17/Güz geçer.

5.4K 377 64
                                    

***Gürültüsüz sözcükler bulalımYeni sevinçlere benzeyen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***
Gürültüsüz sözcükler bulalım
Yeni sevinçlere benzeyen.

Ahmet Telli

***

Bir dizini altına alarak oturduğu koltukta heyecanla kıpırdanırken iskambil kartlarının üzerinden Kartal'a kaçamak bir bakış attı Nilüfer. Adamın, durumdan memnun olmadığını anlamak için özel bir çaba harcamaya dahi gerek yoktu. Yüzüne yapışıp kalan ifade, her şey için fazlasıyla açıklayıcıydı. "Gerçekten bunu yapmak zorunda mıyız?"

Adamın huysuzca homurdanarak söylediği cümleyi işittiğinde kaşlarını çatıp karşı konulması güç, sevimli ve masum bakışlar atarken "Lütfen," diye rica etti Nilüfer.

Vakit geçirmek için epey eğlenceli bir yol bulduğunu düşünüyordu. Kuru kuruya soru, cevap yapmaktan daha iyiydi en azından. Kartal'ı daha yakından tanımak için bulduğu her fırsatı değerlendirmek istiyordu sadece. Zira adamın ağzından lafları kerpetenle almak zorunda kalıyordu ve Nilüfer'in ikna olmak için bir şeyleri duymaya ihtiyacı vardı. Gördüğü, dokunduğu, konuştuğu adam ancak ince bir bakışla, ayrıntılarda anlam bulan karakteriyle Nilüfer'i derin bir tedirginliğe sürüklüyordu. Kartal'ın tavırlarında, bakışında, gülüşünde, hatta göz kırpışında dahi onulmaz bir yaranın izlerini görüyordu kız. Aralarında tahammül edilmesi zor, çirkin bir ses gibi yankı bulan her neyse, Nilüfer'in korkudan yapılmış duvarların arasına hapsolmasına neden oluyordu. Şifa bulmaz bir yaraysa eğer adamın beraberinde getirdikleri, kız nefesinin biraz olsun serinlik vermesinden başka ne umabilirdi? Ruhunun her köşesine bir karabasan gibi tutunan kara pençeler Kartal'ı ondan alacak olursa...

Düşüncelerinin devamını getirmeye güç yetiremeyeceğini bildiğinden derin bir nefesle yarım yamalak gülümsedi. "İskambille oynamasını bildiğim tek oyunun pişti olması, üstlenmem gereken bir suçmuş gibi hissetmeye başladım, Kartal." Söylediklerinden sonra irileşen gözleriyle araya girmek için dudaklarını aralayan adama küskün bir bakış atarak devam etti. "Biraz makul olamaz mısın?"

Yenilgiyi en başından kabullenmesi gerektiğini ancak şu anda fark edebilmiş gibi derin bir nefesle iç geçirirken "Tamam," diyerek teslim oldu Kartal. "Tamam, Nilüfer. Haydi pişti oynayalım. Sonra ben sana diğer oyunları öğretirim, oldu mu?"

"Tamam," derken omuzlarını hazır olduğunu göstermek istercesine geriye atarak gülümsedi kız. "Başlayabiliriz."

Oyunun kuralına göre pişti yapan, diğerine bir soru sorma hakkına sahip olacaktı. Oyun bittiğinde ise daha fazla puan toplayanın son bir soru sormak hakkı daha olacaktı ve karşı taraf, soruya kesinlikle bir cevap vermek zorundaydı. Kirpiklerinin arasından Nilüfer'i izlemeye bir an bile ara vermeden kartları karıştırdıktan sonra kesmesi için desteyi kızın önüne bıraktı Kartal. Nilüfer'in ne tür sorular soracağını önceden kestirememek, ruhunda kocaman bir delik açılmış gibi tedirgin hissetmesine neden oluyordu. Yine de bununla başa çıkabileceğine inanmak istiyordu. En fazla İdil'le ilgili bir soru olabilirdi, kadından bahsederken onunla ilgili sorularla muhatap olmayı çoktan göze almıştı. Nilüfer'in kestiği kartları dağıttıktan sonra "İyi olan kazansın," diyerek oyunun başladığını ilan etti.

SevdakederHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin