Asmera: 2. Bölüm

436 47 130
                                    

Beğendiğiniz yerlere ⭐ koyabilirsiniz.

Keyifli okumalar.

Bölüm şarkısı: Evdeki Saat: Uzunlar.

'Ellerin, ah o yara bere içinde olan ellerin

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

'Ellerin, ah o yara bere içinde olan ellerin...
Kalbimi avuçları arasına alıp can çekiştiren ellerin.'

2. Bölüm: Kendinden Kaçan Yine Kendine Tutunur.

Hayat, ince bir ipin üstünde yürümek gibiydi. Küçük adımlarla ve dikkatli bir şekilde yürümek zorundaydı. Tek bir yanlış hata ya o ince ipten düşmemize ya da o ipin kopmasına sebep olabilirdi. Bazen sizin yapmadığınız bir hata yüzünden de o ipten düşebilirdiniz. Ben o ipten düşmemiştim baş aşağı sallanıyordum. Kurtarılmayı değil, kurtarmak istediklerim vardı.

Annemin yaptığı bir hata değildi. Eğer bedeli bu kadar ağır olmasaydı. Eğer onu bu kadar kötü yapmıyor olsaydı annemin yaptığı iyi bir şey olurdu. Aması vardı her cümlemin sonunda ve o cümleler beni boğuyordu. Öyle bir boğuluyordum ki aldığım her nefes bana fazla geliyordu.

"Asmera, korkunun ecele faydası yok. Nasıl bir manzara seni karşılarsa karşılasın sen bunu kaldırabilecek kadar güçlü bir kızsın." Arkamda duran ve beni cesaretmendirmeye çalışan Downey'e omzumun üstünden bir bakış attım. Dudaklarım titrerken ağlamak için alt dudağımı ısırdım. Derin bir nefes verip başımı iki yana salladım.
"Ben artık güçlü olmak istemiyorum Downey. Ben artık dik durmak istemiyorum," durdum. Cümlemin sonuna getirebileceğim çok şey vardı. Ben artık dayanamıyorum, nasıl mutlu olunur onu bile unutmuşken annem mutlu olsun istiyorum.
"Sadece, annem mutlu olsun," deyip cümlemi kısa kestim. İçimde fırtınalar koparken emaresi gözlerimde esiyordu.

Kapıyı yavaşça açtım. Direk bizi karşılayan küçük hole bir bakış atıp içeriye doğru ağır adımlarla yürümeye başladık. Salona doğru yaklaşmaya başlarken annemin sesi çalındı kulaklarıma.
"Werosim, ben hatırlamıyorum. Asmera çok kırılmış mıdır?" Annemin titrek ve ağlamaklı sesini duyunca kalbim sızladı. Sesi ve cümleleri canımı o kadar yaktı ki gözlerimi sertçe yumdum. Her şey olduktan sonra annem çoğu şeyi hatırlamıyordu. Hatırlamıyor oluşu iyi miydi emin değilim ama ne yaptığını hatırlamış olsaydı bir çözüm bulurdu diye düşünmeden de edemiyordum.

Ben kapının önünde kalakalmışken Downey elimi tutup beni içeriye çekiştirmeye başladı. Adımlarım sürüklenerek onu takip ederken çıkarttığımız sesler yüzünden babam ve annem bize döndü. Annem başını babamın boynuna gömmüştü. Sesleri duyunca kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olan annemin gözlerinin içine bakarken olduğumuz bu durumu o kadar sorguladım ki.

Annem yüzünü sertçe silip ayağa kalktı. Onunla birlikte kalkan babam da her an annem düşecekmiş gibi yanından ayrılmıyordu. Babam annemle birlikte karşımızda dururken Downey ile birleşen ellerimize bakışları kaydı.
"Her fırsatta kızıma dokunmasan olmuyor sanki," diyen babama baktım. Bu durumda şu an bunu mu düşünüyordu? Başımı iki yana salladım. Bazen babamın aşırı dereceye çıkan kıskançlığı beni tuhaf yapıyordu.

SİRİNA (Final Oldu)Место, где живут истории. Откройте их для себя