Tonight Is The Night I Die ~Taekook

15

Kim Taehyung

Hissettiğim varlıklarla zaten dik olan omuzlarım biraz daha gerilirken önümde duran bir grup vampire baktım. 9 kişilerdi.

Düşüncelerini istemsizce okurken safkan olduğumu anladıkları gibi diz çökmüşlerdi.

"Bay Kim sizi burada görmek ne büyük bir şeref bizim için."

"Ayağa kalkabilirsiniz." Dedim küçümseyici bakmama engel olamayarak.

Jungkook'un içeriden şarkı mırıldanmaya başladığını duyduğumda tepkilerini ölçmek için hepsinin yüzünde gözlerimi gezdirdim. Bu hareketim onların gerilmesine neden olurken biri öne çıktı.

"İçeride bir büyücü mü var?" Diye sordu enerji dalgasını hissederek.

"Sizi koruyacağız efendim." Dedi bir başkası hızlıca savaşmaya hazır hale geçerken.

"Kont tarafından gönderildik. Kuruldan uzak kaldığınız için son durumlardan habersiz olmalısınız."

"Taehyung içerisi benim için bile çok korkunç." Dedi Jungkook adeta kendini dışarı atarken. Gördüğü vampirlerle sesi sona doğru kısılmıştı.

Vampirlerin gözlerinin neredeyse aynı vakitlerde kırmızıya dönmesiyle nedense sinirlendim. Onun kokusunu almaları rahatsız ediciydi.

"Sen hangi hakla onun adını öylece ağzına alıyorsun?"

"Sen hangi hakla benim karşımda duruyorsan benzer haklarla. Çekil şimdi. Yeterince korktum zaten."

"Yujin uzak dur. Safkan bir büyücü." Dedi dehşet içinde diğeri hızla tutup Jungkook'un önünden o çocuğu çekerken.

İçeride ne görüp korktuğunu merak ediyordum.

"Sorun yok. Dediğim gibi kont tarafından görevlendirildik. Kendisi de safkan olduğu için sorun etmiyorum."

Hepsi onaylar şekilde kafasını sallarlarken Yujin denilen çocuk arkasını dönüp Jungkook'a baktı.

"İçerisi ifritlerle doluydu. Kendini arındırmayı unutma. Musallat olmuş olabilirler."

"Tavsiye için teşekkürler. Ayin yapabileceğim bir yer biliyor musun? Ama burası gibi büyük ve birazcık insanlardan uzak olmalı."

"Şehrin diğer ucunda bu tarz bir yer var. Ancak fazla uzak. Koşarak gitmemiz bile çok uzun sürer." Dedi Yujin.

"O zaman izninle." Dedi Jungkook ve ellerini Yujin'nin kafasının iki yanına koydu.

Gözlerinin yeşil tonu daha da açılırken kırmızı enerji hepimizin etrafını sardı.

Hepimizi birden götürmek gerçekten onu etkilemeyecek miydi?

Geldiğimiz yerde gözlerimi gezdirdim.

"Bay Jeon benimle gelin." Dedi Yujin.

Onu nerden tanıdığını merak ederken Jungkook bunu umursamadı. Diğer vampirlerin hepsi hazır pozisyondaydı. Komikti bu durum. Jungkook'a bir şey olmasına izin vermezdim.

Deponun kapısı için cebinden anahtar çıkarırken Jungkook kapıyı açarak kafasını uzattı. Kafasını iki yana çevirirken emin olduğunda içeri girdi. Bu... fazla sevimliydi.

"Merak ediyorum. Beni hatırlıyor musunuz?" Diye sordu Yujin heyecanla.

"Evet." dedi Jungkook tek kelimeyle.

"Sizin bir geçmişiniz mi var? Bu kesinlikle yasak."

Büyüyle ortadaki masayı kenara iterken kafasını salladı. Sevmişe benziyordu. Yani uygun olduğuna karar vermişe. Sevilecek bir yanı yoktu.