19. BÖLÜM

18K 432 93
                                    

Girdik içeri; yaşlı adam tesbih çekiyordu. Uzun bir tesbihi vardı. Kapıyı açan genç kadın “Buyurun, oturun.” dedi. Evde kanepe koltuk yok, sadece yerde minderler var. Sırt yaslamak için de uzunca bir sedir gibi bir şey vardı. Oturduk, hoca halen tesbih çekip içinden bir şeyler okuyordu. Sonra dedem selam verdi. Adam 10 saniye kadar okumaya devam ettikten sonra, dedemin selamını aldı. Kimseden çıt çıkmıyordu.

Hoca birden bana döndü ve “Yaklaş!” dedi emir kipiyle. Babam kafasıyla kalk işareti yaptı. Ağır ağır ilerledim hocanım önüne doğru. “Hoca!” otur dedi. Oturdum hemen karşısına. “Gözlerimin içine bak!” dedi. Baktım. Gözleriyle gözlerime 10 saniye kadar dik dik baktı. Sonra çevirdi gözlerini. Türkçe olmayan bir şeyler diyordu bana doğru bakarak. Ben ise korkudan yere bakıyorum sadece.

Gelini olduğunu tahmin ettiğim kadını çağırdı. Bir şeyler istedi genç kadından. Kadın getirdi istediklerini; bir bıçak, bir kağıt, bir kalem, bir tas içinde su, bir de iğne getirdi. Adam kağıda bir şeyler yazdı; ince uzun bir kağıttı. Bu kağıda yazı yazdıktan sonra büktü büktü. Makasla belli 10 parçaya kesti, suyun içine attı ama ağzı hiç durmuyor sürekli bir şeyler mırıldanıyordu.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Where stories live. Discover now