12. Bölüm "KRALLIK"

2.4K 197 273
                                    

Bu bölüm en çok yorum yapan kurabiya07 ve betulady ithaf edilmiştir💜

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. En azından oy verin 🤷🏻‍♀️

Keyifli okumalar💜

İnsanların unuttuğu şey neydi biliyor musun?Ölümün sadece bize değil herkese vaat edilmiş olmasıydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


İnsanların unuttuğu şey neydi biliyor musun?
Ölümün sadece bize değil herkese vaat edilmiş olmasıydı.

12. Bölüm: Krallık.

Avuçlarımda bir kalp vardı.

Celladın kalbi.

Bir celladın kalbi avuçlarımda atıyordu.
Soluk soluğaydı. Ölümü davet edip bir türlü son nefesini veremiyordu. Sırf canı acıyor diye ölmek isteyip, nefessiz kalmaktan korktuğu içinde daha hızlı soluk alması kadar saçma bir şey yoktu.
Cellat ölümü çağırıp ölmemek için direniyordu. İnsanlar bu kadar karmaşıktı işte.
O cellat insanlardı. Ve ben o çok istedikleri ölüm olmama rağmen korkup kaçtıkları kişiydim.

İnsanların asıl istediği şey savaştı. Savaş burada ölüm demekti. Ve ben o savaşı getireceğimi vaat ettiğim zaman korkup kaçıyorlardı. Bilmedikleri şey ise şuydu; bir savaşta zarar görmeyen kimse kalmazdı. İster çocuk olsun ister yaşlı veya kadın, ister suçlu olsun ister masum, ister insan olsun ister farklı bir canlı... hiçbiri fark etmezdi. Savaş ne olduğunuza bakmazdı. Nefes alıyorsanız ölmek zorundasınızdır. Ölmemek için yapacağınız tek şey ise direnmektir.

İşte insanlar savaşı bile anlayıp bu direnme kısmını anlamıyorlardı. E artık hepsi teker teker ölünce anlarlardı. Sırf akılları başına gelsin diye hiçbir şey yapmaz izlerdim.
"Daldın yine ve çok düşünüyorsun." Önümde konuşan iki kadından gözlerimi çekip konuşan Werosim'e döndüm. Bana değil önüne bakıyordu.

Gözlerimi kısarak ona baktım. Sesimi kısık tutmaya özen göstererek,
"Cidden beni buraya getirirken ne düşünüyordun acaba?" Bezmiş ve yine sorgular biçimde çıkan sesime göz devirdi. O bana bakmayan güzel gözlerini oymak istiyordum.

Neymiş efendim gideceğimiz yere bir kafile insanla gitmemiz gerekiyormuş. Neymiş dikkat çekmememiz gerekiyormuş. Neymişte neymiş. Zaten gideceğimiz yeri söylemeyip beni daha fazla sinirlendiriyordu.

Hadi onu geçtim önümde konuşan iki kadına deli olmaya başlıyordum. Savaşlar hakkında konuşup çok gereksiz bir şey olduğunu ve bir savaş olursa ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Hani bu aklınız geçmişte savaş olunca neredeydi? Bu insanlar beni deli ediyorlardı.

SİRİNA (Final Oldu)Where stories live. Discover now