9.Bölüm "ANKA KUŞU"

2.7K 216 378
                                    

Kara büyünün üstümüzde uçuştuğunu hissediyorum,
Bir şeyler fısıldıyorlar duyuyorum,
Biz başında mıyız, sonunda mıyız: bilmiyorum.
Ama kehanet yaklaşıyor, dikat et!

Ama kehanet yaklaşıyor, dikat et!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

9. Bölüm: Anka Kuşu.

Günahlar vadedilen cehenneme gitmeden önce burada, aramızda olurlardı. Gecenin koynunda yatıp, güneşin ışığı ile büyürlerdi. Büyüdükçe karanlığı artar, çekiciliği fazlalaşırdı. En sonunda insanların yüreğinde filizlenmeye başlarlardı. Küçük bir fısıltısı deprem etkisi yaratır, karşı konulmaz bir hale gelirdi. Yüreğinde büyüdüğü insana ise günahı işlemek dışında bir şey kalmıyordu. Zaten o toprağa bir kere filizini bırakmışsa eğer, gerisi zaten çorap söküğü gibi gelirdi.

Bu yüzden o günahı işlememek için ne kadar direnebilirlerse direnmek gerekirdi. Çünkü yüreğinizde pompalanan kana karıştığı zaman, siz artık bunun yoksunluğunu çekersiniz. Eğer bu dediklerim doğru ise ki, doğruluğuna inanıyorum. O zaman ben çokça günahkardım. Ve ben bu battığım günah bataklığından çıkamıyordum. Hem hangi insan günahsız olurdu ki?

"Sirina! Düşünmeyi bırakıp bana yardım et!" Werosim'in bağırması ile irkildim. Bu aralar fazlası ile dalıyordum. Bunun tek sebebi: görmediğim yaratıkları görüp enerjilerini hissetmemdi. Bunu bir köşeye bıraktım. Sonradan sorgulayıp bir çözüm bulmaya çalışacaktım.

Sağ tarafımda olan Werosim'e döndüm. Üç tane iskelet kılıklı canavarın arasında kalmıştı. Yerde kıpırtısız duran yaratığın üstünden atlayıp koşarak bir tanesinin üstüne atladım. Werosim kılıcını sol tarafında durana batırdı. Sırtında olduğum yaratık beni tutup başının üstünden atması ile ağzımdan bir çığlık kaçtı.

Sırtıma batan şeylerin acısını unutmaya çalıştım. Üstüme atılan kılıcı fark etmem ile hızla elimi kaldırdım. Kılıcı kınından tutup önümdeki canavarın bacağına sapladım. Eliyle yüzüme bir tane vurması ile başım döndü. Ağzıma dolan metalik tat midemi bulandırdı. Açtım ama kendi kanıma değil!

Hızlı hareketler ile ayağa kalkıp yaratığın üstüne koştum. Kılıcı boynuna doğru savurdum. Werosim'e dönüp baktım. Başka bir yaratığın göğsüne sapladığı kılıcı çıkardı.

Yerdeki bedenlere basmamaya çalışıp onun yanına gittim.
Başımı iki yana sallayıp onlara baktım. Çok değişik bir enerji yayıyorlardı.
"Werosim amaçları bizi öldürmek değil, uzak tutmak." Bu dediğim ile kaşları çatılırken, önümüzde olan ve yeni gelmekte olan yaratıklara baktım.

SİRİNA (Final Oldu)Where stories live. Discover now