❌ 45. BÖLÜM ❌

1.1K 87 40
                                    

Playlist: BTS - Cypher pt.3

GAZEL'İN  ANLATIMINDAN;

Yaklaşık üç saat olmuştu ve ben bir an bile gözümü dürbünden ayırmamıştım.  Herkes yerini almış, pusuya yatmıştı. Şimdi sıra pusuya düşecek itlerdeydi.

"Gazel, sen iyi misin?"

Sancar'ın sesini sağ kulağımda duyarken elimi kulağıma götürürken yanıt vermiştim.

"Ben iyiyim. Henüz üç sat oldu ben günlerce bu halde kaldığımı hatırlıyorum."

Bu sefer uzun menzilli tüfeğime doğru kayıp daha uzak mesafede baktım. Gördüğüm far ışıkları ile biraz daha yaklaşıp daha dikkatli baktım. Geliyorlardı.

"Geliyorlar, hazır olun."

Kalabalıktılar, hem de çok kalabalıktılar. Jeep tarzı arazi araçları hemen semtin büyük kapısının önünde durmuş ve ber birinin içinden beşer kişi inmişti. Yaklaşık on jeep arabadan yaklaşık elli kişi yapıyordu ama daha fazla görünüyor gibiydi.

"Şu anlık elli kişiler. Dikkatli olun."

Şu anda çatışmaya girseler bile ben bir şey yapamazdım. Eğer yaparsam yerim belli olur ve hepsi beni hedef alırdı.

"Semte girdiler."

Her olayı onlara birer birer bildirirken, orta menzil tüfeğime geçtim. Tüfeklerimi yan yana koymuştum bu sayede rahatlıkla bir diğerine geçebiliyordum.

Adamlar çil yavrusu gibi semte yayılırken dikkatle izlemeye devam ettim.

"Sancar size doğru yirmi kişi geliyor."

Bu durumlarda hızlıca ve doğru saymanız çok önemliydi. Hızla saydığım kişilerin doğruluk oranı yüksekti ama kesinlikle yüzde yüz değildi. Işte bu yüzden de hep tetikte olmak zorundaydım.  Keskin nişancı olmak göründüğü gibi kolay bir iş değildi. Sadece dürbünden bakılıp da nişan alınan bir şey de değildi. En önemli şey kamufle olmaktı. Ifşa olmamanız gerekiyordu. Mesafenizi korumanız ve asla ıskalamamanız  gerekiyordu. Iskalarsanız  merminin geliş yönünden yeriniz ifşa olabilirdi. Özellikle uzak mesafe atışlarda mutlaka rüzgarı hesaplamanız gerekiyordu. Mermi giderken havada esen rüzgar merminin yön değiştirmesine neden olurdu. Acı eşiğiniz kesinlikle yüksek olmalıydı. Saatlerce hatta bazen günlerce aynı pozisyonda kalıyordunuz ve bu olay dizlerinizi ve dirseklerinizi epey zorluyordu. Uyku gibi bir zaafınız olmamalı. Günlerce uykusuz kalsanız bile dışardan dinç görünecek kadar iyi bir durumda olmalıydınız. Ben yeni eğitime başladığım dönem kendimi günlerce aç, susuz ve uykusuz bırakmıştım. Ve böylece de zirvede yer almıştım.

Silâh sesleri duyulmaya başlamıştı. Etrafa bakmaya devam ederken Pusat'ın sesini duymam bir olmuştu.

"Gazel bir el mi atsan acaba?"

Gözlerimi devirmemek  için kendimi tutarken elimi kulağıma götürdüm ve kulaklığı açık bırakıp elimi çektim.

"Şu anlık bir şey yaparsam ifşa olurum biraz idare edin, ben hepinizi görüyorum. Bu arada arkandan üç kişi yaklaşıyor Korel."

Korel arkasındaki adamlardan kurtulunca olardan bir taramalı silah alıp koluna asmıştı. Diğerlerini kontrol ederken Giray'ın olduğu yere baktım. Ona yaklaşan adamları gözünü bile kırpmadan vuruyordu. Olduğu sokağı şimdiden temizlemişti. Bu sefer bize yardıma gelen adamlara baktım. Bizden beş kişi vurulmuştu ama öldürücü değildi. Gözüme yansıyan ışık ile semtin dışına baktım.

"Yeni misafirlerimiz var."

On araba daha gelmişti. Allah aşkına bu kadar adam saldırmak zorunda mıydı!

SOĞUK SEMT   Where stories live. Discover now