32.BÖLÜM - İnsanı hep en sevdikleri yaralarmış..

151K 2K 581
                                    

Sizi daha fazla bekletmeye kıyamadım ve bir kıyak geçip yeni bölümü yazıverdim hemen. Finallerimin arasında yazdığım için saçmaladığım yer olursa insanlık namına görmezden gelin ;) Güzel yorumlarınız, voteleriniz ve sınavlarım için yolladığınız iyi dilekleriniz için hepinize tek tek teşekkür ederim :) Bölüm beklediğinize değer bir bölüm olur umarım. Seviyorum sizi <3

Bu bölümü Yağmur'a ithaf ediyorum. Beğenmen dileğiyle Yağmurcum.. :)

Ben Engin Bey’i gördüğümden beri ağzım beş karış açık, gözlerim yusyuvarlak olmuş bir halde kapıda dikilirken, Engin Bey de en az benim kadar şaşkın. Ne yani, şimdi Engin Bey Kerem’in sevgilisi miymiş?! Oha!

Oturup hıçkıra hıçkıra ağlama isteğimi bastırmaya çalışarak hafifçe yutkunuyorum. Engin Bey ise ne diyeceğini bilemez bir halde bana bakmaya devam ediyor. Adam benim evde olmayacağımı sanıyordu tabi. Böyle şaşakalması normal..

“Engin Bey, merhaba.” diyorum kibarlığı elden bırakmayarak. Bir de adamın bana asıldığını sanıyordum iyi mi! Adam resmen sevgilisinin ev arkadaşıyım diye benimle bu kadar yakından ilgileniyormuş! Aptal kafam!

“Merhaba Zeynep.” diyor o da bana kibarca bir baş selamı vererek. O an içimde bir şeyler harekete geçiyor ve bir şeyleri atladığım hissi beni sarıyor. ‘Neyi kaçırdım ben ya?’ diye salak salak düşünürken birden fark ettiğim gerçekle kaskatı kesiliyorum. Engin Bey Kerem’in sevgilisiyse, Kara Kalem’e girme sebebim de o! Yani Kerem! Aman Allah’ım!

Dizlerimin bağı çözülmüş gibi bir anda yan tarafımdaki askılığa tutunmak zorunda kalıyorum. İnanamıyorum! Gerçekten inanamıyorum! Resmen Kerem sayesinde Kara Kalem’de işe alındım! Ben de yeteneğimi keşfettiler de onca başvurunun içinden seçildim sanıyordum aptal gibi! Nasıl bu kadar saf olabildim? Kerem olmasaydı hala o lüzumsuz gazetede abuk subuk haberler yapan ve kimsenin adını bile bilmediği bir gazeteci olacaktım.

“İyi misin?” diyor Engin Bey benim birdenbire rahatsızlandığımı fark ettiğinde telaşla kolumdan tutarak. Ben ise cevap bile veremiyorum adama. Bir günde iki tane şok.. Engin Bey Kerem’in sevgilisi ve ben ev arkadaşımın torpili sayesinde iş bulan yeteneksiz, aptalın tekiyim!

“İ-iyiyim.” diyorum kendimi hemen toparlayarak. Daha sonra da hafifçe gülümsemeye çalışıyorum. Ama olmuyor tabi. Onu bile beceremiyorum. Engin Bey bana suçlu bir ifadeyle bakarken derin bir nefes alıyorum.

“Kapıda kaldınız kusura bakmayın.” diyorum birkaç adım geri çekilerek. “Lütfen içeri geçin.”

“Geçmesem daha iyi olur sanırım.” diyor Engin Bey mahcup bir ifadeyle. Her şeyi anladığımı fark ediyor o da. Hemen kafamı iki yana sallıyorum.

“Olur mu hiç öyle şey? Girin lütfen.”

Engin Bey önce kararsız bir ifadeyle bana bakıyor daha sonra da pes edip benimle birlikte salona geliyor. Kurduğum masaya kısa bir bakış attıktan sonra kırmızı koltuğuma kibarca yerleşiyor. Adama ikinci kez rezil oluyorum. Engin Bey hem beni sevgilisi yüzünden işe alsın, hem de beni sevgilisine sofralar kurarken yakalasın! Ne harika(!) bir görüntü ama!

“Şey yemek hazırlamıştım da yani..” Ben saçma sapan gevelerken Engin Bey benim lafımı kibarca bölüyor.

“Her neyse Zeynep..” diyor mavi gözlerini bana dikerken. Gergin ve garip bir hali var. “Aslında ben gitsem daha iyi olacak.”

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin