24/Rüzgârgülü

1K 94 19
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Ah bir görsen beni, uzansan... Hiç değilse bir eksik parçana dokunmuş gibi olacaksın.

Sema Kaygusuz

***

Elindeki kitabı Kartal'ın masasına bıraktıktan sonra geri çekilerek kısa bir an masayı inceledi Nilüfer. Adamın masası her zamanki gibi karışık olduğundan, kitabın ilk bakışta göze çarptığından emin olmak istiyordu. Dün, neredeyse gece boyunca Kartal'la sohbet etmişlerdi. Meğer adamla ilgili bilmediği ne çok şey vardı. Yine de kat ettikleri mesafe, içinin umutla dolmasına neden oluyordu. Adamın ondan hala itinayla sakladığı bir şeylerin olduğunun farkındaydı ama en azından Kartal, bir şekilde kendini ona açmayı başarabilmişti. Nilüfer, hiçbir zaman meseleleri öylece kestirip atan insanlardan olamamıştı. Durup beklemeye, sabretmeye, emek vermeye, ikinci şanslara inanırdı.

Sessizce iç çekerken parmakları usulca kitabın kapağındaki harflerin üzerinde gezindi. Suzan Defter... Kartal'ın bu kitabı okuduğunu biliyordu, dün öğrenmişti ama yine de adama, kendi kitabını hediye etmek istemişti. Sanki ruhunu, bir demet çiçek gibi derleyerek adamın ellerine koyuvermişti ama bu, nedense onu korkutmuyordu. Birine bu şekilde teslim olmanın, ne denli büyük bir cesaret gerektirdiğinin farkındaydı. Adamın, ona henüz böylesi bir samimiyetle içini açmadığını da biliyordu ama önünü ardını düşünmeyi bırakmıştı. Kartal'ın, ona karşı attığı bu adamı karşılıksız bırakmayacağını umut ediyordu. Bunun, onu cesaretlendirmesini, korkularının biraz olsun azalmasını sağlamasını da...

Kapının hafif bir tıkırtıyla aralandığını fark ettiğinde, yakalanmış gibi hissederek hızla arkasını döndü. Aslında Kartal gelmeden çıkmayı planlamıştı ama anlaşılan masanın başında tahmin ettiğinden fazla oyalanmıştı. Adamla göz göze geldiğinde usulca gülümseyerek heyecanını bastırmaya çalıştı. Elleri telaşla birbirini bulurken nefesini tutup Kartal'ın aralarındaki mesafeyi kapatan adımlarını takip etmeye başladı. Adamı her görüşü, tüm benliğini ele geçiren derin bir heyecana sebep oluyordu. Sanki ruhu incecik, şıkırtılı bir rüzgârgülü gibi bu amansız heyecanın ortasına asılıvermişti. Midesindeki kıpırtıları hissederken, sessizce iç çekerek gözlerini kapatıp açtı.

Bu heyecanla baş etmeyi öğrenmesi hiçbir zaman mümkün olmayacak gibiydi.

Başını öne eğip kelimelerle tarifi zor bir hassasiyetle ellerinden kavrayan adamın "Nil," diye fısıldadığını işiterek nihayet derin bir nefes alabildi. Bazen, bu kadar kolay olmasına şaşırıyordu. Kartal başını kaldırıp ona bakıyor, gülümsüyor ya da sadece öylesine Nil demeyi tercih ediyor diye ciğerlerinin genişleyip oksijenle dolması, kadına inanması zor bir ihtimal gibi geliyordu ama oluyordu işte. Kartal, Nilüfer'in sessizliğine karşılık usulca gülümseyerek bakışlarını ikisi arasında gezdirdi. Çok geçmeden masasının üzerindeki kitabı fark edince gözlerini merakla Nilüfer'e çevirdi. "Sen mi getirdin?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SevdakederHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin