12

8.2K 886 264
                                    

Aramızdaki bağı kesmenin yolunu bulmuştum. Ancak bunun için güçlü bir beden gerekiyordu. Şeytanı onun bedenine hapsetmeliydim. İhtimalleri düşünmem gerekirse eğer beden benden güçlü olursa onu kontrolüm altında tutamazdım. Güçsüz bir bedende şeytanı tutamazdı.

Kalemi dudaklarıma sürttüm. Hafifçe dişlerken gözlerimi kısarak bakmaya devam ettim.

Kendi bedenime hapsetsem nasıl olurdu? Hayır bu kötü bir ihtimaldi. Eğer kontrolü kaybedersem durumu bir daha kimse kurtaramazdı.

Bir safkan da olmazdı. Soylulardan biri olabilirdi. Büyücü bir soylunun bedeni zayıf olurdu. Bu yüzden mecburen bir vampirin içine hapsetmek zorundaydım.

Yugyeom. Evet kesinlikle o olabilirdi. Gerçi bu bana yaptığı iyiliklere karşı biraz vicdansızlık olurdu. Yine de onun kanını içen biri olarak bedenine hakimdim. Başka bir soylunun da kanını içebilirdim ancak Yugyeom'u istiyordum. Neden bu kadar acımasızdım? Şeytanın oyununa geliyordum ve bunu engelleyemiyordum.

Odadan çıkarken Taehyung'u bulmak için aşağı indim. Mutfağa girerken kadehe doldurduğu kanda gözlerimi gezdirdim.

"Soylu bir vampiri tutabileceğimiz kadar güçlü bir kafes var mı?" Diye sordum onun yeni bir bardak indirmesini izlerken.

"Evet var. Neden sordun?"

"Şeytanın kendi başına dolaşması iyi değil. Onu soylu bir vampirin bedenine hapsetmeyi düşünüyorum."

"Kimin bedenine hapsedeceksin?" Diye sordu kadehlerden birini bana verirken.

"Yugyeom'u düşünmüştüm." Dedim.

"O sana yardım etmiyor muydu? Neden o?" Diye sordu bundan hoşnut olduğunu belli ederek.

"Bilmiyorum. Yalnızca o mantıklı bir seçenek gibi geliyor." Dedim omuz silkerek.

Doldurduğu kadehi bana uzattı. Düşünceli bir şekilde mermeri izlerken gözlerimi kıstım.

"Jungkook..."

Gözlerimi ona çevirdim. Garip hissediyordum.

"Efendim?" Diye sordum.

"Nedenini sorgulama. Çünkü bilmiyorum. Ama senin yanında olacağım."

"Gelecek aynı şeyi demiyor." Dedim buruk bir gülümsemeyle.

"Geleceği değiştirebilirim." Dedi.

"Yanımda olmandan çok bana karşı tutumun önemli Taehyung. Beni zorla bir yere hapsederek de yanımda bulunabilirsin." Dedim gelecekteki kesitler aklıma geldiğinde bunlardan uzak bir örnek vererek.

"Seni tutamam... biliyorsun. Gücüm her şeye yetebilir, ancak senin üzerinde bir baskı kuramam."

"Beni zorla tutamazsın ancak tek ihtimalimin ölüm olduğu bir yaşam da sunabilirsin."

"Dikkat edeceğim." Dedi.

"Etmeyeceksin." Dedim kendimden emin bir şekilde.

"Yugyeom'u istiyorum." Dedim.

"Tamam ondan önce başka bir eve gitmemiz gerek. Onu tutabileceğimiz yer bu ev değil. Ayrıca şeytanı ailemin evine sokmana izin veremem."

"Nasıl istersen Kim." Dedim.

"Gidelim o halde Jeon." Dedi.

Eli elim bulurken bizi ışınlamasına izin verdim. Birçok büyücüden çok daha güçlü. Üstüne üstlük safkan bir vampirdi. Tahta geçecek şüphesiz oydu. Neyseki tacı onun takacak olması, onun yöneteceği anlamına gelmezdi.

Tonight Is The Night I Die ~TaekookМесто, где живут истории. Откройте их для себя