21

6.9K 846 315
                                    

"Öğrenmişsin. Acı verici olmalı." Dedim ondan ayrılarak ayin alanını kurmak için hareketlenirken.

"Bu yaşında bunları birebir tecrübelemek bana acı verirdi. Gerçi küçük bir bilgi daha vereyim mi Taehyung? Benim canımı hiçbir zaman tam olarak yakamazsın. Ben hayatın her bir anından zevk alıyorum. Canımın yanmasından da, senin canımı yakmandan da... her şeyden. Üzülmen, mutlu olman, sinirlenmen... bana inanmaman mesela mahvediyor şuan beni. Ama emin ol bundan zevk de alıyorum."

Ölecekmişim gibi bir histi. Onu sevdiğime inanmaması, tüm saflığımla karşısındayken bana güvenmemesi...

Onun elini tutabilmiş olmak, dudaklarımızı birleştirmemiz... bunları hatırladıkca ondan gelen her şeyi kabul ediyordum. Bana onun acı çektirmesi sorun değildi. Tanrının varlığını bilmeme rağmen ben Taehyung'a tapmayı tercih ediyordum. Bu yüzden tüm isteklerim, tüm dualarım Taehyung'aydı. Çünkü benim isteklerimi bana ondan başkası veremezdi. Bu yüzden ondan gelen her şeyi kabul ediyordum.

"Soyun." Dedim.

"Bunu sen yapmaya ne dersin? Hem belki bu şekilde kendi amacına ulaşmış olursun."

"Doğru söylüyorsun Kim. Belki dokunuşlarımdan etkilenir ve bensiz bir şey yapamaz hale gelirsin." Dedim ona doğru yürüyerek.

Ceketini üzerinden çıkardım. Kenara umursamazca bırakırken gömleğinin düğmelerini çözmeye başladım.

"Bugün kanlı ay bir kez daha parlayacak. Yarın ay pembe olacak. Hayatın boyunca en güçlü olacağın iki gece. Çünkü ay senin için parlayacak. Eğer bana bir şey yapmak istersen bilgin olsun diye söylüyorum."

"Sana bir şey yapmayacağımı biliyorsun."

"Peki neden Taehyung? Bunun beni umutlandırdığını bilmelisin."

"Kurallar Jeon. Anayasaya göre..."

"Ben vampir öldürdüm?"

"Kimse duymadı, görmedi ve bilmiyor. Ancak sen ölürsen bunu tüm evren bilecek."

"Haberin olsun diye söylüyorum. Eğer beni öldürürsen kimse karşına dikilip hesap sormayacak. Bundan emin olabilirsin. Hiç kimse öldüğüme inanmayacak ve umursamayacak. Herkesin önünde ölsem dahi bedenimde özgür kalan enerji onları mutlu edecek ve gecelerce ayin yapacaklar. Sana neden aşık olduğumu anlayabiliyor musun? Kendimi gerçekten değerli hissettiğim tek yer yanın. Seviyem ve kim olduğum önemsenmeden beni değerli hissettiriyorsun."

Gömleği geniş omuzlarından sıyırdım. Gömlek de yere düşerken kemerini çözdüm. Pantolonunun düğmesini açıp fermuarı indirdim.

"Dokunuşlara önem veren birine göre başkasının seni soymasına izin vermek nasıl bir şey?"

Sessiz kaldı. Yalnızca karşıya bakıyordu. İç çamaşırıyla birlikte indirdim pantolonunu.

Eli aniden saçlarıma dolandığında ona istediğini vererek ağzıma aldım. Aniden bizi ışınlarken kafam ağaca sertçe yaslandı.

"Ağzın her zaman çok iyi iş görüyor Jungkook. Birisini kırarken de, _ah sıcacıksın_ parçalarken de, yerin dibine sokarken de hep açık oluyor. Dudaklarını araladığında herkesi farklı yollarla bu sıcak..."

Yutkunmamla nefesi kesilirken ağzımı becermeye devam etti. Boğazıma çarpan penisi sertti. Bunun ilkim olduğunu biliyor muydu bilmiyordum ancak kendimi tamamen ona bırakmış durumdaydım.

"...cehenneminde ağırlıyorsun."

Her şeye rağmen şuan nazikti de aslında. Ağaç hala yerinde durduğuna göre gayet nazik sayılırdı. Birazdan ayin yapmam için boğazım tahriş olsa dahi nazikti.

Tonight Is The Night I Die ~TaekookWhere stories live. Discover now