24

7.6K 847 273
                                    

Sakince kitabı okurken kapının açılmasıyla içeri giren kişilerin kim olduğunu gayet iyi biliyordum.

Kafamı dahi kaldırmadan kitabı okumaya devam ederken iki sandalye çekildi. Bayan Kim ve Kontes karşıma otururken son satırları okudum ve kitabın sayfasına bakıp kapattım. Arkama yaslanıp bacak bacak üstüne atarken yüzlerinde gözlerimi gezdirdim.

"Oyunumu nasıl buldun Jeon?" Diye sordu Bayan Kim gülümseyerek.

"Oldukça etkileyiciydi."

"Senin yaptığın rolün yanında hiçbir şey ama ben de başarılı olduğuma inanıyorum."

"Bu sefer ne istiyorsunuz? Anladığım kadarıyla Kont aşağıda Taehyung'u oyalıyor."

"Doğru anlamışsın. Taehyung'u öldür ve seni rahat bırakalım Jeon." Dedi Kontes.

"Hangi anne oğlunu öldürmesi için bir büyücüyü tehdit ederki? Bana bir neden sun Kim." Dedim Bayan Kim'e dönerek.

"Gelecekle ilgili birkaç şey gördüm. Bunların olmasına asla izin vermem. Ölmesi umrumda olmaz. Zaten çok sevdiğim bir oğlum var."

"Acımasız bir düşünce şekli. Bilmediğiniz şeyse Taehyung'a bağımlı olduğum. Ondan birkaç gün bile ayrı kalmam mümkün değilken öldürme ihtimalimin korkunçluğunu düşünemiyorum."

"Her şeyin bir çözümü vardır. Zaten sana zarar vermiyor mu? Seni dinlemeden boğazına yapışan kimdi? Dudaklarından dökülen tek bir kelimeyi bile dinlemeden lanetleyen kimdi? Taehyung ölmeli Jungkook." Dedi Kontes yumuşak sesiyle.

Bu düşünmeme neden bile olmadı. Onların düşünceleri umrumda değildi.

"Geçen seferi hatırladıkça sinirim bozuluyor. Geçen sefer oynadığınız oyunu gerçekleştirmeye ne dersiniz Bayan Kim? Çok endişelenmeyin oğlunuz beni kontrol etmek için geliyor şuan. Yetişir yani."

Onu geriye doğru fırlatırken çarptığı kitaplıklar devrilerek onu sertce duvara çarpmasına ve duvarda bir göçük oluşmasına neden oldum.

Şokla kafasını kaldırıp bana bakarken iyileşmeye başlayan bedeniyle durdu bir süre.

Taehyung'un kapıyı açıp içeri girmesiyle anında rolüne girdi. Bense umursamadan kollarımı önümde bağladım.

"Jungkook iyi misin diye kontrol etmeye gelmiştim ama oldukça iyi görünüyorsun?" Dedi annesinde gözlerimi gezdirerek.

Ayağa kalktım. Adım atmamla eş zamanlı olarak Bayan Kim'in yerdeki bedeninin önüne ışınlanırken tek dizimin üzerine çöktüm.

Tek elimle çenesini kavrayıp kafasını kaldırırken kırmızı gözlerine bıraktım.

"Eğer bir daha karşımda aynı cümleleri söyleme cüretinde bulunursan yalnızca duvara fırlatılmakla kalmazsın. Sana güzel rüyalar göstereceğim."

Kafasını iki elimle tutup hızla daha doğru çevirirken kırılma sesi adeta yankılandı.

Ayağa kalktım. Elimi şıklatarak onu odaya ışınlarken kitaplıkları ve kitapları eski haline döndürdüm.

"15 dakika sonra yeniden aramıza katılır." Dedim bileğimdeki saatime bakarak.

Kontes şok olmuş gözleriyle bana bakıyorken Taehyung'un bir şey yapmamasına o da oldukça şaşırmış durumdaydı.

"Taehyung sen buna nasıl izin verebilirsin?" Diye sordu Kontes hafif yüksek sesle.

"Öncelikle ismimi artık öylece ağzına alabileceğin bir konumda değilsin. İkinci Jungkook bu cezayı uygun görmüşse bir şey demeyeceğim."

Tonight Is The Night I Die ~TaekookWhere stories live. Discover now