85. BÖLÜM

8.3K 215 57
                                    

Bindik arabaya gidiyoruz Atakan’la. Babamın aklı bende bunu biliyorum ama bunu kendim yapmalıydım; babam olmamalı yanımızda. Kitabı arka koltuğa attık, ben sürüyorum, Atakan yanımda oturuyor. Yaklaşık yarım saat hiç konuşmadık. Yarım saat sonra Atakan ötmeye başladı. “Emin misin kitabı hocaya gösterme kararından?” dedi. Bir taraftan yola bakıyorum, bir taraftan boynumu sağa çevirdim buna cevap veriyorum. “Birader, bu sefer benim dediğim olacak. Eğer sen gelmek istemiyorsan durayım burada defolup git, otostop çeke çeke gidersin.” dedim.

Hiçbir şey demedi önüne baktı. Ben de arabayı kullanmaya devam ettim. Tek muhabbetimiz bu olmuştu yol boyunca. Hocanın köyüne geldiğimzde hava kapalıydı. O bölge dağlık olduğu için genelde yağmur filan çok yağardı. Hocanın evinin önüne durdum. İndi Atakan isteksiz tavırlarla. Ben de indim. Kitabı aldım arka koltuktan. Hocanın kapısını çaldık. Ses veren olmadı. Tekrar çaldım; yine ses veren olmadı.

“İçeri girip bekleyelim. Hoca oduna gitmiştir.” dedim. Kapının kolunu indirdim ama kilitliydi. Niye kilitliydi bu kapı? “Oturalım biraz şurada Atakan.” dedim. Bahçe tarafında oturduk. Benim elimde kitap, hocayı bekliyoruz. Yaklaşık 20 dakika kadar bekledik; kimse gelmedi. İçten içe akşam gördüğüm rüya geliyordu aklıma ama hoca çok çok bilgili bir adamdı; kendini korurdu… Böyle rahatlatmaya çalışıyorum kendimi. Atakan’la ise hiç konuşmuyoruz. Kim bilir o neler düşünüyordu o an. Birden küçük köy camisinin olduğu taraftan hocayı gördüm. İçim o kadar ferahladı ki anlatamam.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Where stories live. Discover now