13. Bölüm "Kırmızı Pelerinli Yediler"

2.1K 197 398
                                    

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın. Emeğimin karşılığını istiyorum sizden sadece💜

Keyifli okumalar 💜

İşler karıştıkça ruhum daralıyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


İşler karıştıkça ruhum daralıyor. Ve kalbim artık atıyor mu bilmiyorum.






13. Bölüm: Kırmızı Pelerinli Yediler.











Kalbim nabız boşluğuma çarpıyordu. Nabız boşluğum nefeslerimi sıkıştırıyordu. Canımı yakan bir şeyler vardı. Benim canımı sıkıp aklımı karıştıran bir şeyler olduğu gibi. Ve ben bunu bir türlü bulup sonuca varamıyordum.

Bu yüzden zihnimde bileklerimi kestim. Bileğimden akan kanları izleyip onların akıp gittiği yönleri kendime yol belledim. Benim yolum, nerede olursam olayım kandan geçiyordu. Kan dökülmeden hiçbir sonuca varamıyordum.

Tıpkı kehanet ve onu tasdikleyen gördüğüm rüya gibi. Biri feda ediliyordu. Ve o feda edilen benden bir şeyler alıp götürüyordu.

Benim için kan artık yoldu. Ve ben yolumu çoktan seçmiştim. Kandan geçmeyen hiçbir yol doğru değildi. Ve ben bunu, herkes fark edene kadar geç kalınmasını istemiyordum.

"Sirina." Uyku ile uyanıklık arasında asılı kalan ruhum adımı seslenen kişiye döndü. Gözlerim buna tepki olarak sadece kıpırdandılar.
"Artık uyanman lazım." Bu sefer konuşan kişinin kim olduğunu idrak eden beynim ile gözlerimi açmak için kendimi zorladım.

Werosim bir elini yüzüme koymuş diğer kolunu ise belime dolayıp beni göğsünde sabit tutmuştu. Yüzümü yavaşça göğsüne sürttüm. Gözlerimi hafif açıp başımı kaldırıp ona baktım.

Göz altında oluşan koyu halkalar onun uyumadığını yüzüme çarpıyordu. Biliyordum böyle bir yerde asla uyumazdı. Hele ki tanımadığımız insanlar arasında güvende olup olmadığımıza emin olmadığı sürece, asla.
"Sadece biraz daha," diye mırıldandım.
Derin bir nefes alıp aldığı nefesi yüzüme doğru verdi.
"Sirina herkes toparlanmaya başladı bile ve bazı kadınlar dönüp bize bakıyor." Elimi göğsüne bastırıp başımı kaldırdım. Başımı kaldırmam ile yüzümden kayıp düşen eline baktım. Onun orada olmasına alışmıştım.
Dudaklarımı büküp omuz silktim.
"Merak etme bir şey olmaz. Bizi, birbirimizin eşi zannediyorlar." Kalkan kaşlarına ve gittikçe kıvrılan dudaklarına baktım. Sanırım bunu söylememem gerekiyordu.
"Ne dedin sen?" Sesi bile o kadar keyifli çıkıyordu ki, anlatamam.

Hemen göğsünden doğrulup biraz geriye çekildim. Dağılan kızıl saçlarımı ellerimle taramaya çalıştım.
"Hiçbir şey söylemedim."

SİRİNA (Final Oldu)Where stories live. Discover now