururcasına dibimizde bitiyorlar.

"Hoş geldiniz Zeynep Hanım. Bir şey içer misiniz? Kerem Bey'e haber verelim hemen, kendisi toplantıda."

"Yok toplantıdaysa rahatsız etmeyin. Zaten biz fitness kısmına geçeceğiz." diyorum hemen yanımdaki Melis'i işaret ederek. İkisi de şaşkınlıkla duraklayarak bana baktıktan sonra gülümseyerek onaylıyorlar.

"Tabi buyurun efendim."

"Görüyorsun değil mi?" diyorum Melis'in kulağına doğru eğilerek. "Senin yüzünden personelin gözündeki tüm imajım sıfırlandı."

"Ne alaka ya?"

"Spor yaptığımı duyunca nasıl şaşkınlıkla baktılar fark etmedin mi?"

"Zeynep bence bu iyi bir şey.. Koskoca spor hocasının karısı spordan nefret ediyor diye bilmeleri imajın için daha sarsıcı."

"Hiç de bile." diye karşı çıkıyorum dudaklarımı büzüp bizi fitness kısmına soktuklarında. "Oldukça orjinaldi bence."

"Bir gün bu klişe takıntın yüzünden öleceksin."

"Klişeden ölmekten iyidir."