45. BÖLÜM

11.5K 296 89
                                    

Onun (Hocanın) verdiği şeyi boynuma asmak yerine, Atakan’ın verdiği kolyeye kendi resmimi koyup, onu yanımda taşıdığımı söyledim. Rüyalarımdan bahsettim. Hoca bir kelam dahi etmeden dinledi dinledi… En sonunda gözlerimin içine bakarak “Oğlum, durumun vahim olduğunu biliyordum lakin vahametin bu derece büyük olduğundan bihaberdim.” dedi. İçimdeki korku çukuru daha da derinleşti. “Bu uzun bir süreç. Kurtarmak için her şeyi yapacağım ancak başına beş tane şerli vermişler.” dedi.

Hiçbir şey diyemiyorum, gözlerim dolu dolu sadece dinliyorum. “Lakin bu beş tanesi, çok çok tehlikeli. ömr-ü hayatımda gördüklerimin hepsiden çok daha güçlüler. Bunun sebebi onların çocuklarını öldürmen. Şu kapının dışında seni bekliyorlar. Her yerde yanındalar lakin bu eve giremezler.” dedi. “Üç gün boyunca hoca evinde kal, hoca ekmeği ye, hoca suyu iç.” dedi. Susuyordum sadece; ben susuyordum, babam susuyordu, bezmiş bir vaziyette oturuyorduk sadece.

“Peki, aileme bir zarar verirlerse ne yapacağım?” dedim. “Bilemiyorum oğlum. Elimden bir şey gelmez.” dedi. “Hayır, ailene zarar vermezler.” demesini beklerken beni derin bir endişeye sevk etti. Babama dönüp baktım. Sadece yalandan bir gülümseme vardı suratında. Ah baba ah!.. İçinden neler geçiyordu o an, ne korkular ne ızdırablar kim bilir. Babamla konuştuk. “Oğlum, merak etme. Kimse bize bir şey yapamaz. Sen üç gün boyunca hocanın evinde kal. Üç gün sonra almaya gelirim.” dedi.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin