Tonight Is The Night I Die ~Taekook

18

Hissetmeme ve duyuyor olmama rağmen uyanamıyordum. Aslında uyanmıştım ancak hareket edecek halim yoktu. Gözlerim bile doğru düzgün açık değildi.

Aniden bedenimin çekilmesi ve belime sertçe dolanan kolla ayağa kaldırılırken bu kişinin Taehyung olmadığını gayet iyi biliyordum.

"Bu kadar yorgun olmasının nedeni bir şeyler yaşamış olmanız mı? Büyücü ve vampir. Ne büyük aşk ama."

Kaşlarım çatılırken ellerimle güçsüzce beni tutan kolu sarmıştım. Burnunu boynuma sürttü.

"Hem de safkan bir büyücü."

"Safkan bir büyücü olduğumu biliyorsan bunu ne cüretle yapabiliyorsun?" Diye sordum kafamı sabit tutamayarak omzuna düşürürken.

Gerilen boğazım canımı acıtsa dahi ses çıkarmazken beni tutan mavi kan kıkırdadı.

"Şuan pek bir şey yapabilecek gibi degilsin."

Elimi arkaya atarak saçına geçirdim. Kafamı çevirerek dişlerimi boynuna geçirirken an ve an değişen aurasıyla beni adeta fırlattı.

Duvara sertçe çarpıp düşerken kafamı zeminden kaldırmadım.

"Kraliçeye canlı lazım. Yavaş olsana." Dedi başka biri hızlıca yanıma gelip beni kaldırırken.

Taehyung ne durumdaydı merak ediyordum. Bedenim yerden kaldırılırken bir kaç saniye sonra dışarı çıkarıldım. Soğuk rüzgar sertçe çarpıyorken gözlerimi sımsıkı kapattım. Bir kapı açılırken önce bir şey fırlatıldı. Taehyung'tu.

Sikeyim yalnızca gitmeliydi işte. Hemen ardından ben de fırlatılırken Taehyung'a çarparak onun kucağına düşmüştüm.

Bilinci açıktı. Ufak bir rol yapıyordu. Kapı kapanırken kıpırdayamadım. Kafam sert zeminde, sırtım Taehyung'un bacaklarındaydı ve oldukça rahatsız edici bir pozisyondaydım.

Harekete geçtiğimizde Taehyung hareketlenerek ellerindeki kelepçeleri kolaylıkla kopardı.

"Gümüş ne zamandan beri safkanı durduruyor." Diye mırıldandı kafamı yerden kaldırıp göğsüne yaslarken.

"Taehyung." Diye mırıldandım.

"Saraya gitmemizin en güzel yolu bu. Merak etme bir şey olmayacak."

Eli saç tutamlarımda gezerken yeniden uykuya dalmam çok sürmedi.

Sık sık uyanırken kapının açılıp başkalarının daha içeriye firlatıldığını duyuyordum.

İçeri giren her bir vampirde Taehyung'a daha sıkı sarılıyorken o da bunu farkederek yanımda olduğunu fısıldıyordu.

...

Gözlerimi açarak yattığım yerden kalktığımda şaşkındım. Taehyung yoktu. Bir kafeste ve yalnızdım. Diğer kafeslerse vampirler ve bir kaç parçalanmış kurt vardı.

Ayağa kalktım. Kırmızı enerji elimde dolanırken kapıyı itim. Kapı açılırken normalde bu kadar basit açılmazdı ancak kendine gelen enerjimi hissediyordum.

"Bizleri de çıkar." Dedi bir vampir.

Bir büyücüyü vampirlerin ortasında yalnız bırakmak delilikti.

Muhafıza baktım. Elimi kaldırarak yumruk yaptığımda kırılan boynuyla yere düştü. Enerjim yerine geldi derken ciddiydim.

Taehyung'u hissederek onun yanına ışınlanırken kesinlikle görmeyi beklediğim sahne bu değildi.