88. BÖLÜM

8.1K 194 79
                                    

Sonra hoca Atakan’ı omuzlarından tutup sarstı. Bağırıyordu hoca, “Eyne” dedi (Nerede o?”. Atakan artık yere; dizlerinin üzerine çömelmiş, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Hoca bıraktı onu. Kapıya yöneldi. Atakan hocanın koluna yapıştı “Ene” yani “Ben” dedi. Hoca gözlerine baktı Atakan’ın. “Eyne beytüke?” dedi. “Nereden geldin?” buraya diyordu. Ağlayan üzülen Atakan, birden sırıtmaya başladı. Gülüyordu. Hocaya bakıp, boynunu tuhaf tuhaf sallıyordu.

Hoca “Git buradan şerli!” dedi. Sesli şekilde gülüyordu artık Atakan. Gitmiyordu. Sadece gülüyordu. Zevk alıyordu sanki bu durumdan. Hoca bana baktı “Tut kollarını şunun!” dedi. Hemen tuttum kollarını. Hoca ağzını açtı. Bir eliyle çenesini aşağı doğru çekiyor, diğer elinin baş parmağını alnına bastırıyordu. Bir şeyler okumaya başladı; gülmesi durdu Atakan’ın. Hoca “Eyne beytüke” dedi tekrardan. Atakan gözlerine nefretle baktı hocanın. Sonra bağırdı yüzüne karşı “Nabat” dedi ürpertici bir ses ile. O anki görüntüyü hiç unutamam…

Hoca, alnına daha sıkı bastırıyor, konuşmasını engellemek için çenesini iyice sıkı tutuyordu artık. Birden, Atakan’ın alnında; siyah sanki kül gibi “ke-fe-re” yazısı çıktı. Gözlerim fal taşı gibi açıldı! Sadece izliyordum. Hoca “Git kapıyı aç!” dedi. Koşup açtım kapıyı. Atakan kapıdan hışımla çıktı. Kendisi çıkmıştı bu sefer gecenin karanlığında. Hoca kan ter içinde kalmıştı. Tuttum kolundan “Oturun hocam.” dedim. Oturdu köşesine. Betim benzim atmıştı benim zaten. Hiçbir şey anlamadım; kitabı veren adamla aynı yazı çıkmıştı çünkü. Hocaya bakıyordum ayakta dikilip. “Otur oğlum anlatacağım.” dedi…

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin