Tonight Is The Night I Die ~Taekook

4

"Jungkook benimle gelir misin? Daha uyumazsın diye düşünüyorum."

"Elbette Bayan Kim." Dedim sevimlice gülümseyerek.

Ardından Taehyung'la hiçbir şey yaşamamışız gibi yanından geçip odadan çıktım elimdeki kitapla.

"Min Jae'nin geleceğinde ne gördüğünü söylemen gerekiyor."

"Ben geleceği göremiyorum?"

"Jungkook gördün. Biliyorum. Söyle bana."

"İyi geceler dilerim Bayan Kim. Artık izninizle evime döneceğim. Bu gece burada kalmamın bir anlamı yok."

Aniden kolumdan tutup yüzüme yaklaştığında gözlerine bakmaya devam ettim.

Gözleri dudaklarıma inerken, güldüm.

"Bundan eşiniz hoşlanmayacak."

"Bana benim ve Min Jae'nin geleceğini söyle. Ne Taehyung ne de eşim umrumda olsun."

Biraz da ben yüzüne yaklaştım. Dudaklarımı yalarken ona baktım yukarıdan.

"Peki bunu yapmak yerine Min Jae'nin Bay Kim'den olmadığını söylesem... o zaman bir şeyler umrunda olur mu?"

"Yapamazsın." Dedi gülerek.

"Engel olamazsın." Dedim.

"Şeytani çağırman için sana önemli bir şey veririm." Dedi.

"Beni destekleyeceksin yani?" Diye sordum.

"Bunu yaparım Jeon." Dedi.

"Güzel. O halde sana biraz gelecekten bahsedebilirim." Dedim hızla dudaklarına eğilerek benden en az 20 yaş yaşlı kadınla dudaklarımızı buluştururken.

Görünüşü oldukça gençti. İğrenmezdim.

Eli enseme çıkarken kapı açıldı. Onu itmeye çalışıp beceremiyormuş gibi rol yaparken benden ayrılır ayrılmaz şokla ona baktım. Tamamen roldü.

"S-siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" dedim gözlerimi doldurarak.

"Anne?" Diyen Taehyung'a dönerken yüzündeki şok ifadesine baktım.

Gözümden yaş akarken hızlıca kolumdan tutarak beni arkasına çekti.

"B-ben engel olamadım. O çok güçlüydü. Lütfen. Bana inan." Dedim.

Bayan Kim rahattı. Taehyung'un omzunun üstünden kafamı yan yatırarak güldüm ona.

"Şeytan." Diye mırıldandı.

"Ne oluyor burada?" Diye sordu Bay Kim.

Hepimiz ona dönerken Taehyung'a biraz daha yaklaştım. Kafasını bana çevirirken gözlerindeki merhamet hoşuma gitti. Bana inandı.

"Bir şey olmadı. Ben Jungkook'u evine bırakacağım." Dedi Taehyung.

Ardından kolumdaki elini elime indirdi ve ikisinin de yanından geçirerek merdivenlere yöneldi.

Bayan Kim'le sürten kollarımız sayesinde gözlerimiz de birbirine değerken gülümsedi bana.

Kafamı çok hafifçe sallayarak onay verdim ve Taehyung'u takip ettim yalancı göz yaşlarımla.

Evden dışarı çıkıp biraz uzaklaştığımızda elimi bırakmadan beni karşısına geçirdi. Kafam eğikti. Gözlerine bakmıyordum.

"Bana bak Jungkook." Dedi.

Sesinin bu kadar yumuşak olması bile vicdanımı sızlatmadı. Benim yalanlarıma inanması dahi etkilemedi beni.

Burnumu çekerek kafamı hızla iki yana salladım.