7 🗝 'Yılbaşı'

590 155 51
                                    

"Bazen etraftan duyuyorum, yeni yıla nasıl girerseniz öyle devam edermiş. Ama ben böyle şeylere inanmıyorum. Belki de şuan ki durumumdan dolayı gerçek olmasını istemiyorumdur. Yeni yılın daha çok mutluluk getirmesini istiyorum. Artık acı çekmek istemiyorum, hep mutlu olmak istiyorum. Ama bu düşünceme kendim bile inanmakta zorluk çekiyorum. " Burak...

🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄

Yetimler yurdunda bir hareketlilik vardı. Herkes bir tarafa koşuyor, etrafı süslüyorlardı. Müdürün odasının önünde ise uzun bir sıra vardı. Hayırseverlerin verdikleri hediyeler ve paraları dağıtılıyordu orada. Tüm yetimler birbirlerinin önüne geçmişler sanki hediyeler bitecekmiş gibi telaş içindeydiler. Bahar, Ömer ve Burak'ta sıranın ön kısımlarındaydılar. Heyecanla bekliyorlar acaba o küçük süslü kutulardan nasıl güzel bir şey çıkacağını merak ediyorlardı. Sonunda sıra onlara da geldi. Heyecanla müdürün ellerini öpüp, iyi dileklerini söyledikten sonra hemen boş bir sınıfa geçmişlerdi.

Burak hepsinden daha değişik duygular içindeydi. Ailesinden ayrı ilk yılbaşı kutlaması yapacaktı. Ama dostları yanındaydı, o yüzden azda olsa mutluluk vardı içinde. Para olarak tüm yetimlere 50 lira verilmişti ama bu küçükleri mutlu etmeye yeterde artardı bile. Ama büyükler bu durumdan memnun değildi. Homurdanarak ne kadar cimri insanlar olduklarını birbiri arasında konuşuyorlardı. Hemen hediyelerini teker teker açtılar. İlk Bahar açtı hediye kutusunu. İçinden küçük bir bez bebek ve tarağı çıkmıştı.

Bahar dudağını büzerek,"Artık bunları oynamamın zamanının geçtiğini düşünüyorum." diye üzüntüsünü belli etti.

"Off Bahar. Ne kadar da kötüsün bunu düşünmeleri bile önemli aslında. Sende o bebeği küçük kardeşlerimize hediye edersin." dedi Ömer. Ama Bahar yine onu önemsemedi ve dudağını büzmeye devam etti.

Sıra Burak'taydı. Onun hediye kutusundan ise fotoğraf çerçevesi çıkmıştı. Bu duruma Burak çok sevinmişti çünkü ailesinin fotoğrafını cebinde gezdirmekten kenarları aşınmıştı.

Ömer'in kutusundan ise küçük bir zıp zıp topu çıkmıştı. Bahar onu görünce kıskançlığını gizlemeye çalışsa bile ne yazık ki belli etmişti bakışlarından.

Bunu fark eden Ömer sırıtarak, "Hihihihii, demek sen böyle bir şey istiyordun ha. Eğer benden geçen gün tembel hayvan dediğin için özür dileyip yalvarırsan bu senin olabilir!"

Bahar iyice bu duruma üzülmüştü. Küçüklüğünden beri hep böyle bir topa sahip olmak istiyordu çünkü.

Burak hemen bu duruma el koyarak,"Bahar üzülmene gerek yok, eğer istersen birlikte yurdun yakınındaki dükkândan bir tanede sana alabiliriz." dedi.

Bahar sevinçten Burak'a sarıldı ve onu yanağından öptü,"Çok iyi olur, ben bu topu küçüklükten beri istiyordum." diye sevinçten haykırdı. Burak ise utancından her zaman ki gibi kıpkırmızı olmuştu.

Ömer işlerin seyrinin değiştiğini fark edince hemen lafa girdi," Bahar ben vazgeçtim istersen bu top senin olabilir. Benim sana yılbaşı hediyem olsun."

Bahar hemen Ömer'in elindeki topu alarak ona da sarıldı,"Teşekkürler Ömer. Böyle bir şey yapacağını düşünmezdim ama neyse." dedi ve sonra Burak'a döndü,"Sana da teşekkürler Burak. Bunu düşünmen bile büyük bir incelikti." dedi ve ona göz kırptı. Sonra zilin çalmasıyla üçü de hızla büyük salona indiler.

Salonda büyüklerin yapacağı gösteriyi izlemek için herkes aşağıya inmişti. Ama Demet ortalılarda yoktu. Zaten kimse bu hengâmede onu yokluğunu fark etmemişti. Ömer, Burak ve Bahar ortalarda bir yere oturdular.

Gösteri başlamadan önceki son gürültüde Bahar'ın bir sözünü zor zar duydu Burak, "İkinizi de çok seviyorum. İnşallah daima arkadaşlığımız devam eder." diye bağırdı sesini duyurmak için.

🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄

Demet sonunda Acılar Tepesi'ne çıkmayı başarmıştı. Soğuktan hasta olamamak için evin içine girmiş, küçük camdan 2017'nin son anlarını yaşayan şehrin ışıklarına bakıyordu. Manzara mükemmeldi ama Oktay hala gelmemişti. O kadar düşünceliydi ki birkaç dakika sonra gelen Oktay'ı duymamıştı bile. Oktay sessizce gelip onun gözlerini kapattı.

Bir anda paniğe kapılan Demet çırpınmaya başlayınca Oktay gülerek,"Yazıklar olsun Demet. Beni tanımadın mı yoksa?" diye kahkaha attı.

Bir anlık şaşkınlıktan sonra Demet kendine geldi ve gülerek o da Oktay'a katıldı. Oktay sıkıntılı bir şekilde,"Geç kaldığım için özür dilerim. Karakoldan çıktıktan sonra gizlice evime girip bir miktar para aldım. Bu parayla da sana küçük bir hediye aldım işte." dedi ve.sonra Oktay cebinden küçük kırmızı bir kutu çıkardı.

Ağzı açık kalan Demet, "Bu bu bunu benim için mi aldın?" dedi. Şaşkınlıktan elini ağzına götürdü.

"Yoo kendim için almıştım." dedi içten içe gülerek.

"Yaa seni şakacı şey! Elbette ki biliyorum, bir anlık şaşkınlıkla sordum." dedi kıkırdayarak.

Oktay dizlerinin üzerine çökerek kutunun kapağını elleriyle açtı ve insanın içini ısıtan kutsal sözü söyledi,"Hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde benim eşim olur musun? Benimle evlenir misin?"

Demet sevinçten ağlayarak Oktay'a sarıldı ve "Evet evetttt, evlenirim!" diye bağırdı.

Sonra Oktay tekrar Demet'e döndü ve,"Ama bazı sorunlarımız var Demet. Hala o Burak'ın ailesini öldüren şerefsizler bulunmadı ve bende tehlike içindeyim. Yarın ifademin geri kalanını vereceğim. Bugün tamamını veremedim. Tüm olayları anlatmam lazım ki en kısa sürede onları yakalayabilsinler. Bu işler olmadan evlenemeyiz." dedi üzüntüyle.

Demet kafasını Oktay'ın göğsüne dayayarak,"Ben seni hep bekledim Oktay. Yine beklerim." dedi.

Oktay'da kafasını Demet'in saçlarının içine gömdü ve mis gibi kokuyu içine çekti, "Daima seni seveceğim hiç şüphen olmasın." dedi gözünden bir damla yaş kızın saçlarının arasında kaybolurken.

🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄🎆🎄

Herkese Mutlu Yıllar.
Bu yıl içinde bana destek verip ilk 5 bölümde 200 okunmaya sizlere borçluyum. İnşallah sizlerin sayesinde daha yüksek sayılara 2018'de ulaşacağız. Bu yılki son bölümüme şu sözlerle son vermek istiyorum:

"En kötü gün gülmediğiniz gündür. Yeni yılda bolca; bol ve en içten gülümsemelere açılması dileğiyle... Mutlu Yıllar..."

Zamana DirenenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin