Tonight Is The Night I Die ~Taekook

14

"Saçmalıyorsun. Kendimi koruyabilirim." Dedim kollarından çıkarak.

"Buradan gitmelisiniz." Dedi içeri dalan vampirler. Mavi kanları uzak tutma da görevli olanlardı.

Jennifer hızlıca Taehyung'un koluna girerken onlardan uzaklaştım.

"Kurulu yeniden toplamamız gerek. Bu şekilde olmayacak. Merkeze bir saatlik mesafeye kadar içeri dalmaları çok tehlikeli. Bir de burası vampirlerin olduğu bölge. Büyücülerin bile değil." Dedi Kont.

"Ne demeye çalışıyorsun? Büyücüler vampirlerden her zaman daha güçlüydü." Dedi Siba birden çıkışarak.

"Gerçekten bu durumda güç kavgası mi edeceksiniz?" Diye sordu Jennifer'ın annesi.

"O zaman kontunuz da kelimelerini dikkatli seçecek." Dedi Siba.

"Yalnızca evi terk edin." Dedim.

"Büyücüler olduğuna göre ışınlanarak gidin lütfen. Dışarısı şuan da çok tehlikeli." Dedi vampir.

"Herkes safkan değil mi? Yani kimseye bir şey olmaz. Çıkın evden. Sizin gergin duygularınız yüzünden durum daha da tehlikeleşiyor." Dedim.

"Oğlum birlikte gidelim." Dedi annem.

"Ayine kadar eve dönemem. Ayinden sonra sizinle olacağım."

"Jungkook seninle konuşabilir miyiz?" Diye sordu Bayan Kim.

"Üst kata çıkabilirsin." Dedim elimle alnımı ovarken.

Üst kata adımladığında gözlerimi annemlerde gezdirdim.

Kırmızı enerji etraflarında hızla dönerken onları eve gönderdim.

"Dışarı." Dedim evin içindeki yabancı vampirlere. Kapının kilidi tamir edilirken enerjimi yayarak tüm evi koruma altına aldım. Yukarı Bayan Kim'in yanına ışınlanıp kapıyı kapadım.

Dudaklarıma hızla yönelirken onu durdurdum.

Bana şaşkınlıkla bakarken sertçe baktım.

"Geleceğe bakmanı istiyorum."

"Geleceğin beni ilgilendirmiyor. Eşini ve oğlunu alıp git bu evden. Eğer geleceği düzeltmek istiyorsan Taehyung'un benden uzak durmasını sağla. Jennifer'la aralarını yap. Taehyung'un benden nefret etmesini sağla. Beni anlıyor musun?"

Kafasını salladı.

"Güzel. Git şimdi."

Gözleri dolarken gülümsedim. Rol yapmayı öğrenmiş olmalıydı. Hızlıca odayı çıkarken arkasından kapıyı çarptı.

"G-gidelim." Diye kekelemesini duyarken odadan çıktım.

"Jungkook. Benimle gel. Mavi kanlılar ailemi esir aldı." Dedi birden odanın ortasında beliren Jimin telaşla koluma yapışırken.

Herkes şaşırarak bize bakarken şu saçma durumdan kurtulmak istiyordum.

"Tamam sakin ol. Sana bir şey vereceğim ve gidip aileni koruyacaksın. Sonrasında bana geri getireceksin. Tamam mı?" Diye sordum yüzümü avuçlarım arasına alıp göz yaşlarını silerken.

Kafasını salladı. Elimi yumruk yaptım. Kırmızı enerji parlarken metal yüzüğü hissettim. Elimi geri açtım.

"Bu kutsal yüzük." Dedi.

"Git."

Hızlıca elimden aldığı gibi ışınlanırken evde yalnızca ben, Taehyung ve Jennifer kalmıştık.