49. BÖLÜM

10.9K 278 92
                                    

Kapıdan bir çığlık yükseldi. Kapıdaki gözler kaybolmuştu. Hoca kapıyı kapattı, bitkin düşmüştü. Biraz kendine geldikten sonra “Gelin neden onların arasında?” dedim. “Onu sana koruyucu tayin ettim, onları uzaklaştırmak için kendini feda etti oğlum.” dedi. Koskoca adam ağlıyordu. Gözlerinden boncuk boncuk yaşlar döküldü. “Onu aldılar.” dedi. Ben sadece korkulu gözlerle hocaya bakıyorum. Sadece ikimiz kaldık ve sabaha saatler vardı.

Hocanın elindeki kolyem gözüme çarptı “Bunu istiyorlar.” dedi. “Neden hocam?” dedim. “Seni almak için… Evi mühürledim oğlum.” dedi. “Lakin sabah olana kadar dışarı çıkamayız. Artık bana da düşmanlar.” dedi. Sonra kapı çaldı. Hoca “Kimsin?” diye seslendi. Gelen ses babama aitti. Hoca bana baktı, sonra kapıya yöneldi. Kapının dibine gelince durdu. Arapça bir şey söyledi. Dışarıdan ses gelmedi. Hoca bağırarak bir kez daha söyledi aynı kelimeyi, yine ses gelmedi.

Sonra “Sen misin? dedi babamın adını söyleyerek. “Benim hocam, benim.” dedi babam. Kapıyı açtı hoca. Dışarıda gerçekten babam duruyordu. Hoca, “Buyur; gir içeri.” dedi babama. Bir taraftan babamın ayaklarına bakıyor ve eve girebilecek mi onu kontrol ediyordu. Ayakları normaldi ve eve girmişti. Gerçekten babamdı. Telaşlıydı. “Oğlum.” dedi ve sarıldı bana. “Ne oldu baba?” dedim. “İyisin değil mi oğlum?” dedi. “İyiyim baba. Gecenin bu saatinde ne yapıyorsun burada?” dedim.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin