Ben Sirina.
Kaos ve büyünün elçisiyim.
İntikam hırsının doğurduğu gücüm.
Ve o gün, kara bulutları delip geçen şimşekler çaktığında etrafı saran büyünün lanetini hissettim.
Etrafıma dolanıp boğazıma yapıştı. Ruhumun ilmeğini boynuma dolayıp ona itaat...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Güzel şeyler de yaşanılabiliyormuş.
24. Bölüm: Törenve Bağ.
Zaman.
Sırtıma binip öyle hızlı ilerlemeye başlıyordu ki her şey olması gerekenden hızlı ilerliyordu. Zamanın içine karışıyordum. Bu yüzden bazen içinde bulunduğum hayatın o kadar hızlı ilerlediğini hissediyordum ki yetişmekte zorluk çekiyordum.
Bazen de zaman beni o kadar itiyordu ki içinden, yaşadığım hayatın bana ait olup olmadığını sorguluyordum. O anlarda zamanın dışında oluyordum.
Her şey olması gerekenden hızlıydı. Her şey olması gerekenden yavaştı. İşte her şey bu kadar karışık ve değildi.
Derin bir nefes aldım. Yanımda uyuyan Werosim'e bakmaya devam ettim. Yavaşça elimi yüzüne uzattım. İncitmekten korkarcasına parmak ucunda yüzünü okşamaya başladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yeni çıkmaya başlayan sakalları parmak uçlarıma batıyordu. Sanki parmaklarımın değdiği her yerde yeni bir hayat başlıyordu.
Ona bakarken; ağlayan bir bebek gülmeye başlıyordu, solan bir çiçek yeniden açıyordu, hasta olan biri iyileşiyordu... Ben ona bakarken dünya bir anlığına olsa bile güzel bir yer haline geliyordu. Belki de ben öyle olsun istiyordum. Belki de bunlar ona hissettiğim güzel şeylerin dışa vurmuş haliydi.
